Türkiye’mizin Doğusundaki bir İnci, Van Şehrimiz

62

Gezmeyi, görmeyi seven bir insan olmama rağmen VAN şehrimizi bu güne kadar gidip görememiştim. Bunda ülkemizin son otuz yılında önemli bir sorun olarak süren terörün ve bunun oluşturduğu güvensizliğin payı büyüktü. Son aylardaki olumlu gelişmeler ve bu ilimizin Valisi Münir Karaloğlu ve eşlerinin daveti Van şehrimizi görmemize vesile olmuştur.

Bu geziye Dr. Şenol Ergüney’ in kafile başkanlığında eşi Ayşe Ergüney, ben ve eşim Fatma Kahraman, Ahmet Karadağ, Şule-Mücait Demircioğlu, Yakup-Rezzan Özkan, Mehmet-Sare Uzunoğlu ve çocukları (H.İbrahim, Muharrem ve grubun maskotu Zülal ), Ömer Polat ve eşi ile Kocaeli Milletvekilimiz Sn.Zeki Aygün ve eşi katılmışlardır. Seyahat grubumuzun uyumuna Sn.Valimiz Münir bey ve eşi Sevim hanımın candan ev sahipliği ve dostluğu eklenince çok güzel, dolu dolu iki günü birlikte geçirmiş olduk.

Van şehrimiz, orda yaşayanların deniz dedikleri, büyüklüğü ile ilgi çeken, suyu sodalı olan bir gölün kıyısındadır. Gölün bölgeye verdiği coğrafi güzellik, çevresini kuşatan, tepesi karlı dağları( bu karların yalnız ağustosta 15-20 gün olmadığı ), bu dağların eteklerine doğru uzanan gözleri doyuran yeşil bitki örtüsü ile gerçekten özenle yapılmış bir inci taşlı yüzük zarafetini, zenginliğini, albenisini taşımaktadır. Yalnız bu gölde yaşayan inci kefali balığı da bu tarifi tamamlamaktadır.

Merkezi nüfusu 500 bin civarında olan bu şehrimiz yakın zamanda bir deprem geçirmiş ve bunun izleri ve acıları henüz unutulmayacak kadar yeni  idi. Ama gördüklerimiz, Devletimizin hizmet gücünü, milletimizin şefkat ve yardımlaşma azmini, iyi yöneticilerin elinde sanki bir mucizeye dönüşüp merhem olmuş, oluşan yaralar sarılmış ve dertlerin pek çoğu çözülmüştü. Bir yıl gibi kısa bir zamanda 20 bine yakın konut alt ve üst yapısı ile yapılıp vatandaşlara teslim edilmişti. Yerleşim yerleri, yolları, parkları, camileri yeniden yapılıp hak eden Vanlı kardeşlerimize teslim edilmişti. Tarifi zor bir hizmet yapılmış ve Vanlılar çok daha iyi mekanlarda yaşama imkanlarına kavuşturulmuştu. Ülkemizin değişik yerlerinden gelen yardım ve imkanlar, çok iyi bir yönetim ile, bölge insanına daha iyi bir hayat imkanı sağlamıştı. Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin Van gölü kenarındaki kardeşlik sahil parkı, Gebze Belediyemizin su sporları merkezi ilimizden oraya giden iki güzel hizmet olup ayrıca gururlandık. Okullar, hastaneler, çeşitli sosyal yapılar vs. yapılanlar ve yapılmak istenenler yapanların bir gururu, orada yaşayanlar ve bizler içinde bir övünç vesilesi olacak kadar güzel şeylerdi.

Van denilince hemen o zengin kahvaltı sofrasını yazmak lazımdır. Otlu peyniri, diğer peynir çeşitleri, kaymağı, balı, kavurması ve yerel bazı yiyecekleri ile bu zengin kahvaltı sofrası, VAN KAHVALTI SOFRASININ niçin herkes tarafından anıldığını; Anadolu kültürünün zenginliğinin sofraya yansıması ve insanımızın misafir severliğini  göstermekteydi. Afiyetle yenilen kahvaltının enerjisi gün boyu sürecek yoğun gezmenin gücünü verecekti.

Van, tarihi olarak M.Ö 2000 yıllara, URARTU’lar zamanına giden geçmişi olan bir merkezdir. Van kalesinin geçmişi de bu kadar eskidir. Daha sonra şehir kale kayalıklarının eteklerine yayılmış ve önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Kale duvarları son dönemde restorasyona alınmış ve önemli iyileştirmeler yapılmaktadır. Kale içindeki Süleyman Han Camii, eski Van’daki Hüsrev Paşa Camii, Kaya Çelebi Camii yeniden hizmet verecek hale getirilmiştir.Said Nursi Hazretlerinin talebe yetiştirdiği Horhor Camii de 3 – 4 aya kadar tamamlanacak hale gelecektir.1915 yılında 115 bin kişinin yaşadığı bu bölge, tarihi kalıntılar  ve yeniden hizmete açılan bu eserler olmasa şehrin bir zamanlar burada olduğuna inanılmayacak kadar yok edilmişti.Yakın geçmişteki Osmanlı ermeni tebasının Ruslarla İşbirliğinin sebep olduğu bu yıkımın büyüklüğü ibretlik bir fotoğraf gibi idi.

Urartulardan kalma önemli miktardaki tarihi eserlerin sergilenebileceği büyük bir müze inşaatı bitmek üzeredir. 9.000 m2  kapalı alana sahip 15.000 m2 lik bir alana kurulacak bu müze açıldığında Urartu medeniyetinin tanınmasını sağlayacaktır. Bu müze ile beraber Eski Van şehrinden kalan tarihi eserlerin ve kalenin restorasyonu iç ve dış turizm için cazibe yaratacaktır. Doğal ve Coğrafi güzelliği destekleyen bu eserler, bölgedeki diğer sosyal ve turistik imkanlar,  bu bölgeyi gezip-görmeyi teşvik edecek hususlardır. Akdamar adasındaki 910 yılında yapılmış olan Akdamar Kilisesi de konum ve taş işçiliği ile ilgili çekici bir eserdir. Yapıldığı dönemde bölgenin hakimi Abbasi hükümdarından da teşvik alan bu eserin duvarlarındaki Zebur-Tevrat-İncil ve Kuran’da geçen bazı dini menkıbeleri anlatan kabartma resimleri ile tek olduğu söylenir. Çevresindeki manastırı ile ortodoks ermeni toplumunun din adamlarını yetiştiren bir vazife görmüştür.1915 Ermeni isyanında, bölgedeki Müslüman ahalinin kadın ve kızları için kötü hatıraları da olan bu yer, ibretlik bir bilgi olarak unutulmamalı, bu tür eserlerin hikmet ve hizmetleri günümüz ve geleceğimize canlı tutulmalıdır.

Gezimiz esnasında dikkatimizi çeken bir grubun özelliğini sizlerle paylaşmak isterim. Dini hizmetleriyle bilinen bir cemaatimizin mensupları ikinci, üçüncü umre yerine imkan ve fırsatlarını bu bölgedeki vatandaşlarımıza gidip gelerek kardeşlik duygularını geliştirmek ve pekiştirmek üzere gelip gittiklerini öğrendik. Takdir ettiğimiz bu durum ülkemiz insanın birlik ve beraberliğinin hikmetini göstermektedir.

Van denilince bir gözü mavi diğeri kehribar renkleri ile, bembeyaz ve insanlarla ilişkisi sevimli VAN KEDİSİ’ni unutmamak lazımdır. Van Ün.Veteriner Fakültesine bağlı Van Kedisi neslini koruma ve geliştirmeye yönelik birimi de ziyaret ettik.Son dönemlerde oldukça azalan bu sevimli hayvanların görülüp gezildiği bu mekan, aynı zamanda bu hayvanların çoğaltılıp neslinin devamını amaçlamış ve bu alanda çalışmalar yapmaktadır.

Zamanımız olabilseydi inci kefallerinin akarsulara doğru uçarak gidişlerini, yeni yapılan kayak merkezlerini, flamingo kuş cennetini, örneği çok az olan güzel taş işçiliği ile meşhur  Türk mezarlarını da görecektik. Göremediğimiz bu yerleri ve diğer güzellikleri yeniden görmek üzere sözleşerek dönüş hazırlığı için Sn Valimizin konağına geçtik.

Çalışkanlığı ve iş becerisindeki yüksek kabiliyeti ile tanığımız değerli valimiz konağında bizi uğurlama ikramları ile bir daha mutlu etti. Konak Van’ın Edremit ilçesinde göle ve şehre hakim bir tepede Türk mimarisi ile yapılmış güzel bir mekandı. Devletimizin bölgedeki hizmetlerini yakından takip etmek ve vatandaşlarımızla daha sıkı bir ilişki imkanı sağlamak amaçlı,İstanbul Florya’daki gibi  bir Devlet Misafirhanesinin bölgede olması fikri de  takdirlik bir düşünce idi. Atatürk’ün İst. Florya’da yaptırdığı gibi böyle bir yer diğer bazı şehirlerimiz içinde ( Trabzon-Kars-Diyarbakır-Edirne gibi ) düşünülebilecek bir fikir olarak paylaşıldı.

Kahvelerimizin içilmesine müteakiben,tekrar gelmek dua ve niyetleri içinde,Van havaalanından dönüş yolculuğumuzla  bu güzel anıların yaşandığı Van seyahatimiz tamamlandı.Ülkemizi bilmek ve tanımak adına bu tür seyahatlerin daha çok yapılması temennisi ile ve Van tercihini unutmamak şartı ile sağlıklar dilerim.