Kerkük’te petrol kuşu
Bir tankın namlusuna kondu
Bir annenin emzirdiği insanlık
Kan kusuyordu bu sırada
Eğildi bir çocuk yerden
Plastik bir bebek aldı
Tuttu gamzesini okşadı
Pazaryerindeki bombanın merhameti
Tüm haber bültenlerini dolaştı
Sonra bir çöle vurdu kendini zaman
Firavun bile ürktü bu kronik zulümden
Nemrut yana yakıla ağlıyordu
Sararıyordu beti-benzi Etna’nın
Wall Street’te zebaniler dolaşıyordu
Ve güneş müşteki
Ve gün münkesir
Batıdan doğmaya çalışıyordu
Mantar misal bir patlamanın ısıttığı
Sarışın bir toz kuşağının ardından
Kabil’in neftonik kervanı geldi
Sanki tarihlerin eskitemediği
Sanki mezarlıklar sürüsü
Yükleri teknik
Yükleri tek tip
Medeniyet virüsü
Ki Bağdat’ta kopan bir bacağı
Srebrenika’da yürürken görmüşler
Kulaklarımda bir milyon ölüm
Bir milyon tecavüz
Ve sonra Aleks’in golü sayın seyirciler
Korkunç tezahürat var
Haniyse deprem uğultusu
Cennette cemaline erişilmez
Şeytan kulağına kurşun
“Amerika, sen çok yaşa
Canım feda olsun sana
Hiçbir şeye değişilmez