Koşturduğumuz atların nalları döküldü
Kaderimiz Kızılırmak gibiydi içe büküldü
Biz bu toprakları ivazsız sevdik bu majeste
Lâkin bu çaldıkları yedi yabancı bir beste
Yürüdüğümüz yol yol mudur yoksa çöl müdür?
Pranga sayan mahkûm psişik bir sembol müdür?
Düşlerim saklı durur karayel kavşağında
Mukaddes Manukyanzedeyiz en körpe çağında
Deprem gerilerde kaldı imdi dem depremsizlik
Bu tufan hazırlıkları Nuh Dedem tam temizlik
Aha diyorum: Marksizm bir afyondur a efendi!
Velâkin bu millet de kelepçesiyle evlendi
Akıncı karıncalar bastı mazimizi ağaca astı
Bildik ki asıl bizim esaretimiz bile halâstı
II. Mahmud’a gâvur diyen halk sana ne desin?
Haşmetmeab tahammül tanrısı nerelerdesin?
Minyatürüne geri dön ey son yeniçeri
Cihangirlik genetik mirasımızdır; ileri!
Müntehir bir fareden gelen mesaj: İnsanlık utansın
Salın şimendiferi çayıra vagonlar otlansın
Rahmetli Red Kit tesbihini ne de hızlı çekerdi
Sonra devlet tesbihi kamulaştırdı ve bir köye ismini verdi
Uzaya gider sarhoş balıkların sudaki terânesi
İşte Türkiye: Açıkhava akıllılar tımarhanesi