Millet İttifakınca Kaybedilmiş Bir Seçimin Analizi ve 2024 Yerel Seçimlerine Afaki Bir Bakış

335

Alman şair ve düşünürü Gothe: “Daha ileriye sıçramak için 4-5 adım geriye çekilmek gerekir.” Demiş. Doğrudur…geçtiğimiz 14, 28 Mayıs tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin analizi doğru yapılmaz, doğru teşhis konulup hazırlanılmazsa, önümüzdeki sene yapılacak olan yerel seçimlerde kusura bakmasınlar ama muhalefet partileri seçime ister ittifakla, isterlerse ayrı ayrı girsinler, yine büyük bir hayal kırıklığı ve hezimet yaşayacaklardır.

                Geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimi, Türk demokrasi tarihinin muhalefetçe en rahat kazanacağı bir seçim olmasına rağmen kazanılamadı. Bir tarafta yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı, sığınmacılar meselesi, işsizliğin had safhaya çıkması, torpil ve rüşvet çarkı dişlilerinin arasında bakanların, yüksek yargı organı mensuplarının isimlerinin geçmesine kadar sıradanlaşması gibi meselelerin her biri, mevcut iktidara seçim kaybettirecek sebeplerdendi, ama olmadı, yapılamadı.

                25 yıldır ana muhalefet partisince kazanılamayan İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyeleri, 2019 yerel seçimlerinde İYİ Partinin de CHP ye destek vermesiyle çok rahat bir şekilde kazanıldı. Bunun yanında Antalya, Mersin, Aydın, Eskişehir ve İzmir gibi yerlerde de aynı taktik uygulanarak, CHP 2019 seçimlerinde 11 Büyük Şehir Belediyesi kazandı. Bu olay, Türk demokrasi tarihinin en büyük başarılarından biriydi.

                2017 yılından itibaren MHP ve BBP partisinin de AKP’nin yanında yer alması, CHP ve İYİ partiyi de ortak hareket etme noktasına getirdi ve Cumhur İttifakına karşı “Millet İttifakı” çatısı kuruldu. Bu çatının altına daha sonra Saadet ve Demokrat Partileri de dâhil olunca ittifak partileri sayısı dörde yükseldi.

                Kısmi olarak 17 Nisan 2017 Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine Geçiş referandumunda muhalif kanatta birlikte hareket eden dörtlü Millet ittifakına daha sonra AKP den ayrılan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da partileriyle birlikte dâhil olunca Millet İttifakı “Altılı Masa” ya dönüştürüldü. AKP den gelen bu iki liderin AKP ve MHP den oy devşirmesi beklenirken, aksine Millet İttifakı taraftarı bazı seçmenlerin kafa karışıklığına sebep oldu. Özellikle Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Türkiye’nin Suriyeli sığınmacı istilasına uğraması ve bu istilanın önünün alınmasının gittikçe zorlaşması muhalif kanatta bu iki partinin ittifaka katılması hoşnutsuzluk karşılandı.

                Yapılan seçimlerin sonunda anlaşılmış oldu ki, bu iki partinin öncelikli hedefleri milletvekili kazanarak mecliste yer alıp seslerini duyurmak. CHP listelerinden seçime giren 39 milletvekilinin ileride yapılması düşünülen yeni anayasaya karşı Millet İttifakıyla müşterek hareket etmeleri şimdiden tereddütle karşılanır oldu.

CHP ve İYİ Partinin Yerel Yönetimlere Hazırlık Durumu:

                Cumhuriyet Halk Partisinin şuan için 2024 Martında yapılacak seçimlere hazırlık yapması şöyle dursun Kasım ayında yapılacak kurultay için birbirleriyle kıyasıya mücadele içerisindeler.

                İYİ Parti ise, MYK’dan çıkan karar gereği, önümüzdeki seçimlere tek başına, 81 Vilayette belediye başkan adayı çıkarma telaşı ve çalışması içerisinde.

                İYİ Parti Genel Merkezinin almış olduğu bu kararı başta teşkilatlar olmak üzere üye ve sempatizanların büyük çoğunluğu desteklerken, sosyal medya ve televizyon kanallarında siyasete yön vermeğe çalışanlar, akşam sabah İYİ Partinin bu kararını tartışıyor ve eleştiriyorlar. Tartışırken unuttukları veya göz ardı ettikleri bir konu var: “Siyasi Partiler, Ülkeyi Tek Başına Yönetmek için Kurulur.” Başka bir partinin yedeği olsun diye değil.

                Diğer önemli bir konu ise, 24 Eylül 1991 yılında; Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partilerince kurulan üçlü ittifakla 20 Ekim 1991 seçiminden kârlı çıkılmasına rağmen MÇP ve İDP ye mensup milletvekili adayları partilerinden istifa edip Refah Partisinden seçimlere girdiklerinden, bu üç partiye mensup seçmenler de oylarını sadece Refah Partisine verdiler. Seçimlerden sonra görüldü ki; Refah Partisine bir defa oy veren MÇP ve İDP’li seçmenin bir kısmı Refah Partisi bünyesinde kaldı.

                24 Aralık 1995 Milletvekili seçimlerinde Anavatan Partisiyle İttifak kuran Büyük Birlik Partisi, seçimlerden sonra 7 Milletvekili ile meclise girdi ama bunların iki tanesini Anavatan Partisinde bıraktı iki vekil partilerine geri dönmediler.

                Diyeceğim o ki, Patronaj Partiler ittifak neticesinde her zaman kârlı çıkarlar. İyi Partinin tek başına seçimlere girme kararını bu yönüyle olumlu buluyorum. Ancak, 31 Mart 2019 Yerel seçimlerinde özellikle İstanbul ve Ankara’da Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a giden İYİ Parti oylarının ne kadarı geri döner orasını bekleyip göreceğiz.

                Sağlık ve mutluluk dileklerimle.