Türk Solunun Ölü Seviciliği

132

Ölüsevicilik / nekrofili kavramını literatür olarak Alev Alatlı‘ya borçluyuz. ‘Viva la Muerte‘ yani ‘Yaşasın Ölüm‘ serisi bir zamanlar beyne ve ruha yeni menfez kabilindendi. Tam da bu başlıklar meramımıza manzara koyuyor.

Ezilen kesime vuruş yapmak tarzımız değil. Ne ki Sivas Olayları fetişizmi nerdeyse tarihe bir kara delik olarak mal olmak üzere. Propagandanın gür ırmaklarında yıkanmış her türlü vaka tarihçinin zamana tanıklık yapma alışkanlığıyla karşılanır. Böylece kalabalıkların kabul kronolojisiyle hakikatin yalnız yolculuğu birbirini dengeler.

Sağ kesim ‘ölüm‘ü yüceltir, sol ise ‘ölü‘yü. Sağ ideolojide vuruşarak, ileriye atılarak, hamle yaparak can vermek kahramanlık payesiyle apoletlendirilir. Soldaysa vurulmak, öldürülmek, ezilerek yok edilmek destanlaştırılır. Bilmiyorum hangisi daha Ortaasya‘lı ve hangisi daha verimli? Bilmiyorum; “Alper Tunga öldü mü / Issız acun kaldı mı / Felek öcün aldı mı / Şimdi yürek yırtılır” dörtlüğü hangisi için daha açıklayıcı?

Ne var ki Sivas Olayları‘nın 17.Yıldönümü‘nde iş Kerbelâ Vakası‘nı sosyo – kültürel üretim olarak geçmiş durumda. 17 yaşına gelen delikanlılar ve genç bayanlar için tarihin tekrar tekniğini kullanarak kayıt düşüyoruz.

1.  Temmuz 1992 günü Madımak Oteli’nin yakılmasıyla 33’ü konuk, 2’si görevli 35 kişi feci şekilde can vermiştir.

2.  Can verenler arasında kafalarına tabancayla tek yada çift kurşun sıkılmış 10 – 15 civarında insan bahis konusudur.

3.  Elde olup da olaydan sağ çıkan bazı meşhur kimselerin tabancalarının balistik raporları arşivde hâlâ mevcut mudur?

4.  Bu açık provakasyonu kimlerin, niçin yaptığına bakılmaksızın ‘gericilerin aydınları yakması’ şeklinde üstünün örtülmesi hangi fraksiyonların işine yaramaktadır?

5.  Olaydan sağ kurtulan Can Şenliği mensupları Otelin bitişiğindeki BBP binası üzerinden kurtarılmışken o partinin merhum lideri hâlâ neden hedef gösterilmektedir.

6.  Olayın sene-i devriyesinde yani 5 Temmuz 1993’te Erzincan’ın Başbağlar Beldesi’nde öldürülen 33 kişi neyin karşılığıdır ve niye anılmamaktadırlar?

7.  Sağ ve sol üzerinden 80 öncesi provakatif eylemleri herkes lânetlerken 90 sonrası bu Alevi – Sünni çatışması gibi sunulan tertibe niçin balıklama atlanılmaktadır?

8.  Dış servisler ülkemizde hangi başka meşhur olayları sahnelediği halde sağ yada sol guruplarca hemen sahiplenilerek kapatılma yoluna gidilmiştir?

9.  Olayların arka plânlarını sorgulamak yerine hadiselerin edebiyatının vergisini ödemek ne menem bir davranıştır?

10. Sivas Olayları 20.Yıldönümü’nden sonra mı tarih kitaplarına katliam örneği olarak teklif edilecektir?

11. Tertip ile katliam, komplo ile vahşet illiyet bağı olarak 31 Mart’tan Seyh Said’e, Menemen’den Sivas’a ne kadar veya nereye kadar değişkenlik gösteririr?

12. Kuklaya değil de niçin kuklacıya nişan almıyoruz?