Selâm verdim, rüşvet değildir diye almadılar,
Evrak gösterdim, hiç oralı bile olmadılar.
Görünüşte normal bir şeymiş gibi davrandılar
Ama hâllerinden çözdüğüm çok gariplikler var.
Dedim: Arkadaşlar; bu ne iştir, bu durum nicedir?
Dediler: Bundan sonra gayri âdet böyledir.
Dedim: Beni emekli etmişler ve maaş bağlamışlar
Ki üç ayda bir onu alayım da eve ekmek girsin.
Dediler: Ey zavallı, sana kuyrukta yer sağlamışlar
Ki üç kuruşluk ömrünü banka önlerinde geçirsin.
Dedim: Belgelerimin gereği niçin yapılmaz?
Dediler: Sigortada para yoksa mümkün olmaz.
Dedim: Koskoca sigorta hiç parasız olur mu?
Dediler: Masraf çok, hele bizden para kalır mı?
Dedim: Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek vebaldir.
Dediler: Biz ihaleye girip almışız, bize helâldir.
Dedim: Yaptığınız bu işlerin hesabı yarın sorulur.
Dediler: Kıyamette sorulur, ondan da korkumuz yoktur.
Dedim: Dünyada da sorulur, Yüce Divanları çok işitmişiz.
Dediler: Ondan da korkumuz yoktur, hâkimleri razı etmişiz.
Gördüm ki soruma cevaptan başka bir şey vermezler,
Bunca yıllık hakkımı ve hukukumu görmezler;
Sonunda çaresiz mücadeleyi bir an için terkettim
Ve Silivri’deki hücremden size bu fotoğrafı çektim.