Türkiye’yi Bölme Orucu

89

 

 

Açılım teranesi ile Habur sınır kapısında pkk’lılara yapılan jest le birlikte anarşi hızla iyice tırmandı. Durmak bilmeyen tuzaklar, baskınlar, öldürmeler devam ediyor. Askerlerimiz, polislerimiz, sivillerimiz hükümetin aldığı yanlış kararlarla, anarşistleri yüreklendirerek, öldürmeler, bomba tuzakları, şehirlerde eylemler hergün katlanarak devam ediyor. Şimdi ise ölüm oruçları ile Türkiye köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor.
PKK’nın Ankara’daki temsilcileri siyasi kanadı, tüm Dünya’daki, Türkiye’deki ve Avrupa’daki hain odaklarla birlikte, Türk Milletine düşman olan herkesten aldıkları destek ve güç sayesinde şimdilerde daha ileri adımlar atmaya başladılar. Günlerce yapılan açlık grevlerini daha da körükleyerek Türkiye’nin başına yeni çoraplar örme planları iyice hızlanmış durumdadır. PKK’nın meclisteki uzantıları var güçleri ile MHP hariç, diğer partilerin içinden de açık ve gizli destekler bulabilmektedirler. CHP’nin bazı teşkilatlarından dahi(İstanbul örgütü vb.) ölüm oruçlarına destekler verilmektedir. Atatürk’ün kurmuş olduğu bu önemli partimizden bazı insanların, bölücü örgüt üyelerinin yaptığı ölüm orucu eylemlerine destek vermeleri düşündürücüdür!!!
PKK’nın siyasi kanadı isteklerini iyice her kanalda ortaya koyarak: Ana dilde eğitim, anadilde savunma ve Öcalan’ın önce ev hapsine daha sonra da serbest bırakılmasına kadar varan istekleri gündemi meşgul etmekte, Türkiye’yi sinir olarak germektedir. Hükümetin Doğu ve Güney Doğuda oya tahvilden dolayı bürokratların ve istihbarat yetkililerin katıldığı Oslo’daki görüşmelerde, teröristleri taraf kabul ederek, onları haklarını almaya çalışan halkın temsilcisi olarak kabul etmeleri, kısaca pkk’yı yasallaştırıyor.

Federasyon istekleri ile iyice hızlanan bu süreç Türkiye’yi bölünme eşiğine sürüklemektedir. Hatta hükümetin meclise getirdiği Büyükşehir yasa tasarısı eğer gerçekleşirse bölücüler önemli bir mevzi daha kazanmış olacaklardır. Muhalefet partilerinin bu tasarıyı engellemek için ellerinden geleni yapmaları lazımdır. AKP içinde bu tasarıya karşı olan çok fazla milletvekili olduğunu herkes biliyor, fakat kararlar tek kişi tarafından alınıp uygulandığından dolayı bu vekiller su yüzüne çıkamamaktadırlar. Bu yürekliliği gösterecekler elbette vardır, ancak şahsi gelecekleri demek ki ülkeden daha önemli gözüküyor!
BDP’nin yukarıda izah ettiğimiz istekleri, hükümet sözcüsü tarafından da gündeme getirilmiş, bu isteklere bakılacağı, olumlu katkı sağlanacağı babındaki cümlelerle ABD’ninde ortaya koyduğu ve Türkiye’ye kibarca bunları yapın dediği tezlere, ılımlı bakıldığı deklare edilmiştir. Bugün Ergenekon’dan yargılananlar içinde suçsuz insanlarda vardır. Ancak öğrendik ki Şemdin Sakık’ın dahi ifadesi ve görüşleri alınıyor şu an, ne kadar acı bir durum! Şemdin Sakık ile Eski Genel Kurmay Başkanı Başbuğ aynı karede, Apo’yu alıp Türk yargısına teslim eden Engin Alan aynı karede… Şemdin Sakık’ın Türk askeri için hiç iyi birşey diyeceğini düşünmek saflığın, komikliğin zirvesi değil midir?
PKK’ya ne kadar taviz verirseniz verin, onlar daha fazlasını isteyecektir. Oslo görüşmelerinde bulunduğu söylenen belgelere göre, İngiltere’nin tanık ve arabulucu rol oynadığı toplantıda, PKK’ya büyük sözler veriliyor. Onlar; PKK’nın iki boyutu olduğunu göremiyorlar, yada kasıtlı görmezlik yapıyorlar. Ülkemizi bölerek PKK’yı tatmin edeceğini sanıyorlar. Oysa terörü sürdürerek beslenen PKK Holding’inin yöneticileri, silah bırakarak güçlerini yitirmek istemezler. Elbette, PKK’nın siyasi boyutu olan partinin yönetici ve milletvekilleri, terörün siyasi rantından yararlanmaktadırlar. Onlar, terörün sona ermesini isteseler bile ki, terörün sürmesi onların da yararınadır, bunu dağdakilere anlatamazlar. Uyuşturucusuyla, silah ticaretiyle, mazot kaçakçılığıyla ve dağda yaratılan önemli bir yönetici potansiyeli ile böylesine çıkarlar sağlayan bir örgüt kendini yok etmez. Hükümet bunları iyi hesap etmelidir…
Ölüm oruçlarını masum göstererek hükümeti PKK’nın istekleri yönünde zorlamak, bu yönlü kararlara sıcak bakmak hainliğin ta kendisidir. Yıllardır Ülkemizi savaş alanına çeviren, insanlarımızı Türk-Kürt demeden acımadan öldüren, öldürmeye devam eden, ülkemizi bölmeye çalışan, huzurumuzu bozan bu hain bölücülerin oyunlarına gelinmemelidir.

Meclisteki ölüm oruçlarını destekleyen tüm milletvekilleri, bürokratlar, diğer partilerdeki gizli yandaşlar onlar niçin ölüm orucu tutmuyorlar? Öcalan neden ölüm orucu tutmuyor? Bulmuşlar cahil insanları piyon olarak kullanıyorlar. Vatan hainlerine idam cezası konsun diyemeyen ve mecliste(Sadece MHP vatan hainlerine idam konsun yönünde mecliste oy kullanmıştır.) idam kaldırılsın diye oy kullananlar, bu kararlarının yanlışlığını şu an hala anlamadılar mı acaba? Adamlar ölüm orucu mu tutuyor, bırakın tutsunlar, hatta milletvekilleri, belediye başkanları da tutması lazım, Öcalan da tutması lazım… Belki …….. daha iyi bir sonuç olurda Türkiye nefes alır…