Mutluluk
kaynağımız olan meşveret,
Yani işlerin
danışıp görüşme ile çözümlenmesinin
Yeri olan
Cumhuriyet Meclisi’ne
Gölge düşürmek
isteyenler var!
Bunlar, küçük bir
menfaat ve yararını,
Milletin büyük
zararlara uğramasına tercih ederler!
Bunlar, menfaat ve
çıkarlarını halkın zararında görürler!
Bunlar, herşeye muvazenesiz / dengesiz,
Ölçüsüz ve
muhakemesiz / akılsızca bakarlar!
Bunlar, intikamcı
hâllerinden ve garazlarından vazgeçmezler!
Böyleyken,
kendilerini millete feda etmekten
Kaçınmadıkları,
dâvâsında bulunurlar!
Böyleyken, Beylik veya Tavaif-i Mülûk /
Küçük
Devletcikler’in öncüsü olan;
Muhtariyet /
Özerklik peşinde koşarlar!
Veya mutlak
istibdat / tam bir baskıcı mânâsında
Bir Cumhuriyet
iddiasında bulunurlar!
Daha bunun gibi,
mâkûl / aklî olmayan fikir sahibidirler!
Üstelik, zulüm
görmüş, çeşitli sebeplerle kin bağlamış olanlara;
Hürriyet ve
Cumhuriyet’in ihsanı olan affı, uygun görmezler!
Umumun / genelin
rahatını; intikam fikirlerine kurban ederler!
Böylece, herkesin
âsab ve sinirine dokundurmakla,
Teşeffi
edeceklerini / öç alacaklarını sanırlar!
Madem, Hürriyet’in
en geniş şekli Cumhuriyet’tir.
Elbette, hakikî,
kat’î ve reddedilmez ilmî / bilimsel;
Doğru ve isabetli
kanaat ve fikirleri; âsâyişe dokunmamak şartiyle,
Cumhuriyet’in
Hürriyet’i, o ilmî hürriyete dokunmamalı.
Onu istibdat
altına almayı, aklından bile geçirmemeli.
Onu asla suç
unsuru kategorisine / sınıfına sokmamalı.
Çünkü dünyada
hiçbir hükûmet yoktur ki,
Milleti tek bir siyasî görüş altında,
Tek bir siyasî
kanaatin, kanatları altında toplayabilsin.
Unutulmasın ki,
Lâik Cumhuriyet; ‘dinsiz’ demek değildir.
Çünkü, dünyada
hiçbir millet dinsiz olarak yaşamamıştır.
Türk Milleti ise,
asırlarca mümtaz / seçkin olarak,
Cihanın her
tarafında yer almış; fakat Müslüman Türk olarak.
Diğer İslâmî
unsurların, küçük de olsa, yine bir kısmı;
İslâmiyet
hâricinde kalarak, tarihte yerlerini almışlardır!
Böyle pek ciddî ve
hakikî dindar ve bin sene kadar hak dinin;
Kahraman Ordusu
olarak, yeryüzünde, millî mefahir ve övünçlerini;
Milyonlarca dinsel
menba ve kaynaklara sokmayı başaran;
Kılıçlarının
uçlarıyla yazan mübarek bir millet;
Elbette dinsiz
olamaz ve hiçbir zaman da olmamıştır.
İşte bunun aksi
bir düşünce;
Türk Milleti için
olmazların en olmazıdır. Çünkü:
Asya’ın ileri
kumandanı olan Türkiye Cumhuriyeti;
Asya’nın bu fıtrî
hâsiyet ve mâdeninden istifade ederek;
Tarafsızlık
prensibini, dinsizlik tarafına değil,
Şüphesiz,
dindarlık tarafına yöneltecektir.