Yeter Söz Milletin!

104

                7 Ocak
1946 yılında Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Mehmet Fuat Köprülü
tarafından kurulan Demokrat Partinin 1950 Genel seçimlerinde kullandığı “Yeter Söz Milletin!” seçim sloganı
Mimar Selçuk Milar tarafından ilk
defa kullanılmış ve bu söz Milar’ın kendisine
aittir. O günleri yaşayanların anlattıklarına göre, afişlerdeki bu sözün Demokrat
Parti’nin 14 Mayıs 1950 seçimlerini kazanmasında büyük rolü olduğu
söylenmektedir.

 

                27
Yıllık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı döneminde henüz Osmanlının enkazı
temizlenmeden ve kanayan yaralar sarılmadan, her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti
olarak biz girmemiş olsak bile sınırlarımızın hemen batısında bir de 2. Dünya
Savaşı patlak vermiş, hükümet olası savaş riskini düşünerek bazı tedbirler alma
yoluna gitmiştir. Bunların en başında ekmeğin karne ile dağıtılması ve
buğdayların silolarda çürütülüp halka dağıtılmaması, vergi memurlarının köylüye
zor kullanması gibi sebepler milletin hafızasında her zaman tazeliğini korumuş,
sanki yakın tarihte olmuş bir olay gibi halâ konuşulmaktadır.

 

                Özellikle
başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bazı AKP milletvekillerinin
sık sık CHP’nin tek parti dönemine atıfta bulunmaları, eleştiriler dile
getirmeleri işte yukarıdaki millet hafızasında derin yaralar açan sebeplerdir.

 

                O
yıllarda Demokrat Partinin haklı veya haksız “Yeter Söz Milletin!” sözünü söyleme hakkı vardı. 27 Yıllık tek
parti döneminden sonra yeni bir parti kurulmuş, yoksulluk ve fakirlikle
mücadele eden halka aydınlık günlere çıkma vaatlerinin verilmesi doğruydu ve
gerekiyordu. Bu çarpıcı mesaj millete verildi ve başarılı da olundu.

 

                Hâlbuki
bugün karşımızda: “Yeter Söz Milletin!”
ifadesini kullanan kesintisiz 20 Yıllık iktidar sahibi, AKP Genel başkanı,
partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var.

 

                Bunca sayısız
hatalarına, bunca kandırılmışlığına, enflasyonun %180’lere dayanmış lığına,
devlete ait ne kadar mal varlığı varsa hepsinin satılmasına, 600 Milyar dolar
dış borca rağmen gene de: “Yeter Söz
Milletin
!” denilebiliyorsa bu tek kelimeyle milletin aklıyla alay etmektir.

 

                Cumhuriyet
kurulduğundan buyana ilk defa toprak kaybı yaşadığımız Suriye’de Süleyman Şah
türbesinin arazisinin terkedilmesine, Ege denizinde 19 ada ve bir kayalığın
Yunanistan tarafından işgaline sessiz kalınmasına rağmen gene de İktidar
sahiplerince “Yeter Söz Milletin!”
deniliyorsa bu pişkinliğe şapka çıkarılır doğrusu.

 

                Türkiye
toprakları, doğusundan ve güneyinden gelen 10 milyon sessiz istilâcının
işgaline uğramışsa ve buna rağmen 20 yıldır iktidarda olanlar: “Yeter Söz Milletin! Deme hakkını
kendilerinde görüyorlarsa bunu anlamak gerçekten zor.

 

                Normal olarak
bireysel düşünen vatandaşlar için “Yeter
Söz Milletin
!” sözünün hiçbir gerekçeli tarafı yoktur ve yok hükmünde
sayılır.

 

                Ancak:

·        
“Tayyip
ağabey Türkiye’nin başında. Dünyanın lideri. Kendi kendimize ihanet etmek gibi
bazı şeylere sapıyoruz. Şimdi kalkıp da böyle ucuz sebeplerle Tayyip ağabeye
ihanet etmek, Türkiye’ye ihanet etmektir…

Tayyip ağabeye
ihaneti bırak, sırtımızda taşımamız lazım. Yani ayakkabısını elimizle yalamamız
lazım…” diyenler,

·        
“Erdoğan’ın
G…. Kılıyım” diyenler,

·        
“Karşımızda
Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var, onunda önünü kesmek
istiyorlar.” Diyenler,

 

        Bırakın
birey olmayı, ümmet dahi olamayan köle ruhlu, sürü mantıklı yaratıklar
kabullenir ancak bu sözü.

        Sağlıklı kalın.