Bir Ülke Nasıl Batar Siz Masum Tek Suçlu Dış Minnaklar…

123

Bu asla bir kişiyle, bir anda, bir
yılda, ya da tekbir şekilde mümkün değildir. İyi planlama gerektirir. Çok yönlü
çalışmakla işi gizlemek için sürekli hedef saptırmak; gündem karalamakla
olur.  Beyler batmak ciddi bir iştir…

Evvela umut olmak gerekir.
Karamsarlığın zirve yaptığı bir dönem de baskıların arttığı insanların huzursuz
hissetmelerinin sağlandığı şartlarda ortaya çıkılır büyük bir umut olarak. Her
alanda gelişme kalkınma özgürleşme vaat edilir. Halkın hassas noktalarına temas
ederek dini, örfi, milli duygularını sömürerek aidiyet yaratılır. Örneğin
göreve gelinirse inanç baskısı kaynaklı zulme son verileceği söylenir ve umudun
adı olunur. Bu öyle bir umuttur ki tarım ekonomi dış politika sağlık Milli
duruş vb. hiçbir politikanın anlatılmasına ya da seçmene geçirilmesine gerek
kalmaz ülkenin küçücük bir tarım köyünde sabah namazını kılıp koştura koştura
sandığa giderek oy verilmesini sağlar.

 Ve iktidar olunur…

İlk iş Liyakat ehli kadroları biat
ehli kadrolarla değiştirmek olur ki, yapılacaklara ‘’ya dur bu olmaz’’ diyerek
engelleyecek görev adamları çıkmasın. İkinci iş yenecek herzeleri örmek ve
istendiği gibi göstermek için denetleme ve analiz mekanizmalarını ele geçirmek
ve lav etmek gerekir.

Evet artık at koşturma vakti
gelmiştir…

Oluşturulan medya da ard arda zarar
eden kamu varlıkları haberleri yaptırıp Devlet adına ne varsa eder değeri
konmadan ihaleli ihalesiz ederine fiyatına bakılmaksızın satma vakti gelmiştir.
Ve 100 yılık ülke birikimini satıp üstüne bi sigara yakılıp ohh denir bölüm bir
tamam.

İkinci bölümde geçici ferahlık yaratmak
lazım. Çünkü sinmeyen bi kısım cılız sararmış muhalefet bu işleri eleştirecek.
Onları susturmak için görünecek bazı işler yapılmalı.  Mesela yurtdışından bir mütahit getirtilip
ona köprü yaptırılır. Köprü için mütahite devlet bankasından devletin parasını
kredi olarak kullandırıp 20 sene gün gün geçme garantisi ve geçmeyen olursa da devlet
olarak ödeme garantisi verilir. Bide mütahit’in sırtını sıvazlandımı  ohhhh mütahit yapmasında ne yapsın. İş
hükümetten kredi devletten krediyi geri ödemeye dair gelir garantisi devletten
birkaç yılda amorti yirmi sene gelir garantisi devletten. Ayıp derler ayıp daha
ne yapsın bu hükümet. Bu gelir garantili Devlet kredili yatırımlara Şehir
hastanelerini ve havalimanlarını da ekleyerek iyice cila atılır.

Üçüncü bölümde hem bir şeyler yapıyor
görünmek hem de Ülkeyi büyüten üretimi bitirmek lazım. Çünkü seçimler gelip
geçiyor. Bozulan sektörleri toparlama umudu pompalamak lazım E muhalefet zaten
sarı dur diyende yok. Önce tarıma el atılır mesela Trakya da ki ayçiçeği
tarlaları kanola tarlalarına dönüştürülüp ayçiçeği yağı ithalata endekslenir.
Satılan şeker fabrikaları yüzünden hayvancılıkta yem fiyatlarındaki artışla
nasibini alır. Ama yetmez dört bir yandan ithal hayvanları gümrük vergisi 0
olarak getirtip altın vuruş yapmak ihmal edilemez. Sırada özel sektör var. Onu tümden
bitirmek mümkün olmadığı için büyük ya da büyüyen firmaları egale etmek gerekir.
Bi avm çılgınlığı yaratıp esnaf dediğimiz şeyi tarihe karışma safhasına
getirmek kolay olmuştur.  Ama üretim
işletmeleri kafa karıştırır Ee bundan kolay ne var Yüksek bedelli bütün Kamu
ihalelerini 5 kişilik bir masaya pay edip 200 milyar dolarlık işi 5 firmaya
yaptırıp diğer firmalara hava aldırmak bu sorunu da çözer. Ama artık sesler
yükselmeye başlamıştır. Önce mağdur edebiyatını sahneleyip sonra bu yükselen
sesler devletin tüm kademelerine itina ile yerleştirilen ya da yerleşmesine göz
yumulan satılık hain kadrolara fason terör örgütleri ismi ile iftira kaset
kumpaslarıyla kestirilir.  Yetmez tabi
işler istendiği gibi gitmeyince kazanılmış zaferlere ihtiyaç olur. Adına çözüm
diyerek illere ilçelere terör yığınağı yapılmasına göz yumulur yumulur ki yarın
tankları sokup temizlik yapacak ve zafer kazandık deyip halkın gözünden
kalkmaya başlamış perde daha sağlam indirilsin. Ama gene yetmez çünkü ekonomi
iyice bozulmuş ama bitmemiştir. Zaman gerekmektedir. Çünkü Sistem hala
çalışıyor. Buda Sistem değişikliği ile çözülür; ama destek lazım. Bu desteği de
vaktiyle okyanus ötesinden selam yollanan hainlerin alçak girişimlerini
bastırarak darbe bastırmış hükümet unvanı ile çözüme kavuşturulabilir. Oldu
işte şimdi bi yorgunluk kahvesi zamanı. Artık her türlü imkâna sahip olarak
sabah akşam her şey ve tüm sıkıntılar sarı muhalefetin üstüne atılabilir. Çünkü
artık ülkeye sokulan milyonlarca sığınmacının masrafı da boşaltılmış hazinenin
hesabı da sorulmaz.

 

 Eyy hükümet İşte icraatların. Sen mi çok iyi
niyetlisin de bunların hepsi tesadüf biz mi çok kütü niyetliyiz de ağabeycim hep
mi bu dış Minnaklar…