Ölüm Bu Kadar Ucuz Olmamalı

59

Ülkemiz deprem
kuşağında. Kısa aralıklarla gelen deprem felaketlerinin henüz birinin yarasını
sarmadan diğeriyle tekrar tekrar ciğerlerimiz yanıyor.

17 Ağustos 1999
depremini iliklerine kadar yaşamış birisi olarak bundan sonra gelecek deprem
felaketlerinin önüne geçmek için o günden bu güne ne yapıldı?

Söyleyeyim, güya
1999 depreminden sonra çürük binalar yenilenip içinde insanca yaşanılabilir
konutlar yapmak için bir sefere mahsus olmak kaydıyla özel iletişim vergisi getirildi.
2004 yılından sonra ise bir kanun değişikliği ile bu verginin alınması süreklilik
kazandı. Hesap uzmanlarının söylediklerine göre deprem vergisi adı altında kesilen
paranın toplamı: 21 senede 71,7 Milyar TL. Birikmiş olması gerekiyor.

Oysa kentsel
dönüşüme katkı sağlamak için toplanan bu paralar şu anda yok hükmünde. Eski
maliye bakanının söylediğine göre duble yollara harcandı deprem paraları.

Şu bilinmeli ki,
depremle yaşamak fıtrat değil, kader hiç değil. Deprem fay hatları üzerine,
yumuşak ve oynak zemin üzerine, dere yataklarına ev yapılmazsa depremden
korkmaya sebep yok. Bu işin bir çözümü olmalı ki var. Japonlar bulmuş bunun
çözümünü, gelişmiş ülkeler bulmuşlar. Eğer gerçekten istersek biz de buluruz. Yeter
ki her işin arka planında rant düşünülmesin, planlanarak yapılmış binaların
kolonları kesilmesin duvarları yıkılmasın. Akla, bilime liyakate önem verilsin.

Ancak bu iş
ciddiye alınmalı, 197 kez ihale kanunu değişmemeli, her seçim arifesinde oy
uğruna çürük binaları temize çıkarmak için imar affı getirilmemeli.

Berber
çıraklarına bile 3 yıl çıraklık-kalfalık eğitimini şart koşan devlet, nedendir
bilinmez ama içinde milyonlarca insanın yaşadığı binaları yapan inşaat
müteahhitlerine böyle bir şart getirmiyor.

İşte bu yüzden;

Almanya’daki müteahhit
sayısı 3,150. Adet

Koskoca Avrupa’daki
müteahhit sayısı 50 Bin adet.

Türkiye’deki
müteahhit sayısı 453,497. Bin adet.

Testere-Mala-Keser
üçlüsünü eline geçiren Türkiye’de inşaat müteahhitliğine soyunuyor.

Sayın Devlet
Bahçeli Salı günkü gurup konuşmasında haklı olarak söylüyor: “Ölüm bu kadar ucuz olmamalı.

Tabii ki ölüm bu
kadar ucuz olmamalı ama bu sözün muhatabı, 25 yıldır Türkiye’nin en büyük
şehirlerini yöneten iktidar mensupları olması gerekirken, Bahçeli dönüp gene
muhalefeti suçluyor.

Hâlbuki 2018
yılında TBMM.  de imar kanununa eklenen
geçici 16. Maddeye göre:

-2017 den önce yapılmış ruhsatsız yapılar,
ilgilinin başvurusuyla kayıt altına alınacak.

-Tahsil edilecek bedeller, kentsel dönüşüm
projelerinde kullanılacak.

-Önceden kesilmiş para cezaları iptal
edilecek.

Ve işin en hassas maddesi:

-Yapının depreme dayanıklı olup olmadığı
konusu, malikin, yani mal sahibinin beyanına göre olacak.

İzmir depreminde
yıkılan binaların akıbetini gördük, çürük raporu olmasına rağmen kimse aldırış
etmemiş, yetkililer görmezden gelmiş. İşte bu örnekte olduğu gibi işi mal
sahibinin beyanına bırakacak olursanız, gelecek felaketlere hazır olmalısınız.

Sağlıklı kalın.

Önceki İçerikTopluma Ümit Vermek Ama Nasıl?
Sonraki İçerikMirasımız Ne Olmalı?
İdris Türkten 1 12 1949 tarihinde Tokat/Artova da doğdu. İlkokulu Artova Gaziosmanpaşa ilkokulunda, Ortaokul ve Liseyi Turhal da okudu. Berlin Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün 2. Sınıfından ayrıldı. Kocaeli Petkim Petro Kimya Fabrikasından emekli oldu. Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatlarının her kademesinde görev yaptı. İYİ Parti Kocaeli İl kurucuları arasında bulundu ve İYİ Parti yönetim kurulunda bir dönem görev yaptı. Halen Kocaeli Aydınlar Ocağı İdari Sekreterliği görevini yürütmektedir. Editörlük ve güncel Köşe Yazarlığı yapmaktadır. Biri kız, iki erkek evladı var.