Sağ Yanım Acıyor Anne

86

En çok karanlıktan korktuğum küçüklüğümle tutunduğum Besmele, ninemin yatmadan önce okuttuğu “Yattım Allah kaldır beni/Nur içine daldır beni/Can bedenden ayrılırken/İmanımla gönder beni.”duası ve bağdaş kurup tek bir sahana on kişinin kaşık çalıp sonrasında, verdiği nimetler için Yaradana şükür ile mayalanan ruhumuz satılık ve kiralık değildir bizim.  

Üşüyen taraflarımızın vahiyle ısıtılmasıdır yokluğun ve yoksulluğun değişmez yazgısı. Yetimlerin yetimiyle merhamet düşen toprağın her metrekaresine şehitlik, Tanrı Dağları’ndan Anadolu’ya kadar gönyelenmiş her meridyene yiğitlik süslemiş taraflarımın korkacak ve korkutulacak damarlarını binlerce yıldır biçip doğrayarak geldim ben. Yüreğimle geldim, İmanımla geldim. Sevişe sevişe, dövüşe dövüşe, öle öle ve öldüre öldüre geldim.

On binlerin yücelttiği tüm putların paramparça olduğu İbrahim’in elindeki baltanın değil; inanmışlığın sırrıdır bu. Denizleri ikiye bölen âsâdaki kudret değil; denizin karşı tarafından el sallayan korkuların üzerine yürümenin ve Allah’tan başkasına boyun bükmemenin adanmışlığıdır. Ve Arş-ı Âlâ’nın taht-ı ilahisinde Habib-i Kibriya’nın ümmetine merhamet bahşeden duası, cennetin kapısına Yaradan’ın mühürlediği Kelime-i Tevhid’in intifadasıdır.

Ki ben tüm putların, şirklerin ve müşriklerin üzerine; zalimlerin, hainlerin ve ölümlerin cümlesine, tüm korkularımın dehşetine Kelime-i Tevhid çekerdim de Hz. Peygamber Malazgirt’te ellerimden tutar, Çanakkale’de sırtımı sıvazlardı.

Sağ yanım acıyor anne!

Ancak Allah’a kulluk eden ve ancak O’ndan yardım isteyen imanım; sayıya, topa, tüfeğe ve makineye meydan okuyan yüreğim ve Allah için var olan, yine O’na dönecek olan bedenim acıyor.

Ebu Zer’den geriye komşusu açken tok yatanlar; Hz. Osman’dan geriye “En çok sevdiklerinizden infak etmedikçe gerçek mümin olamazsınız.” Vahyinden habersiz nice müsrif, cimri ve Karun iştahlı, yatlı, katlı, milyon dolarlılar kaldı. Mazluma sövülen, yetime vurulan, hainlere ve zalimlere el pençe divan durulan bir düzen kaldı.

Sağ yanım acıyor anne!

“İslam garip gelmiştir ve garip gidecektir. Ne mutlu o gariplere!” müjdesiyle avunan yüreğim, ölümü hatırlayan ve hatırlatan belleğim ve korkuları imanla dürüp bohçalayan; canlarını ve mallarını Allah’a satarak en güzel ticareti kesbeden zenginliğim acıyor.

Sağ yanım acıyor anne!

Nefesim daralıyor, adımlarım kısalıyor ve artık karanlıktan korkuyorum.