“Korkunun Adını Af Koymuşlar”

100

Bu eski bir Ermeni şarkısının nakaratı. Osmanlı, II.Meşrutiyet‘ten sonra teröre bulaşanlar temizlensin diye genel bir af çıkarmış; Ermeniler de dalga geçmişler.

Çoğu zaman yürüyüşlerde bile taşkınlık yapmışlar hatta bir defasında Bahçecik‘teki Hükümet konağını kurşunlamışlar ama devlet yetkilileri görmezden gelmişti. Suhûletle ve nasihatle işi çözmeye çalışıyordu Osmanlı. Şimdi ne o var ne de diğerleri.

Eskiler ‘Galeyan geldi mi mantık savuşurmuş‘ derler. Etnik şehvetin baş döndürdüğü vaziyetlerde merhamet acizlik sayılabilir. İyi niyet güçsüzlük, öğüt vermek de korkaklıkmış gibi algılanabilir. Kendi koyduğunuz kanunları kendiniz işlemez hale getirirseniz devletin hükümranlığını kemirir durursunuz.

Tarih gerçekten ibretler vesikası da ders alan kim? Mevlâna der ki “Su nasıl suya benzerse bir milletin geleceği de geçmişine öyle benzer“. Celâleddin Rumi bugünlerde ülkemizde/içimizde dolaşıyor.

Günde 40 kere diye diye ‘Kürt Sorunu‘ çıkardık çok şükür. İmdi baharda çiçekler gibi açılıp saçılarak çözüm ürettiğimizi zannediyoruz. Ben bu otobüsün nereye gittiğini biliyorum ama söylemem.

Ve soruyorum:

1-) Türkmen, Yörük, Lâz, Çerkez, Arnavut, Boşnak, Kürt, Zaza, Gürcü, Abaza, Roman, Pomak, Arap, Fellâh, Azeri, Terekeme ve sâir unsurlara eskiden Osmanlı, sonradan da Türk Milleti denmiyor muydu?

2-) Türk‘ü Kürt‘ün karşısına etnik bir unsur olarak indirgemek ırkçılığın kaşıntı tozu değil mi?

3-) Kamuyu (amme) oluşturan vatandaşlara karşı (kul hakkı) işlenen suçları affetmek kimin yetkisindedir?

4-) Bu açılma merakının III. şahıslarda nasıl bir radyoaktif etki ve reaksiyoner tepki husûle getireceğini hesapladınız mı?

5-) PKK’nın mücadele hedeflerinden hangileri bu aşamada gerçekleşmiştir?

6-) Bir insan (mümin) bir delikten kaç kez ısırılır?

Bir eğitimci arkadaşım var; hanımı Kürt, kendisi Mesket Türkü. Bu işi kaşıyanlara ‘Çocukları ortadan ikiye mi böleceğiz‘ der durur. Tarihin, sosyolojinin, kültürel değerlerin neredeyse tamamına yakınının tek milletsiniz dediğini dış tezgâha düşerek bölmeye çalışmak ne menem bir şeydir?

Kürt kelimesinin bütün türevleri; kürüt, kürtüm, kürtük, kürtün, küremek mastarı gibi kar kökünden gelir. Dağlı Türkler (ekrad) gibi arşiv üslûplu vesika adlandırmalarını ve ‘Kart – Kurt‘ gibi ilmi çözümlemeleri alaya almak akıl tutulması değil de nedir?

Şımaranlar da şımartanlar da genelde aynı kaderi paylaşmışlardır maalesef. Zira azgınlığın hüsnü kabul görmesi adaletin terazisini, memleketin de şirazesini bozar. “Kendilerine; ‘Yeryüzünde sakın fesat çıkarmayın, bozgunculuk yapmayın’ denildiği zaman ‘Bizler ancak ıslah edicileriz’ derler.” (Bakara – 11).

PKK‘nın, DTP eliyle bölge için besteleyeceği yeni şarkının sözlerini duyar gibiyim: ‘Korkunun adını açılım koymuşlar‘.

Beşir Atalay çalsın, Şivan Perver söylesin.

Açılım bi heyr be!