İl Müftümüz Sayın Mehmet Sönmezoğlu’nun Mirac Kandili Mesajı

112

Sevgili Peygamberimizin, Yüce Allah’ın yüksek huzuruna kabul edildiği, pek çok ilahî lütuf ve ihsanla dolu Mirac Kandili’ni yeniden idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Mirac, Yüce Rabbimizin zaman ve mekân kayıtlarını ortadan kaldırarak, hiçbir aracı ve vasıta olmadan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’i bir gece Mescid-i Haram’danMescid-i Aksâ’ya, oradan da semaya yükselttiği, huzuruna kabul ederek birçok hikmetlerini gösterdiği “büyük buluşma”dır.

Mirac, Recep ayının 27. gecesinin şahit olduğu, mü’minlere beş vakit namazın hediye olarak verildiği, manevî bir yükselişin ifadesi olan mukaddes yolculuktur.

Biz Müslümanlara düşen vazife; manevî yükseliş olan bu Mirac hadisesini kendi hayatımıza taşımanın yollarını aramaktır. Bunun yolu da Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de “en büyük ibadet” (Ankebût, 29/45) olduğunu haber verdiği, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) tarafından da “mü’minlerin miracı” olarak bildirilen namazla bütünleşmekten geçmektedir. Çünkü namaz dost doğru kılındığında, insanın iç dünyasındaki manevî yükselişi ve arınmayı sağlamaktadır.

Mü’min, ancak namaz sayesinde Rabbinin huzurunda durarak, sadece O’na kulluk etme ve yalnız O’ndan yardım isteme imkanı bulabilir. Namazını huşu içinde ve bütün benliğiyle Allah’a yönelerek kılan bir Müslüman, Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalayacak, ayrıca her zaman ve her yerde Allah’ın huzurunda ve gözetiminde olduğunu düşünerek hareket etme bilinci kazanacaktır.

Mirac, fert, aile ve toplum olarak karşı karşıya kaldığımız olumsuzluklardan kurtulmak için Allah’ın sonsuz merhametinin kapısını dua ve niyazla çalmanın da seçkin bir anıdır. Bu anın değerini iyi bilelim ve “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin” (Furkân, 25/77) ayetinin manası üzerinde düşünelim. Unutmayalım, dua da bir Mirac’tır. Dua; Allah ile kul arasında yüksek bir bağ, insanın bu dünyadaki yalnızlığını gideren en büyük buluşmadır. Öyleyse, daha güzel bir dünya, daha huzurlu bir hayat için dua ve ibadetlere yönelmeliyiz.

Mübarek Ramazan ayına adım adım yaklaştığımız şu günlerde, bu mübarek geceyi Allah’a yakınlaşmak için büyük bir fırsat olarak görmeli, O’nun rızasına vesile olacak ibadetlerle en güzel şekilde değerlendirmeye çalışmalıyız. Özellikle Mirac’ta Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e vahyedilen, barış ve huzur içinde birlikte yaşamamızın vazgeçilmez değerlerine işaret eden ilahî prensiplerin ışığında hayatımızı gözden geçirmeliyiz.

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, yeryüzünün iki manevî merkezi olan Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa ile semada gerçekleşen bu kutlu yolculuğu, bugün bizim gönüllerimizde de karşılığını bulmalıdır. Sevgili Peygamberimizin Mirac’ından ilham alarak fert, aile ve toplum olarak maddî ve manevî yükselişimizi gerçekleştirmek zorundayız. Bu gün maddî olarak yükselen toplumların aslında mutlu olmadıklarını, gerçek mutluluğun hem maddî alanlarda hem de manevî değerlerde yükselişte olduğunu idrak etmeliyiz.

Bu duygularla bütün Kocaelili hemşerilerimin ve tüm Müslümanların Mirac Kandilini tebrik ediyor; bu kutlu gecenin İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayetine, başta İsrâ ve Mirac mucizesinin cereyan ettiği kutsal topraklar olmak üzere bütün dünyada acı ve gözyaşının yerini kalıcı bir huzur ve barışın almasına vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.