Bazı filmler vardır, izleyen çoğu kişi o
filmde sadece bilim kurgu ve aksiyon görür. Hatta “aman bu ne saçma şey böyle!”
diye önyargıyla yaklaşarak filmi izlemezler bile. Halbuki bir izleseler içeriğinde
son derece derin bir felsefi alt yapı hâkim olduğunu görecekler. Matrix böyle
bir filmdir mesela. 1500 yıl önce dile getirilen ama çoğu kişinin anlamadığı
“Hepiniz uykudasınız, ölünce uyanacaksınız” hadisini tek bir sahneyle
anlatabilmeyi başaran bir filmdir. Yine insanların büyük çoğunluğunun idrak
edemeyeceği zamanın ve mekânın izafiliğinden, vahdet-i vücuda kadar pek çok
derin konunun üç serilik bir filmle üstelik tüm detaylarıyla anlatıldığını
görürsünüz. Finalde ise Fuzuli’nin “aşk
imiş her ne var âlemde. İlm bir kıyl u kâl imiş ancak” beyitiyle
yüzleşirsiniz. Aynı yorumu yine bir bilim kurgu filmi olan Interstellar
(Yıldızlararası) için de yapabiliriz.
Bazı film veya diziler ise başlı
başına bir üniversite gibidir. Battlestar Galactica bu tarz dizilerdendir. İzleyenlerin
çoğu bu dizide sadece bilim kurgu ve macera görürler. Hâlbuki tam anlamıyla bir
siyaset bilimi resitalidir. Demokrasi, totaliter rejim, darbeler ve cuntacılık,
cadı avı, siyasi entrikalar, medyanın siyasetteki belirleyici rolü gibi pek çok
konunun bir uzay macerasında hiçbir üniversitede anlatılmadığı kadar güzel
anlatıldığını görürsünüz.
Ama bir film var ki, şüphesiz tüm
zamanların en iyi bilim kurgu görünümlü siyasal bilgiler fakültesidir.
Hangisini kast ettiğimi anladınız. Star Wars (Yıldız Savaşları) tabi ki. Pek
çok kişi Star Wars izlediği zaman uzay, boşluk, gezegenler, androidler, tuhaf
görünümlü yaratıklar, ışın kılıçları, lazer silahları, bir anda ışık hızına
çıkılarak gerçekleştirilen uzay seyahatleri falan görürler. Hâlbuki Star Wars
otoriter rejimler ile onlara direnen demokrasi ve özgürlük savaşçılarının hikâyesini
anlatan tam bir siyasi başyapıttır.
Aşağıda aktaracağım olaylar size
tanıdık gelebilir ancak bu olayların gerçek hayatla, gerçek kişi ve kurumlarla
en ufak bir alakası yoktur! Aşağıda değindiğim olaylar uzun bir zaman önce çok
çok uzak bir galakside (a long time ago in a galaxy far far away) yaşanmıştır.
Gücün Karanlık Yanı (Dark Side of the Power)
Tüm evrende iyi ile kötü veya gücün
aydınlık tarafı ile karanlık tarafı arasında bir mücadele devam etmektedir. Bu
mücadelede gücün aydınlık tarafını Jedi (“Ceday” şeklinde okunur) Şövalyeleri,
gücün karanlık tarafını ise Sithler temsil etmektedir.
Jedi Şövalyeleri, cesaret,
kahramanlık, fedakârlık gibi erdemler üzerine kurulmuş bir yapıdır. Her biri
gözü kara, maharetli birer kılıç ustası olmalarının yanında son derece mütevazı
mensuplardan teşekkül etmektedir. Jedi şövalyelerini başında Usta Yoda’nın
bulunduğu bir konsey yönetmektedir. Jedi şövalyesi olabilmek için Jedi eğitimi
almak gerekmektedir. Bu eğitim ise herkese verilmez. Sadece “Güç” ile arasında
bağ olan çocuklara ve Jedi Konseyi’nin onayı ile bu eğitim verilir. Jedi
eğitimi için kabul edilen çocuk artık bir padawan olmuştur. Bu minik padawan,
bir Jedi şövalyesine emanet edilir ve rüştünü ispatlayıp artık bir Jedi olarak
kabul edilene kadar bu Jedi şövalyesinin çırağı olarak eğitimini devam ettirir.
Gücün karanlık tarafını temsil eden
Sithler ise iki şeytani kişi tarafından yönetilmektedir. Yalnızca iki, ne bir eksik,
ne bir fazla. Sithlerin lideri Lord Sith’dir. Lord Sith’in daima bir çırağı
bulunmaktadır. Lord Sith, (genelde Jedi Şövalyeleri arasından devşirdiği)
çırağına gücün karanlık tarafını öğretir. Bu çırak aynı zamanda bir başvezirdir
ve Lord Sith kendi tebasını çırağı vasıtasıyla yönetir.
Cumhuriyetten İmparatorluğa Giden Yol
Cumhuriyet Senatosu’nda, Naboo
gezegeninin Galaktik senatörü olarak görev yapan Senatör Palpatin son derece
hırslı bir kişiliktir. Mevcut Başkan’ın bir takım yolsuzluklara karışmasını
fırsat bilerek kulis çalışmalarına başlar ve Başkan hakkında güvensizlik oyu
verilmesini sağlar. Güvensizlik oyuyla Başkan’ı ve Hükümet’i düşürür ve
kendisini Başkan seçtirir.
Senatör Palpatin’in bilinmeyen bir
özelliği daha vardır. Palpatin, Sithlerin gizli lordudur.
Cumhuriyet Senatosu tarafından
seçilen her Başkan’ın bir görev süresi vardır ve görev süresi dolan Başkan’ın
yerine her zaman yeni bir Başkan seçilir. Ancak Palpatin, görev süresinin
dolmasına kısa bir süre kala Sithler aracılığıyla kendi yönettiği ülkeye savaş
açtırır ve savaşı gerekçe göstererek hem görev süresini uzatır hem de kendisini
olağan üstü yetkilerle donattırır.
Bu savaş esnasında Palpatin’in yani
nam-ı diğer Sith Lordu’nun çırağı Kont Dooku genç bir Jedi Şövalyesi olan
Anakin Skywalker tarafından öldürülür. Sith Lordu’nun artık yeni bir çırağa
ihtiyacı vardır. Bunun için de en uygun aday olarak Anakin Skywalker’ı
görmektedir.
Güce Denge Getirecek Kişi
Anakin Skywalker son derece genç,
yetenekli, özgüveni yüksek ve aslında Jedi kalıplarına pek uymayan bir Jedi
Şövalyesi’dir. Zaten Jedi Şövalyeleri’nin evlenmeleri yasakken, Senatör (eski
kraliçe) Padme ile gizlice evlenerek pek kural tanımayan biri olduğunu
göstermiştir. Anakin Skywalker’ın asıl özelliği ise kehanete göre “güce denge
getirecek olan kişi” olmasıdır. Anakin’in “güç” kullanma konusundaki
yetenekleri ama öte yandan karakterindeki dik başlılığı Jedi Konseyi’nin
kendisine pek güvenmemesine yol açmaktadır. Filmin her sahnesinde Büyük Usta
Jedi Şövalyelerinin gözlerinde “Bu çocuk adam olmaz” bakışını görebilirsiniz.
İşte Anakin Skywalker tüm bu
özelliklerinden dolayı Sith Lordu Palpatin’in ilgi odağı haline gelmiştir.
Palpatin, Anakin’i her fırsatta yanına çağırmakta ve O’nu yavaş yavaş
işlemektedir. Jedi Ustalarının Anakin’e duyduğu güvensizliğin Anakin de
farkındadır ve Palpatin bunu çok iyi kullanarak en sonunda Anakin’i kendi
tarafına çeker. Eski Jedi Şövalyesi Anakin Skywalker artık bir Sith olmuştur ve
yeni adı da Darth Vader’dır.
Cumhuriyet’e Elveda
Palpatin’in Darth Vader’a (Anakin)
verdiği ilk emir Jedi Tapınağı’na gitmesi ve orada çoluk çocuk demeden bütün
padawanları (küçük Jedi Şövalyeleri) kılıçtan geçirmesidir. Kendisi de Jedi
Şövalyeleri’nin kendisine suikast düzenledikleri iddiasını ortaya atıp o sırada
farklı gezegenlerde savaşta olan tüm Jedi Şövalyeleri’nin ölüm emrini çıkartır.
Darth Vader, Jedi Tapınağı’ndaki bütün padawanları kılıçtan geçirir. Cumhuriyet
askerleri de çatışmalar devam ederken gelen Başkan’ın emri sonrasında
silahlarını başlarındaki komutanları olan Jedi Şövalyelerine çevirir ve hepsini
katlederler. Sadece iki Jedi bu ihanetten sağ kurtulur; Usta Yoda ve Anakin
Skywalker’ın hocası Obi-Wan Kenobi.
Jedi Şövalyelerinin bir gecede
ortadan kaldırılmalarından sonra, Palpatin aynı gece Senato’yu toplar ve şu
tarihi ve bir o kadar da ibretlik konuşmasını yapar: “Hayatıma yapılan saldırı
bende büyük yaralar açtı, izler bıraktı. Ama sizi temin ederim kararlılığım hiç
bu kadar güçlü olmamıştı. Her alanda güvenliği ve kalıcı dengeyi sağlamak
amacıyla Cumhuriyet sistem değiştirecek, adı da I. Galaktik İmparatorluk
olacak! Daha güvenli ve huzurlu bir toplum için!”
Normalde bu sözlerin tepkiyle
karşılanması gerekirken, senatodaki herkes tepki göstermek bir yana Başkan’ı,
daha doğrusu yeni İmparator’u çılgınca alkışlamaya başlarlar.
Bu manzarayı hayretle izleyen
Senatör Padme’nin yanında oturan akrabası Bail Organa’ya söylediği şu sözler
ise daha ibretliktir: “Demek özgürlük böyle ölüyormuş. Bir sürü alkışla…”
Ve Jedi’ın Dönüşü
Senatör Padme, Anakin’den hamiledir
ancak Anakin’le olan tüm bağını koparmıştır. İkiz çocukları dünyaya gelir, bir
erkek ve bir kız çocuğu. Ancak Padme, doğum sonrasında hayata veda eder.
Obi-Wan Kenobi, çocukları korumak için Anakin’in çocuklardan haberdar olmaması
gerektiğini düşünmektedir. Kız çocuğunu (Leia) Bail Organa evlatlık alır. Erkek
çocuğu (Luke) ise Obi-Wan Kenobi tarafından Tatooine Gezegeni’neki akrabalarına
verilir.
Aradan yıllar geçer. Bu geçen
yıllarda İmparatorluk bütün evreni tam bir dikta ve zorbalıkla yönetmektedir.
Ancak bir grup direnişçi İmparatorluğa karşı bir özgürlük mücadelesi
vermektedir.
Luke Skywalker, büyüdükten sonra
önce Obi-Wan Kenobi, sonra Usta Yoda tarafından Jedi eğitiminden geçirilir. Hem
Luke, hem de Leia direnişçilere katılır ve İmparatorluğa karşı bir özgürlük
mücadelesi verirler. Mücadelenin sonunda Darth Vader’ın babalık hisleri kabarır
ve Luke’un hayatını kurtarmak için Sith Lordu Palpatin’i öldürür ancak bu
mücadelenin sonunda Darth Vader yani Anakin Skywalker da ölür.
Jedi Şövalyeleri sonunda tekrar
galip gelmiş ve gücün karanlık tarafı mağlup edilmiştir. Böylece evrene tekrar
barış, özgürlük ve refah gelmiştir.