Haçlı Seferi Başladı

71

 

Dünyaya ve dünyamızın ülkemizi de kapsayan kısmına baktığımızda bir takım enteresan gelişmeler üst üste yaşanmaya başladı.

Katolik Kilisesi’nin başına getirilen Arjantinli Papa Francesco’nun resmi olarak göreve başlama törenine, Katolik ve Ortodoks hıristiyanlığın ayrılmasından 959 yıl sonra ilk defa bir Fener Rum Kilisesi Baş Papazı olarak Bartholomeos ve Ermeni Katolik Kilisesi Patriği Karekin’de katıldı.

Bu törene katılması nedeniyle Başpapaz Bartholomeos, NTV’ye yaptığı değerlendirmede kiliseler arasındaki “eski düşmanlığın ortadan kalktığını” belirtti.

Bartholomeos tarafından ilişkinin boyutuna “düşmanlık” nitelendirmesi yapılmasına ve İstanbul Başpapazı’nın törene gidiş kararının “Batı”da çok takdir edilmesine, dikkatinizi çekmek istiyorum. Acaba hangi güç, hangi sebeple bu düşmanlığı bitirmiş ve ondan sonra da takdirini belirtmiştir.

Bilmiyorum, son zamanlarda bize iflas ettiği pompası yapılan Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı eylem ve açıklamalarını izliyor musunuz?

Yunanistan’ın son aylarda işgal ettiği adalarımızın sayısının 18’e ulaştığı belirtiliyor. AKP iktidarının, mütekabiliyet esasını aramaksızın Türkiye’deki azınlıklara verdiği gayrimenkuller yetmemiş olacak ki;Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulas Ayasofya Camii’nin kilise özelliğinin korunması gerektiğini belirterek konunun takipçisi olduklarını söyledi.

Ardından yaşanan bir diğer ilginç gelişmede, AKP’nin Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in “Geçmişte yapılan bazı yanlışlıklar yüzünden ülkemizi terk etmiş Hıristiyan ve Yahudiler var. Hepsine “ülkenize geri dönebilirsiniz” diye açıklaması oldu.

Ülkemizde Türk Silahlı Kuvvetlerine diz çöktürmek için yapılan faaliyetlere her şey çok açık olduğu için artık bir şey demeyeceğim ama “Patriot”ların ülkemize niye konuşlandırıldığını  tartışan kaldı mı? Yoksa bir bahane yaratılarak Haçlı ordusu’nun askerleri, Müslüman Türklerin vatanına mı yerleşti? İsterseniz cevapları siz verin…

Haçlı Seferleri’nin içten ve dıştan bir çok atağı var. Örneğin, Akdamar Kilisesi’nin ibadete açılmasıyla Van’a gelen Ermenilerin sayısı arttı diye Erivan – Van seferlerinin 3 Nisan’da başlayacak olması haberleri gibi…

Bu günkü Nevruz Kutlaması adı altında Diyarbakır’da uzun yıllar süren bir çalışmayla toplatılan kalabalık ve katılan davetlilerin şahsiyeti ve görevlerini de “Haçlı Seferi”nin bir diğer boyutu olarak görüyorum. Keza Haçlılarla, dinlerarası diyalog arayışında olanları da.

Şahsen, ülkemizde yaşanan çöz(ülme)üm sürecininde, başta Müslüman Türkler olmak üzere tüm İslam Dünyası’na karşı başlatılan Haçlı Seferi’nin bir parçası olduğu kanaatindeyim.

Türk toplumunu yönlendiren odaklar ve zihin algısı yaratmakta mahir olan enstrümanlar, bizden bunları ustalıkla gizlemekte, yaşananları günlük basit siyasi çekişmeler ve sen ben tartışmalarına indirgemektedir. Bu da son “Haçlı Seferi”nin bir stratejisidir.

Türkiye’de uzun yıllardır yapılan sosyal, ekonomik, kültürel çalışmalar ve bunlara karar veren siyasi mekanizmaların; bunları hep hıristiyanlığın ve onun kontrol edicisi küresel güçlerin lehine yapmış olduğunu, son gelişmeler ile daha iyi görebiliyor ve anlıyoruz.

Hepimiz bu son “Haçlı Seferi” ile ilgili olarak teyakkuz halinde olmalıyız. Çünkü ülkemizde uyarılmamız gereken mekanlardan olan camilerin çoğunluğu da bu haçlıların muhipleri tarafından işgal edilmiş durumda.

Görüyoruz ki; Haçlı İmparatorluğu, küresel güçler eli ile Müslüman Türk Milletinin üzerine gelme kararlılığında. Buna daha öncede denediler ama bu kez daha akıllı bir strateji ile geliyorlar. Bize kızanlar arasında belki dindar ve milliyetseverler halen kalmıştır diye yine de bunları yazayım dedim.