Fuzûlî’nin Silivri Şikâyetnâmesi

118

Selâm verdim, rüşvet değildir diye almadılar,
Evrak gösterdim, hiç oralı bile olmadılar.

Görünüşte normal bir şeymiş gibi davrandılar
Ama hâllerinden çözdüğüm çok gariplikler var.

Dedim: Arkadaşlar; bu ne iştir, bu durum nicedir?
Dediler: Bundan sonra gayri âdet böyledir.

Dedim: Beni emekli etmişler ve maaş bağlamışlar
Ki üç ayda bir onu alayım da eve ekmek girsin.

Dediler: Ey zavallı, sana kuyrukta yer sağlamışlar
Ki üç kuruşluk ömrünü banka önlerinde geçirsin.

Dedim: Belgelerimin gereği niçin yapılmaz?
Dediler: Sigortada para yoksa mümkün olmaz.

Dedim: Koskoca sigorta hiç parasız olur mu?
Dediler: Masraf çok, hele bizden para kalır mı?

Dedim: Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek vebaldir.
Dediler: Biz ihaleye girip almışız, bize helâldir.

Dedim: Yaptığınız bu işlerin hesabı yarın sorulur.
Dediler: Kıyamette sorulur, ondan da korkumuz yoktur.

Dedim: Dünyada da sorulur, Yüce Divanları çok işitmişiz.
Dediler: Ondan da korkumuz yoktur, hâkimleri razı etmişiz.

Gördüm ki soruma cevaptan başka bir şey vermezler,
Bunca yıllık hakkımı ve hukukumu görmezler;

Sonunda çaresiz mücadeleyi bir an için terkettim
Ve Silivri’deki hücremden size bu fotoğrafı çektim.