1940’lı yıllardan itibaren Marshall yardımları, Truman Doktriniyle Amerika’dan yardım almaya başlayan Türkiye, günümüze kadar her başı sıkıştığında maalesef Amerika’nın kapısını çalar hale gelmiştir.
Sevgili dostlar, tarihimize şöyle bir baktığımızda ise Amerika’ya ilk yardımı yapan devletin Osmanlı Devleti olduğunu görüyoruz.
1800’lü yıllarda Amerika Birleşik Devletleri güney komşusu Meksika’yla girdiği savaşlar genellikle vahşi ve ıssız çöllerde geçmişti. Motorlu araçların mevcut olmadığı devirde, savaş sırasında Amerikan ordusu en büyük sıkıntıyı nakliye ve ikmal konusunda çekmişti. Savaşan birliklere yiyecek, su, cephane ve yaralılar için gerekli sıhhi malzemenin ulaştırılması büyük bir problem olmuştu.
ABD’li devlet adamlarının aklına dâhiyane bir fikir geldi. 19.yy.da Avrupa devletlerinin Orta Doğu’da giriştikleri sömürgecilik savaşlarında nakliye için çöllere ve çorak alanlara olağan üstü dayanıklılık gösteren develerden faydalanmak istediler. Ordu nakliye sistemini deve katarlarıyla takviye etmeye ve hatta bunu ön plana almaya karar verdi.
Ancak bu sırada develerin bol olduğu Arap ülkeleriyle resmi temaslar olmadığından, bu hususta döneminde her başı sıkışanın imdadına yetişen Cihan Devleti Osmanlı’ya baş vurmaya karar verdiler.
Bununla ilgili Amerikan donanmasının bir nakliye gemisi 1855 yılı Ekim ayında İstanbul’a geldi. Geminin kaptanlığını David Dixon Porter yapıyordu. Mr. Porter Amerika’nın ilk Türkiye büyükelçisiydi.
Amerika’nın İstanbul elçiliği Osmanlı Hariciye Vekaletine 29 Ekim 1855 tarihinde gönderdiği yazıda şöyle diyordu: “ABD tarafından bundan sonra Meksika ve California’da deve kullanılmasına karar verilmiş ve İstanbul’dan 35 devenin getirilmesi için Amiral David’in kumandasında ki bir gemiyi bu tarafa göndermiş olduğundan, Türkiye ile Amerika arasında mevcut bulunan iyi ilişkiler ve dostluk dolayısıyla 35 devenin verildiği taktirde bunun büyük bir memnunluk doğuracağını Amerikan elçisi arzu ve beyana cesaret eder.”
Bunun üzerine Sadrazam Mehmet Emin Paşa, saray başkatipliğine Amerika’nın istediği 35 deve ile ilgili olur yazısını yazmış, Sultan Abdülmecit’te olumlu irade de bulunmuştur.
Böylece Amerika’nın istediği develer bedelsiz olarak verilmiş. Amerika’ya ilk askeri yardım Osmanlı Devleti tarafından yapılmıştır.
Ne gariptir ki; o zaman Amerika’ya yardım eden Türkler daha sonra bu ülkeden yardıma muhtaç hale gelmiştir. Bu da tarihin garip bir cilvesidir.
ABD’yle münasebetlerimiz bununla da bitmemiş, Akdeniz’de rahat ticaret yapmak isteyen Amerika Devleti Osmanlı’ya 12 bin altın vergi ödemiştir. Yani Osmanlı Amerika’yı haraca bağlamıştır.
Bununla ilgili anlaşma fermanları İstanbul Deniz Müzesi’nde bulunmaktadır. Anlaşmayı ABD adına George Washington imzalarken, Osmanlı adına ise Padişah ve hatta sadrazam değil, şimdiki vali statüsünde Cezayir Beylerbeyi Hasan Paşa imzalamıştır.
Nereden nereye deyip iç geçirenlere, güzel bir örnek olması dileğiyle…