Yine Ölüm… Yine Kan

94

Dikkat ettim.

Son yazılarım hemen hemen tamamen MHP’ye ait olmuş.

Oysaki Vallahi de Billahi de bugüne kadar toplam bu sayıda MHP yazısı yazmadım. Demek şartlar bu hale getirmiş.

Ne var yahu!

Bir parti, kendi Üst Kurul Delegelerinin isteği doğrultusunda Genel Merkez Yönetiminde değişiklik istiyor.

Anlaşılmaz bir istek mi? Ya da bunu anlamak çok mu zor?

Her şey iyi gidiyor da, değişim buna rağmen mi isteniyor?

Buna neden akla hayale gelmedik yollarla engel olunuyor?

Buna Parti Genel Merkezinin engel olma gayretlerini anlamadığımız gibi, diğer engel olanların dertleri nedir?

Bir takım ilgisiz, yetkisiz mahkemelere, hatta İlçe Seçim Kurullarına, Yüksek Seçim Kurullarına ne oluyor?

Bunların derdi, MHP mi? Bunların derdi Türk Milliyetçiliği hareketinin iyi olması mı, başarılı olması mı?

Bunları neden yazıyorum?

Çünkü ülke her taraftan kan gölüne dönmüş, Asker-Polis Şehitleri ile birlikte, ülkenin en kalabalık yerlerinden birinde, ATATÜRK Hava Limanı’nda bombalar patlıyor, onlarca kişi ölüyor, ama bizim en önemli işimiz, MHP’deki gelişmeler.

Çok ilginç değil mi?

Peki, ani bir baskın seçimle, sonucun ne olacağı mevcut MHP Yönetimi tarafından görülemiyor mu?

Neden birileri endişe etmiyor?

Şu anki durumda, böyle bir seçim ile Anayasayı istediği gibi değiştirecek olan Cumhuriyet, Atatürk, Türk ve onun inançlarının düşmanları, bu isteklerine kavuşursa, bunun vebalini nasıl kabullenecekler, nasıl kabulleniyorlar?

Gidişatın oraya olduğu çok açık…

Bu gidişata dur demek için beklenecek ne var?

Her şey ülkem için, her şey Türk Milleti için diyen herkesin, gidişatın nereye olduğunu görmek mecburiyeti vardır. Ne koltuk sevdası, ne para arzusu, ne de küçük çıkar hesapları, Türk Milleti’nin geleceğinden daha önemli olamaz.