Yel eski estiği yerden esmiyor,
Bahçe diken doldu, gülü tükendi.
Doğru söze kimse kulak asmıyor,
Hak söyleyen ağzın dili tükendi.
Doğru gelmez oldu, eğri köşede;
İlaç bulunmuyor, zehir şişede;
Kendine güven yok beyde paşada,
Doğru yapan kulun eli tükendi.
Tadı tuzu belli değil hayatın,
Nalları dökülmüş küheylan atın,
Bilenler yetkisiz, yetkili tın tın!
Başbuğların kutlu yolu tükendi.
Kuşlar neş’e ile uçmuyor artık,
Leylekle kırlangıç geçmiyor artık,
Rengarenk çiçekler açmıyor artık,
Kovanda arının balı tükendi.
Öfkeler kabardı, nefretler arttı;
Terazi kinleri okkayla tarttı,
Elçinin elinde mektubu yırttı,
İnsanlarda sevgi seli tükendi.
Memlekette işler sarpa sarıyor,
Nere gitsen yol çıkmaza varıyor,
Millet dertli, herkes belâ arıyor;
İşe el koyacak deli tükendi!