Tanrıyla kulları arasındaki köprü diyenler mi dersin, bizâtihi tanrının kendisi diyenler mi dersin, ortaçağ Almanya’sında seçimle başa geçenler mi dersin ya da sen bilirsin, kafana göre bir şey dersin… Kim ne derse desin, gerçek şu ki Kral denince birçok insanın aklına hemen hemen aynı şey gelir; sorgulanamaz, eleştirilemez, yetkileri sonsuz, her istediğini yapabilen, istediği kanunu koyabilen veya kaldırabilen kişi…
Ben yaptım oldu, düşünme denileni yap…
Baş mı kaldırdın, eyvah ki ne eyvah, kulağını çınlatır bir haykırış; “kendini bir şey sanan çimene, fil ayağıyla muamele eder” diye…
Seçilmişlerin tahakkümünü ambalajlamak için, “mala” hükmeden Kralların ve Kralların lütfuyla abad olan “Malların” çıkar birlikteliğini şirin gösteren kelime; “Kraliyet Ailesi“… Ve vardır, ailenin her ferdinin, dev Kraliyet Şirketinde bir hissesi…
Değişen bir şey yok aslında, olsa da yönetim yöntemi “demokrasi“…
Ve Kraliyet Ailesinin yerine hoş geldin”Şirketler Seremonisi“…
Ailede baba kral – mahallede muhtar kral, belediye de başkan – ilçe de kaymakam kral, asayişde jandarma-polis ve ordu da subay kral, hastane de doktor – okul da müdür kral, sendikalarda başkan – stklarda lobi kral, itibarda para – liyakat da dalkavukluk kral, illerde vali – başkan, ülkede”başbakan” kral, “dostluklarda” çıkar – terfilerde biat kral, siyasi partilerde genel başkanlar – illerde vekilleri kral, entelektüellikte yalan – ekranlarda “irin” kral ve daha çok şey var da “krallık” biz de kalsın di mi…
Çok merak ediyorum,” Millet’i yaşat ki Devlet yaşasın“ndan, “varsın ölsün de insanlık, kralımız sağ olsun“a dönmek için dört gözle yolda sapak-kavşak arayanlar, dönünce abad olacaklarını mı sanıyorlar acep…
Ne dersiniz; Rollerin, er yada geç bir gün değişeceğini idrak edemeyenlerin, attan düşünce cumhuriyetçi olacağını söyleyebilmek için kahin olmak gerekir mi…
Eleştirebilmek, farklı düşünebilmek ve düşündüğünü söyleyebilmek Cumhuriyet’le mümkün de, Cumhuriyet ile Krallık birlikte ne kadar mümkün sizce…
Son kertede diyoruz ki; bu kadar çok kralın olduğu bir ülkede, kimse bize Cumhuriyet ile yönetildiğimizi söylemesin…