Yalanlar Cumhuriyeti

69

Bazı
şarkılar vardır, doğrudan doğruya siyasi hiciv amacıyla bestelenip
söylenmiştir. Rahmetli Barış Manço’nun “Süleyman” şarkısı böyledir mesela.

 

            Kendini
yoksa sultan mı sandın?

Seninki
sade isim benzerliği Süleymaaaan!!!..

 

Derken
mesajını muhatabının alnının çatına çakmaktadır adeta! Antrparantez, rahmetli
Manço öyle bir şarkı yazmış ki sözleri hem prototip Süleyman’ı vuruyor hem de
postmodern Süleyman’ı. Şu sözlerin evrenselliğine, çağlar ötesine hitap
ediciliğine bakar mısınız? Hangi Süleyman bu sözler karşısında teslim-i silah
eylemez, hangi Süleyman bu sözler karşısında diz çöküp nedamet getirmez ki?!..

 

            Bu
dünya kimseye kalmamış

Hele
bir düşün, niye sana kalsın Süleymaaaan?…

 

Ama konumuz bu değil. Bizim konumuz
diğer şarkılar. Hani öyle şarkılar vardır ki, dinlediğinizde onları sevgiliye
söylenen güzel veya bazen sitemli sözler zannedersiniz. Hâlbuki o şarkının alt
metinlerinde baya baya siyasi göndermeler vardır. Gurbetçi dünya starımız
İsmail YK’nın “Allah belanı versin! Allah
seni kahretsin!”
şarkısı öyledir mesela. Bu şarkıyı, rakip siyasi parti
liderinin görüntüleriyle zenginleştirilmiş bir klip eşliğinde dinlediğiniz
vakit ortaya çıkacak olan görüntü son derece eğlendirici olacaktır. Fettah
Can’ın “Yalanlar Cumhuriyeti” şarkısı da böyledir. Bu şarkının sadece adı bile
400’er sayfadan 10 ciltlik bir eser yazdırır ehline. Daha bu satırları okurken
bile sahibinin sesinden “Camide içki içtiler”, “Kabataş’ta başörtülü bacıma
saldırdılar” sözlerinin kulaklarınızın içinde duyulmaya başladığına adım gibi
eminim. Şarkının adı öyle de, sözleri farklı mı sanki?

 

Vadesi
doldu seni beklerken ümitlerimin

En
vazgeçilmezi olmuşsun sevdiklerimin

 

            Bu sözler gönül verdiği parti bir
türlü iktidar olamayan muhalif seçmenin sözleri değilse başka nedir? İlk
mısrada seçim zaferine seslenen muhalif seçmen, ikinci mısrada ise bir türlü
zafer kazanamayan partisine seslenmekte ve her şeye rağmen partisinden vazgeçme
niyeti olmadığını vurgulamakta ve adeta tecdid-i iman tecdid-i nikâh eylemektedir.

 

            Dile
kolay ne yapsam geçmek bilmez hayallerimin

Kapandım
odalara seni bekledim de bekledim

 

            Bu sözleri tevil etmeye gerek var
mı?

 

            Hani
bir gelsen taş mı olurdun be mübarek

Bir
daha bir sor hatırım varsa aşk öldü ölecek

 

Muhalif seçmen yorgun, muhalif seçmen
sabırsız. Dile kolay, ülkeyi çok kötü yöneten bir partinin ilginç bir şekilde
her seçimde zaferden zafere koşmasından bıkkın muhalif seçmen. Bütün bunlar
yetmiyormuş gibi, Yalanlar Cumhuriyeti’nin başındaki zat tarafından kendisine
her gün hakaret ediliyor olmasından rahatsız. Kâh illet-zillet deniyor
kendisine, kah hainlikle itham ediliyor. Biraz yorgunluğun, biraz
sabırsızlığın, biraz da bıkkınlığın verdiği bir özgüvenle şarkının tam da bu
yerinde muhatabını değiştiriyor muhalif seçmen. İktidar özlemini bir kenara
bırakıp Yalanlar Cumhuriyeti’nin başındaki zata hitap etmeye başlıyor.

 

Hep
sen iyi ol zaten ben en kötü olurum

Yalanlar
cumhuriyetinde kendime bir yer bulurum.

 

Tam da nakaratta muhalif seçmen gündeme
dair mesajını verir ve nakaratı tekrar ederek mesajını tamamlar. Der ki muhalif
seçmen; “Aşı gelecek, geliyor, geldi dediniz. Sizin aşı aldığınız adamlar bile
kendi aşılarını kullanmayıp başka yerden aşı alıyor. Bize reva gördüğünüz aşıyı
siz kendiniz olmayacaksınız, bizi adeta kobay olarak kullanacaksınız. Peki öyle
olsun, öyle olsun be Reis.”

 

Hep
sen iyi ol zaten ben en kötü olurum

Yalanlar
cumhuriyetinde kendime bir yer bulurum.

Önceki İçerikDr. Abdurrahman Deveci Türkmensahra Türkmenlerini Anlatıyor.
Sonraki İçerikAşı salgına nasıl etki eder?
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.