Hiç kimsenin ulaşamayacağı yerdeyim
Kendimi bir buluta gömdüm gidiyorum
Göğüm gürültülü
Mevsim tarumar
Hele mart bir gelsin diyorum kendi kulağıma
Söz olsun sulu sepken şiirle karışık yağacağım
Ama şimdi bekle
Ama şimdi umudu sakla döneceğim
Kulağımı tıkayıp geçiyorum diş gıcırtılarımın arasından
Tırnaklarım acıyor çıkılmaz dağları tırmanmaktan
Dizlerim dermansız
Ellerim arkamda saklı
Gözlerim yaşla tepiniyor
Aklım ipin ucunda
Ama şimdi bekle
Ama şimdi umudu sakla… döneceğim
Dikiliyorsam, dikleniyorsam hayata
Yüz üstü düşünce acımıyorsa sırtım
Eli değnekli hayat yetişemiyorsa arkamdan
Koşul koymuyorsam sevmek için sevilmek için
Gökkuşağı yağmurdan sonra düşüyorsa pencereme
Ay ışığı sultani yegâh makamında söylüyorsa şarkı
Ama şimdi bekle
Ama şimdi umudu sakla… döneceğim
Yıldızlar tutuşmuşsa el ele
Güneş uzun hava tutturmuşsa
Gecenin dili lal
Rüzgâr tarumar saçlarıma hamal
Konup göçeni kalbimde hep bir ihtimal
Sağ olsunlar diyorum kalmasa da dizlerimde mecal
Ama şimdi bekle
Ama şimdi umudu sakla döneceğim
Dilime, gözüme yağmurlar şahit
Hele güz toprağı bir sevindirsin
Göçünü tamamlasın göçmen kuşlar
Dalından düşsün yaprak, çatlasın nar
Tarlaya düşsün buğday
Örtsün üstünü beyaz yorganını kar
Süpürgesini alsın eline kardan adamlar
Ama şimdi bekle
Ama şimdi umudu sakla döneceğim
Bilirsin beni inadım inattır
Söze sözüm biattır
İçimde biriken şiir yara kanatır
Dört mevsim yüreğimde sözlü sanattır
Bir uçtan bir uca vurduğum kanattır
Vurulursam eğer uçmakta, düşmekte haktır
Ama şimdi bekle
Ama şimdi umudu sakla döneceğim