Eskiden küçüklere örnek olmak çok önemli bir davranış ve düşünce şekliydi, yaptığınız eylemlerde özellikle çocukların etkilenmemesi için elden gelen tüm gayret gösterildi. Kavga edecekseniz, tartışacaksanız bile bunlar çocukların yanında yapılmazdı olumsuz düşünmesin, etkilenmesin diye.
Şimdi bakıyoruz teke tek kavgalar bile azaldı, ordu halinde koloniler halinde kavgaya girişiliyor, husumetli kimse kozlarını paylaşsın denilirdi ki bu konulara yani kavga konuları öyle eften püften konular değildi yok yan baktın, yok çarptın, yok çamura yattın gibi.
O zamanlar ellerde telefonlarda yoktu, fotoğraf makineleri de. Çekip hemen sosyal medyadan paylaşılıp, ranta dönüştürme, tarafları daha da galeyana getirme gibi…
Araya ayırmak için girilirdi, bir tekme de kendi atması için değil. İçindeki öfke krizini gidermek için değil, yere düşene vurulmazdı, bir kanalda izliyorum adam yere düşmüş artık hali yok gelen tekmeliyor, giden tekmeliyor bu nasıl bir acımasızlık?
Kim gelirse önüne vuruyor, kadın, çocuk, yaşlı hiç fark etmiyor birine vuruyor ya.
Günümüzde en gözde meslek aslında psikiyatr ya da psikolog olmalı müşterisi, hastası hiç mi hiç bitmez hatta sürekli artar. Bu konunun aslında gerçekten incelenmesi gerekir neden bu kadar saldırgan olundu?
Fakirlikten mi, ani aşırı zenginlikten mi, parayı bulamamaktan mı, parayı bulup helal haram ayırımı yapmamaktan mı?
Mutlak surette incelemeliyiz.
Yakında gizli huni takanlar artık hunilerini gizleyemeyecekler. Şuursuzca yapılan işler… Adaletsizce yapılan işler…
Zenginin çok zengin, fakirin çok fakir olduğu bir toplum daima başa bela olur…
Zenginleştik deniliyor! evet zenginleştik bundan 3-5 yıl önce 300-500 bine aldığımız evler 3-5 trilyon oldu eski para ile ama ev alabilen kimse yok…
Bankalar eskiden kredi veriyordu nerdeyse evin %70’i oranında şimdi ise şartlarınız iyi ise %30 oranında veriyor bu şartlarda kim ev alabilir?
Ailesinden kalmamışsa, ailesi yememiş birikim yapmışsa sonra ki nesil rahat hayat sürüyor yoksa kiralarda, ay sonunu nasıl denk getiririm diyor… Tabii bu arada ayağını yorganına göre uzatmayıp lüksü seven, maaşını 15’inde alıp 20’sinde boş cüzdanla dolaşanlardan söz etmiyorum.
Gerçek sorumluluk sahibi evini, ailesini nasıl geçindiririm diye düşünen gerçek anlamda düşünceli kişilerden söz ediyorum.
Paranın zor kazanıldığı bir ülkede yasaklı madde kullanımının da bu denli artması bir başka dengesizlik, parklar sokaklar satıcı dolu bulmak ve içmek istenirse çok kolay olduğunu söylüyorlar…
İşin özü tezatlar ülkesi olduk çıktık, ne kadar bu böyle devam eder bilinmez evet bir şeyler yapılıyor ama bir o kadar da olumsuzluklar yapılıyor, hayır olur inşallah…
SAYGILARIMLA