Dışarıdan Görünen Türkiye “Duvan – Anadolu Halklarının Yaşam Öyküsü” kitabımızdan

112

Türkiye’nin dışarıdan görüntüsü de çok değişmişti. Ortadoğu Ekonomik Topluluğu ve Asya Ekonomik Topluluğu artık işler hale geliyordu. Ve bunların Mimarı, Temel Harcı TÜRKİYE olmuştu.

Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye bakışı çok değişmişti, bir taraftan bir telaş almıştı Avrupa’nın Büyüklerini, diğer taraftan sanki daha da bir avantajlı olacaklardı böyle bir Türkiye’yi yanlarına almaktan. 

Şimdi AB için bütün mesele bir an önce bunu başarmak ve Türkiye’nin AB Üyeliğini kesinleştirmekti. Aksi halde tren kaçmış, kuş kafesten uçmuş olabilirdi. 

Fakat şimdi de Türkiye’nin şartları vardı. 

Birincisi; Türkiye ORTADOĞU EKONOMİK TOPLULUĞU ve ASYA EKONOMİK TOPLULUĞU üyeliklerine hiçbir gölge düşmeden Türkiye Avrupa Birliği Üyesi olmalıydı.

İkincisi; gelişmesi ve oldukça genişlemesi planlanan ASYA EKONOMİK TOPLULUĞU için JAPONYA Gündemdeydi ve Japonya bu topluluğa alınacaktı. 

Gecikmenin sebebi Japonlar’ dan kaynaklanıyordu.  Japonlar önce basit bir fikre saplanmışlardı. Rusya dağıldıktan sonra KOMÜNİST RUSYA TEHLİKESİ artık kalmadı o nedenle Türkiye’nin de çok önemi kalmadı demişlerdi yıllar önce buna saplanıp kaldılar.

Taaki ORTADOĞU ve ASYA’da iki büyük EKONOMİK TOPLULUK kuruluncaya kadar.. Buna da önceleri hiç ihtimal vermemişlerdi ne zaman ki işler ciddileşti ve Avrupa telaşlanmaya başladı, o zaman uyandılar.. Zaten hep geç uyanırlar, kılı kırk yararlar ama bir türlü doğruyu en başta göremezler. Bu onların özelliği!…

Neyse şimdi ASYA EKONOMİK TOPLULUĞU’na alınacaklar. Alınacaklar ama, üç yıllık GÜMRÜK BİRLİĞİ UYGULAMASINDAN SONRA!..

Evet, JAPONLAR Asya Ekonomik Topluluğu için önce üç yıllık bir GÜMRÜK BİRLİĞİ uygulamasından geçecekler. Sonra Asya Ekonomik Topluluğuna alınacaklar. Bu onların sorunu ama, Türkiye’nin de Avrupa Birliğine direttiği bir koşul aynı zamanda. Sonradan kimse yok Japonlar vardı yoktu demeyecekler.

Bu gün 06 Haziran 2004 Sakıp SABANCI ve beraberindekiler Kremlin girişinde Başkan PUTİN tarafından karşılanıyorlar.

RUSYA, Asya Ekonomik Topluluğuna girmişti. Önce Türkiye ile ikili anlaşmalar imzalanmış sonra ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİ ile toplu anlaşmalarda RUSYA Topluluğa davet edilmişti.

KAFKAS CUMHURİYETLER arada sıkışmışlar, onlarla bir anlaşma imzalanmamıştı. Şimdi bu konu gündemde idi. ÇEÇENİSTAN, ABHAZYA, ACARİSTAN, İNGUŞLAR hepsi bu gün Kremlinde toplanmışlardı. Bu toplantı Ruslar için de son derce önemliydi.  Kafkaslarda tüm çıbanbaşları yok oluyordu. Cumhuriyetler Ekonomik ayrıcalıklar alıyorlar ve terörün buralarda ortam bulması zorlaşıyordu.

Bu yönüyle Rusya, Kafkas Cumhuriyetlerle anlaşmaya çok önem veriyor, bu öneriyi ortaya atan Sakıp SABANCI’ya bir yandan iltifatlar yağdırıyor, bir yandan da Anlaşmada kendi tarafına ayrıcalıklar sağlamaya çalışıyordu. SABANCI, Kurt Politikacı olayı çoktan fark etmiş ve ikili stratejileri oluşturmuştu bile.

Görüşmeler iki tam gün sürdü SABANCI Kremlinden zaferle dönüyordu. Kafkaslar dahil, tüm komşularla bütün problemler çözüşmüş artıca da güçlü ekonomik ilişkiler oluşturulmuştu.

Olayı pürdikkat takip eden Brüksel hemen ertesi gün kararını açıklıyordu:

TÜRKİYE’YE ARALIK 2004 İÇİN MÜZAKERE TARİHİ VE MAYIS 2005 İÇİN AVRUPA TOPLULUĞUNA GİRİŞ TARİHİ VERİLMİŞTİR. Ancak Mayıs 2005’e kadar Türkiye KOPENHAG KRİTERLERİ konusunda hiçbir eksik bırakmamalıdır.

AB’nin bu kararı, AB’nin yeni üyeleri arasında büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. Zira onlara kimse hiçbir şey sormamış, açıklamadan önce bilgi dahi vermemişlerdi, Olay, Almanya, İngiltere, Fransa ve Belçika arasında oluşturulmuş, İtalya bile sonradan bilgilendirilmişti.

Olayı öğrenen Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ve SAKIP SABANCI, Abdullah GÜL ile birlikte İstanbul’da bulunuyorlardı. Gazetecilerin ısrarlı sorularına sadece hafif bir tebessümle cevap verdiler. İlk resmi açıklamayı Dış İşleri Bakanı GÜL yaptı: 

AB’nin Türkiye hakkındaki son kararı tarafımızdan da büyük memnuniyetle karşılanmıştır. AB gereken şeyi ve tam da vaktinde yapmıştır.  Teşekkür ederiz.

Gerçekten AB gereken şeyi ve tam vaktinde yapmıştır. Hatırlayınız;

TÜRKİYE GİBİ BÜYÜK POTANSİYELİ OLAN BİR ÜLKE KENDİSİNE AKACAK YENİ BİR MECRA BULACAKTIR. (Recep T.Erdoğan)

Ve hatırlayınız daha eskilerden;

YENİ BİR DÜNYA KURULUR VE TÜRKİYE BU YENİ DÜNYADA YERİNİ ALIR. (İ.İnönü)

Önemli olan başka Dünyalar aramak değildir.

Önemli olan güçlü olmaktır.

Ekonomik yönden, siyasi yönden, Askeri yönden güçlü olmaktır.

Ve mesela Avrupa’ya Başka Dünyaların da olabileceğini ve bu Dünyalarda Türkiye’nin de yer alabileceğini hissettirmektir. 

ZOR görünen şeyler aslında o kadar da ZOR değildir.  Yeter ki güçlü olun ve o gücünüzü şöyle birazcık gösterin.                        

Not:     

Bu görüşler yıllar önce bir HAYAL olarak yazıldı. Ama bu gün GERÇEK olduğunu görüyorsunuz.