Serde

139

Serde gençlik vardı.
ham hayaller sofrasından aç kalkardık,
karamsarlığın kör kuyularında susuz.
ilham giriftleşirken
devrik cümlelerin peltekliğinde
kelimeler uykusuz kalır,
efkar sitemin boyunu aştığında
yaramıza illa tütün basılırdı.
..
Serde delikanlılık vardı.
sarı defter arkasına
Kelebek’ten şiir kuşanırdık.
“görülmüş er mektubu”
damgasından
sakınır sevdiğimizi..
inzibat gölgesi düşmeden
çarşı izninde
mektup yollamak
marifet sayılırdı
..
Serde sevdalık vardı.
“Sevemedim kara gözlümü”
biraz geçince
Orhan abiden ayrılıp
Ferdi’ye uğradığımızda
anlardık
“Huzurumuzun kalmadığını”
Istaka hakkı son teklik bile
müzik kutusunda
“Baharı bekleyen kumrulara”
bırakılırdı.
..
Ya şimdi?
Okuma gözlüğü perdesinde
Q klavye karşısında
tek parmağa dolanır mısralarım