Hesaplaşma Yanlışı Ve Irkçılık

119

17 Ağustos 1999 Depreminin üzerinden sekiz sene geçti. Ancak, Genel Seçimlerde siyasetçilere ve özellikle de iktidar partisine beş senedir ne gibi tedbirler aldınız diye pek soran olmadı. Demek ki, bu son derece önemli deprem konusu da diğer milli davalar gibi pek önemsenmiyor. Var mı, yok mu, türban ve türbanlı eş hikâyeleri ortada dolaşıyor.


Laiklik Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerinden birisidir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti sadece laiklik üzerine kurulmamıştır. Her konuyu buraya çekmek birçok önemli hayati meselenin gözardı edilmesini doğurmaktadır. Yerli yersiz her şeyi laikliğe bağlama ve laiklik üzerine süren kısır tartışmalar, siyasi tercihleri de yanlış etkilemiştir. Cumhuriyetin akıllı dostlara ihtiyacı olduğunu hep söylüyoruz. Yasal bazı şartlara bağlı kalmakla beraber; bizi esas ilgilendiren belirli makamlara gelecek kişilerin zihniyetleridir. Bizim Sayın Gül’ü içimize sindiremememizin sebebi, bizzat Sayın Gül’ün beyanlarıdır ve Türkiye’ye karşı ihanet cephesi kuran milli ve üniter devleti reddeden çevrelere verdiği destektir. Türkiye ile hesaplaşma peşine düşenlerle aynı çizgiye düşmesidir. Bizim için önemli taraf budur.


Cumhurbaşkanı adayı olarak partilerle yaptığı görüşme kapsamında, DTP’ye yapılan ziyarette, terörle mücadelede kararlılığı zedeleyecek yanlışlarda ısrar edilmiştir. Sayın Gül, terörü daha fazla demokrasiyle çözeceğini zannetmektedir. İspanya’dan da mı ders almıyoruz? Terör örgütünün demokrasi ile yakından uzaktan bir ilgisi yoktur. Dün kültürel haklardan bahsedenler bugün ayrı egemenlik, Anayasada tanınma peşindedirler. Hayali AB üyeliği yolunda birçok kültürel hak kabul edildi. Yasalar yumuşatıldı. Ama onların hedefi kültürel haklar değildi. Ayrı bir egemenlik peşinde olmak, ülkenin toprak bütünlüğüne kastetmek, hangi ülkede demokrasi ile bağdaşır? Hangi demokrasi ülkeyi daha iyi bölebilmenin reçetesidir? Terör örgütünün isteklerine silâhla değil de; silâhsız kavuşması, bugün olduğu gibi örgütün siyasallaştırılması neyi değiştirir ki? Eğer mevcut Anayasanın temel ilkelerinden yana iseniz; apayrı bir Türkiye hedefleyenlere karşı tavır alırsınız. Atatürksüz ve Türksüz Anadolu plânlarına hoşgörü ile bakmazsınız. Bu görüşte olanları el üstünde tutup Başbakanlıktaki Komisyonda görev vererek ödüllendirmezsiniz. Tek taraflı ve dış destekli olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenip daha sonra yeri değiştirilen Ermeni Konferansı’na anlaşılmaz bir destek vermezsiniz. Ülkenize ve Silâhlı Kuvvetlerinize yönelen dış saldırı ve hakaretlere siyasetçi olarak siz cevap verirsiniz. Milli kimlik konusunda hassas olursunuz. Sayın Gül’ün basında da yer aldığı gibi; birçok yerde yaptığı konuşma, Atatürk’ün Çankayası’na Cumhurbaşkanı adayı olmakla çelişmektedir.


Son günlerde yine el üstünde tutulan ve mevcut iktidarca da desteklenen malûm koro, hedef olarak Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nu seçmiştir. Kendisine kin besleyen, sözde Ermeni Soykırımının kabul edilmesinden yana olan malûm şahıs ve çevreler, adeta Halaçoğlu’na karşı yargısız infaza yeltenmişlerdir. Bunların sorunu Halaçoğlu değil; Türkiye’dir. Bir toplantıda bazı Ermenilerin tehcirden kurtulmak ve Anadolu’da kalmak için kendilerini Kürt Alevi olarak gösterdikleri açıklaması, “Kürt Aleviler Ermeni dönmesidir” diye çarpıtılmıştır. Halaçoğlu’nu hedef alanlar ve ırkçılıkla suçlayanlar, Türk’e karşı ırkçılık yapanlardır. Kürt ırkçılığına hoşgörü ile bakanlar, bunu demokratik talep olarak görenler, kültürel değil; biyolojik esaslara göre köken arayanlar ırkçılığın âlâsını yapmaktadırlar.


Bazı Türkmen aşiretlerinin zamanla Kürtleştiği bilinen bir gerçektir ve yeni bir buluş değildir. Rahmetli Prof. Dr. Mehmet Eröz ve Prof. Dr. Orhan Türkdoğan bu konuda güzel eserler vermişlerdir. Bugün bazı Türkmen Köyleri Kırmançça konuşmaktadır. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan’ın “Umumi Türk Tarihine Giriş” adlı eserinde Avşar Türkmenlerinin bir kısmının Kürtleştiği ortaya konmaktadır. Aynı görüş, Prof. Dr. Fuat Köprülü’nün İslâm Ansiklopedisi’ndeki “Avşar” maddesinde de yer almaktadır.


NOT: 30 Ağustos 2007 Perşembe günü Edirnekapı Şehitliği’nde saat 15:00’de buluşalım. Şehitlere çok şey borçlu olduğumuzu unutmayalım ve sahip çıkalım.

Önceki İçerikAzınlığın Çoğunluğa Tahakkümü
Sonraki İçerikElli Yaşındaysanız, Hayat Nasıl?
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)