Gözyaşı

125

Bazen göz değildir ağlayan öz ağlar

İçinden yuvarlanır gelir gözyaşı

Al bir bayrak üstüne

Bağrına taş basan ana yüreğine

Gurbet kuşunun kırılmış kanadına

Parmakları iplik kınası yakılmış gelin ellerine

Kimsesiz kalmış dedenin bastonuna

Saçlarına ak düşmüş ninenin titreyen ellerine

Duvarda asılı yakası rozetli siyah beyaz fotoğrafa

Görevini tamamlamış, yere düşmüş dam yuvağının üstüne

Hiç büyümeyi bilememiş adamın çocuk yüreğine

Silmek için uzatırsın, tir tir titreyen ellerini

Ilık ılık gözyaşı senin ellerine de düşer

Ağlama diyemezsin

Gel birlikte ağlayalım dersin

Şahlanır albayrak şehit üstünden

Bağrından taş düşer ananın

Dedenin doğrulur beli

Solar gelinin kınası

Konuşur duvardaki fotoğraf

Övünür dam yuvağı

Zamandır en büyük yara sarıcı

Bir çocuk büyür babasız

Nene kimsesiz, dede kimsesiz ölür

Karalar bürünür gelin

Kırılır duvardaki fotoğraf

Hükmü kalmaz beton çatılarda dam yuvağının

Uçar gider gurbet kuşu, göçünü sırtına alıp

Son tırmanışlarındır tahta merdiven basamaklarını

Dört kollu salda geri ineceğini bile bile

Sökülür gider içinden anılar

Dökülür geri gelir gözyaşların

Eşikteki desenleri solmuş, el örgüsü paspasa

Yutkunur kalırsın……