Yeni yılın huzur, barış mutluluk getirmesi ve işsizliğe çözüm olması temennisiyle…
Buna ekonomide Peygamber modeli de diyebilirsiniz.
Ekonomide peygamber modelimi olur muymuş deyip kestirip atarsanız olmaz tabi
Sonuna kadar okuyun bakalım olur muymuş olmaz mıymış.
Bu ekonomik modeli anayasal düzeni ne olursa olsun her devlet,
Ulusal yâ da uluslararası ticaret yapan her şirket ve de holding,
İnancı ne olursa olsun ticaretle uğraşan her insan uygulayabilir.
Bir Müslüman peygamberi bütün yönleriyle örnek alamayabilir.
Ama tüccar ticari yönünü,
Siyasetçi siyasi yönünü,
Eğitimci eğitimle ilgili yönünü,
Diyanet personeli cami ve cemaat ile ilgili yönünü örnek alabilir.
Böylece biz peygamberi 21. asra taşımış oluruz.
Gelelim konumuz olan ekonomi, yani ticaret ile ilgili yönüne..
İşsizliğin çözülmesi,
İnsanların karnının doyup yüzlerinin gülmesi,
Ekonominin düzlüğe çıkması için,
Bu modele acil ihtiyaç vardır.
Özellikle işverenler küçük orta ve büyük çaplı olarak ticaretle ilgilenenler,
Bu sese kulak vermeli, bu yazıyı dikkatle okumalıdır.
Tabii ekonominin kaptan köşkünde oturanlarda..
Bunun için iki husus çok önemlidir.
Bunları yazının ilerleyen bölümlerinde anlatacağım.
İssizliğin çözümü için işverenin çok kazanması gerekir.
Ama sömürerek ve kul hakkı yiyerek değil.
Yatırım yapacak olan işverenlerdir.
İşçiler geçinmenin belki biraz daha iyi geçinmenin derdindedir.
Çok kar daha fazla yatırım demektir.
Yatırımda daha çok istihdam demektir.
Her işveren çok kazanmanın peşindedir.
Ama hepsi bunu beceremez.
Çünkü yanlış metot doğru sonuca götürmez.
Doğru metot nedir?
Nebevi metottur.
Buraya dönmek üzere bir nokta koyalım.
Sermayeyi yeşil, kırmızı, gri diye renklere ayırmamak gerekir.
Paranın dini imanı olmaz.
Paraya kimlik sorulmaz denilir ya doğru.
Para canlı; teklife muhatap bir varlık değil ki dini imanı olsun.
Din iman parayı kazanan ve de harcayanlar içindir.
Sermayedarın dini imanı olsun yâ da olmasın,
Kazanmanın hatta çok kazanmanın yolu aynıdır.
Peygamber zamanında ekonomimi varmış ki modeli de olsun?
Varsa bile o günün şartları ile günümüz şartları aynımı? vs vs
Peygamber modelinin yani çok kazanmanın birinci şartı,
Dürüst ve güvenilir olmaktır.
Yani dost doğru olmaktır.
Yani adam gibi adam olmaktır.
Dürüstlük önce işverenlerden başlayacak,
Aşağıya doğru yayılacaktır.
İşçinin dürüstlüğü de patrona kar olarak yansıyacak.
Peygamberliğinden önce,
Hz Muhammed(sav) dürüstlüğü önce Hz Hatice(ranha)nın kervanlarında iş bulmasına sebep oldu.
Çalışmasındaki dürüstlüğü müşteri memnuniyetinin artmasını,
Dolayısıyla da patronun karının katlanmasını sağladı.
Patronun karının katlanması O’nu işçilikten iş ortaklığına yükseltti.
Çok parayı görünce aklının karışıp şeytana uymaması,
O’ nu ortaklıktan evlilikle beraber patronluğa yükseltti.
Hz Muhammed(sav)in dürüstlüğü Hz Hatice’ye sermaye artışı olarak yansımasaydı
belki de ortaklıkta evlilikte olmaya bilirdi..
Dürüstlüğün patron için ölçüsü işçilerinin hakkını zamanında ve tam olarak vermesi.
İşçiler için ölçüsü ise kaliteli ve müşteri memnuniyetine dayalı bir işçilikle pazar payını genişletmeye çalışmasıdır.
Dürüstlük +güven + kalite + müşteri memnuniyeti = ekonomide nebevi model.
Ticaret para için yapılmıyor mu işte size para hem de çok para..
İşverenlerin çok kazanmaları için işçilerinin sigorta pimlerinden çalmaya, çalışma saatlerini yükseltmeye gerek yok.
Müşteri memnuniyeti önemli olduğu kadar personel memnuniyetlide önemlidir.
Müşteri memnuniyetini getirecek kaliteyi artıracak olanda personeldir.
Fakat günümüz insani peygamberi yüzü sadece ahrete dönük,
Dünyadan ticaret siyaset ve de toplumsal olaylardan anlamayan,
İnsan olarak gördüğü için ekonomi ile peygamberi yan yana getiremiyor.
Yani bir birine ne yakıştıramıyor.
Bu model sadece Müslümanlar için değil, gayrimüslim hatta ateistler için bile geçerlidir
Bu kurallar yani dürüstlük güven ticari ahlak müşteri memnuniyeti evrenseldir.
Demek ki kravat, takım elbise ve sinek kaydı tıraş ile,
Ulusal yâda uluslararası ticaret yaparken de peygamber örnek alınabilir.
Evet, ortaklarınıza ve dostlarınıza güven, müşterilerinize kaliteli hizmet,
Dürüst insan olmayı aldatmamayı kandırarak kazıklamamayı,
Sadece peygamberlere ait özellik olarak düşünmek doğru olur mu?
Kalite güven ve marka olmak çok para,
Çok para; çok yatırım çok yatırım çok istihdam..
Bu da ekonominin düze çıkması, vatandaşın karnının doyarak yüzünün gülmesi demektir.
Yazının başlarında bunun iki tane şartı var demiştim ya..
Birinci şart,
Paranın yatırıma ve istihdama dönüşmesi için,
Faizlerin sıfırlanması gerekir.
Hatta bankadaki paradan da koruma bedeli alınması gerekir.
İkinci şart
Ahilik teşkilatının kurularak yürürlüğe sokulmasıdır.
Rekabeti artırarak kalite güven ve müşteri memnuniyetini sağlar.
Hiç kimse pabucunun dama atılmasını istemeyeceği için,
Herkes işini istese de istemese de adam gibi yapmak zorunda olacaktır.
İşte o zaman rakamlarla oynayarak kişi başına düşen milli geliri yükseltmeye,
İşiz sayısını az göstermeye kendinizi zorlamazsınız..
Benden yazması,
Takdir ağaların,
Kalbiniz iman, eviniz huzur, cebiniz para dolsun. ÂMİN..
İsmail OĞUL