Ne Yazım Kardeşim

51

Gazeteden sürekli arıyorlar ve abi, bugün de bir yazı yazar mısın diye ricada bulunuyorlar.

Ben de onları kırmayıp yazmaya gayret ediyorum, bütün yoğunluğum içerisinde.

Yani, artık, haftada bir değil, iki-üç yazı yazmak durumunda kalıyorum.

Tamam da.

Artık!

Kandan başka ne yazim kardeşim.

Şehit’den başka ne yazım kardeşim.

Gözyaşından başka ne yazım kardeşim.

Her gün aynı şeyi mi yazım.

Yine kan, yine Şehit, yine gözyaşı, yine acı, yine ağıt.

Bunların dışında ne yazım, gazeteci arkadaşlarım.

Bunların dışında neyin önemi var, değerli okurlarım.

Bunların dışında ne düşünebilirim, Yüce Türk Milleti.

Başkanlık konusunu mu yazım ben de, çözüm ihanetini yapanlar gibi.

ABD’nin bize ne dediğini mi yazım, her gün fikir değiştirenler gibi.

Kanın, gözyaşının, acının, ağıtın olduğu yerde yazacak, konuşacak ne olabilir ki?

Evimizde her gün ağlamaktan, gözyaşlarımız sel oluyor.

Artık, her gün, çift rakamlı Şehit haberlerini duymaktan kahroluyoruz.

Bu gözyaşının, acının, ağıtın içerisinde bir kişinin ve yalakalarının kendi iktidarlarını devam ettirmek için, insanlarımızı kandırmaya nasıl devam ettiğini mi yazım?

Hâlâ, gelinen noktayı görmeyen, görmek istemeyen insanlarımızın varlığından mı şikâyet edim?

Akil insanlar(!) yutturmacasına karşı bizler, terörün azmasına neden olacaksınız diye çırpınırken, siz kandan besleniyorsunuz diyenlerin, bugün, benden fazla teröre karşı görünme soytarılığından mı bahsedim?

Ne yazim, kardeşim?

Ne yazarsam yazim, ocağı sönenlerin içindeki ateşe merhem olabilir miyim?

Ne yazarsam yazim, ülkenin şu anda içine düştüğü ağır bunalım halinin artık çözülemez bir noktaya geldiğini değiştirebiliyor muyum?

Ne yazarsan yazim, ülkeyi idare ettiğini iddia edenlerin, yerlerinden kımıldamalarına neden olabiliyor muyum?

Ne yazarsam yazim, ülkeyi bu hale getirenlere desek verenlerin durumlarında, düşüncelerinde, görüşlerinde, bağlılıklarında değişiklik oluyor mu?

Ne yazarsam yazim, Türk Silahlı Kuvvetleri, Tük Polisi inisiyatif alıyor mu?

Ne yazarsam yazim, giden vatan evlatlarını geri getirebilir miyim?

Ne yazarsam yazim, anayasa değişikliği, başkanlık sistemi isteklerine engel olabiliyor muyum?

Kaç kişi Şehit olursa, bu tartışmalar bitecek?

Kaç kişi Şehit olursa, şahsî istekler tatmin olacak?

Kaç vatan evladı Şehit olursa, insanları kandırma gayretleri son bulacak?

Kaç kahraman toprağa verilirse, birileri koltuğundan, makamından, yolsuzluğundan vazgeçecek?

Kaç fidanın ocağı sönerse, birilerinin kişilere tapması törpülenecek?

Kaç, kaç, kaç?

Kaç asker, polis Şehit olursa, ülkede SIKIYÖNETİM ilan edilecek?

Kaç Asker, Polis Şehit olursa, teröriste idam yeniden gelecek?

Kaç asker, Polis Şehit olursa, Mecliste pkklılar olmayacak?

Bu ülkenin hiç mi sahibi kalmadı?

Bu ülkenin hiç mi yöneticisi kalmadı?

Bu ülkenin sahibi olduğunu iddia eden iktidarda veya değil, kurumlar nerede?

Damarlarımızdaki asil kana ne oldu?

Peki, acaba, SİVİL olsun, ASKER olsun, sadece Şehit olanlar mı toprağa gömülüyor?

Yoksa, Hepimiz, toptan, bir ülke olarak, bir Millet olarak mı toprağa gömülüyoruz?

Heyhat, heyhat!