Peres mi Teres mi!?

65

Haber “uydurma” değilse, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i 9-13 Mayıs 2011 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak olan Birleşmiş Milletler Toplantısı’na davet etmiş. Bunun için bir ay öncesinden özel davetiye göndermiş.

İlk bakışta;
–         Ne var bunda? Diplomatik bir ilişki, diyebilirsiniz.

Elbette öyle.

Ben de bu görüşteyim.

İyi ama bu Peres, iki yıl önce Davos toplantısında Başbakanımızın, “One minute” dedikten sonra;  “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz!” diye fırçaladığı adam değil mi?

Evet, ta kendisi!

Bu ülkenin bir vatandaşı çıkıp şu soruyu sorsa;

“Peki, şimdi aynı adamı Başbakanımızın en yakın yol arkadaşı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, neden hem de bir ay öncesi davet ediyor?” dese, ne yanıt vereceksiniz?

Uluslar arası ilişkilerde “Sürekli dostluk ve sürekli düşmanlık olamaz!” bu bir!

İkincisi; “Uluslar arası ilişkiler, ULUSAL GÜÇ ölçüsünde sürdürülür!”

Ulusal Güç; ülkenin ekonomik, teknolojik, askeri gücü ile ölçülür.

Peki, 57 İslam ülkesinin toplam üretimi ve ulusal gelirinden daha büyük bir ekonomik, teknolojik ve silah gücüne sahip olan İsrail’e yönelik bu cesaretin kaynağı nedir?

ABD çıkarlarına hizmet eden BOP-Büyük Ortadoğu ve GOP- Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesinin  “eşbaşkanı” olmak mı?

Yoksa, böyle bir “ROL” mü biçildi?

İsrail’in eli kanlı da; ABD’nin elleri temiz mi?

Afganistan’ı ve Irak’ı kana bulayan ABD değil mi?

Felluce’de, hem de camilerde, ibadet eden masum sivilleri katleden ABD için neden tavır koyamıyorsun?

NATO Genel Sekreterliği’ne aday olan Rasmussen’e de posta koyduk, seçilmesi için koşullar öne sürdük!

Ne oldu?

Ne Müslümanlardan özür diledi ne de Roj TV. Yayınına son verdi!

NATO’nun İstanbul toplantısında adama oy verdik!

Ezcümle; Uluslar arası ilişkiler tıpkı satranç oyununa benzer; Şah’lar vardır, At’lar vardır, Piyonlar vardır!

Bu satranç oyununda bizim yerimiz ve kimliğimiz nedir?

Hiç tereddüt etmeden yanıt verebilir misiniz?

Şah mıyız, At mıyız, Piyon mu?