İsrail Savaşı Kaybetti; Biz de

32

 

Kaybettik; bizi biz yapan değerlerimizi, cümle mazlumların koruyucusu olma hassasiyetimizi, zulme ve emperyalizme karşı duruş ilkelerimizi..

Kaybettik; iktisat ve kanaat alışkanlığımızı, komşu yardımlaşmasını, mahalle dayanışmasını, dert ve yük paylaşmasını, el ele memleket için çalışmasını..

Kaybettik Yer’de yerimizi. Küreselleşme, bireyselleşme, teknoloji, tüketim ve konfor dürdü defterimizi..

Dünyanın kendi kendine yetebilen yedi ülkesinden biriydik; kendimizi yedik. AVM’ler, kredi kartları, telefonlar-tabletler, magazinler-diziler derken masumiyetimizi yitirdik.

İl Müftüsü Ramazan’ın son Cumasında yollardaki tatilcileri üzmemek için halkı uyarıyor. 3 gün gidiş konvoy, Bayram ertesi 5 gün dönüş konvoy. Yüz binlerce araba, dünyanın en pahalı benzini, plaj-pansiyon paraları, otel-havuz ekstreleri, ölümlü kaza şampiyonluğu; bu nasıl bir dünya kardeşim!

Bayram‘ın adı Tatil mi olmuş? Peki, Bayramlaşma ne; Açık Büfe mi? Hadi hepsini geçtik, boğazınızdan nasıl geçti; her gün Gazze’de bombalanarak öldürülen onlarca çocuğun, her gün Türkmeneli’ndeki kamplarda gıdasızlıktan ve hastalıktan ölen onlarca çocuğun kanı – gözyaşı?

Ramazan’ınız tören, iftar menünüz şölen. Bayram sonrası ise Rio’dan karnaval. Gün gün Doğu Türkistan’da yüzlerce Uygur Türkü, gün gün Filistin’de yüzlerce kadın-erkek Müslüman, gün gün Irak’ta IŞİD’cilerce kesilen – kurşuna dizilen yüzlerce insan, gün gün Suriye, Afganistan ve Libya; bu nasıl bir coğrafya kardeşim!

İsrail savaşı kaybetti; hem tünellerde hem çocuk parklarında. Okulları, hastaneleri vura vura kaybetti. Çok asker kaybetti; gözünü sivil kanı bürüyünce daha çok kaybetti. Lübnan Hizbullahı‘dan sonra ikinci yenilgisidir bu İsrail‘in. Zafer İzzettin el-Kassam Tugaylarının ve HAMAS’ın.

Orta vadede IŞİD, uzun vadede Çin de kaybedecek. Bizse zaten kaybetmiştik. Sınırının dibinde olanları görmezden gelenler ve Uzak Asya sınırlarını takip etmeyenler kayıptır. Başbakan‘ın seçim ara gazına “Gazzeee! Tekbiiir!” diyenlerin bile 10 gündür tüymesi ayıptır.

3 gün yas, sonra 6 pas, 3 gol / hatrick; tam Türk işi. Şunun şurasında 10 Ağustos‘a kalmadı bişi. 3-4 gün sonra al ipi, çek dişi.

Sonuç mu; bu zaten kaybedenlerin seçimiydi. Eh be Müslüm; o nasıl bir şarkı kardeşim!

“Neyine güveneyim kalleş dünya!

Neyine inanayım sahte dünya!”