Tavsiye

54

Sınav vermek için geldik Dünyaya.
Bulduk nimetleri daldık sefaya
Unuttuk manevi görevimizi
Yıprattık boşuna bedenimizi.

Eğlenip gülerek, oynayıp durduk.
Yaşamı maddiyat üstüne kurduk.
Dur durak demeden koştuk yorulduk.
Birden  kendimizi mezarda bulduk.

Elimiz bomboştu başımız eğik.
Melekler gözüktü başları dimdik.
Sorduğu sualler bir hayli zordu.
Cevaplamak için aklımız durdu.

Korkudan tutulur küçük dilimiz
Ortaya dökülür cahil halimiz
Ameller yapmazsa bize yoldaşlık
Melekler sordukça başlar pişmanlık

Keşke dönsek deriz, artık geriye,
Ölüden dönüşsek tekrar diriye,
Bütün gün çalışıp hayır işleriz.
Namaz kılar, oruç tutar, zekât veririz.

Hac’ca gider, helalinden kazanıp.
Yapmayız günahı, şeytana kanıp.
Sarılıp sıkıca İslam ipine
Benzemeyiz bir daha, gavur tipine.

Böyle demek istemezsen hazır ol.
Günahlara tövbe edip nadim ol.
Doğru yolu bulmak için araştır.
Lazım olan ne var ise karıştır.

Gidişi var, dönüşü yok bu yolun
Amelleri yazılıyor her kulun
Ne ektinse şimdi onu biçersin.
Nasıl yaşadıysan öyle göçersin.

Geç olmadan  haydi koş ibadete
Çevrene hayır yap, çık selamete
Yaşarken hizmet et, garip millete
Biraz faydan olsun, bu memlekete

Kimseden fayda yok kendinden başka.
Gönlünü çevir sen, İlahi aşka,
Doğru yaşa, doğru işlerle uğraş.
Giderken de yüzün gülsün
Arkadaş!