Goerge Orwell 1984‘ü yazdığında takvimler 1949‘u gösteriyordu. Bense Türkiye‘deki hangi olayla, hangi zamanda, hangi yazımla 1984‘ü bağdaştırdığımı bile unuttum.
Jetonuma baktım, hala aynı yerinde. Sayıklamaya başladım:
- Big Brother ‘Abiler’dir.
- İktidar acı çektirmek ve küçük düşürmektir.
- İktidar insanın kafasını parçalamak ve istenen biçimde bir araya getirmektir.
- Tutuklamalar hep gece yarısı yapılır. Yok edilenlere buharlaştı denilir.
- Düşünce suçu ölüm yaratmaz; düşünce suçunun kendisi ölümdür.
- O yılın ilk çeyreğinde Bolluk Bakanlığı’nın ayakkabı üretim tahmini 145 milyondu.
Gerçekleşen üretim ise 62 milyon oldu. Hedef sayı 57 milyona indirildi. Böylece hedef 5 milyon aşılmıştı. Belki de hiç ayakkabı üretilmemişti.
- Bir savaşın gerçekten olup olmaması önemli değildir. Önemli olan savaş
durumunda olmaktır.
- Bile bile söylenen yalanlara yürekten inanmak, zararlı görülmeye başlanan bir
gerçeği unutmak gerekli şeylerdir.
- Bir zafer açıklanırken şaşkın bir tavır takınmak suçtur; yüzsuçu.
- Nefret Haftası’nda yeni nefret şarkısı her yerde çalınır, dinlemek mecburidir.
- Önemli olan halkın morali değil Parti’nin moralidir. Her Parti üyesi becerikli ve
çalışkan olabilir ama yaltak ve korkak da olmalıdır.
- Bir Parti üyesinin kişisel duyguları olamaz. Ondan, düşmanlardan nefret etmesi ve
zaferlerden gurur duyması beklenir. Partinin gücü ve dehası karşısında kendisini bir hiç olarak görmesi istenir.
- Çiftdüşün insanın iki çelişik düşünceyi aynı anda kabullenmesidir. Gerçek sürekli
geride bırakılmalıdır. Parti, çiftdüşün yardımıyla tarihi durdurmak olanağını bulmuştur.
- Toplumda olup bitenlerden en çok haberdar olanlar aynı zamanda dünyayı olduğu
gibi görmekten en uzak olanlardır.
- Anlayış ne kadar genişse aldanma da o kadar geniştir. Daha zeki olan daha az
akıllıdır.
- İnsanlık Parti’dir. Onun dışındakiler çer çöptür.
- Parti ‘dünya düzdür’ der, Parti ‘buz sudan daha ağırdır’ der.
- İki kere iki beş eder.
- Tanrı iktidardır.
- Özgürlük köleliktir (Özgür Kız şirket kapitalizminin kölesidir).
Düşünce Polisi tabirini görünce aklıma Tayyip Erdoğan Pınarhisar mahpusuyken
söylediğimiz dörtlük geldi aklıma:
” Sessizce düşünsek duyacaklar bir gün,
Olmazları olmuş sayacaklar bir gün,
Onlar bu vehimle ellerinden gelse
Rüyalara sansür koyacaklar bir gün.”
“İmam’ın Ordusu” adlı kitapla ilgili mahkeme kararını bire on bahse girerim Molla Kasım aldırmıştır. ‘Motosikletli Yunus‘lara duyurulur.
Son düzlüğe – anten ayarlarıyla oynadığımız – Orwell nakaratlarıyla girelim:
DÜŞÜNCE ŞERRİN KAYNAĞIDIR
SANSÜR SAADETTİR
ZULÜM ADALETTİR
KİTAPLAR YAKILMALIDIR