Mânâ Rûhdur (3)

97

İşte anlatılamayan muamma bu

İşte çözülemeyen bilmece bu

İşte “bilmiyorum” demek

İşte ilim denen mânâ bu

İşte “anlıyorum

Fakat anlatamıyorum” deriz ya

Bir anda her şeyi

Birden sileriz ya

İşte öyle bir şey

Böyle bir mânâ

X

Kâinat kapıları açıksa da

Görünüşteki bakışa kapalı

Kapılar ardından o bakış

Değilse görüş

Çünkü

Göze hitap eden onca şey

Mânâya sebebiyet vermek için

Be hey

Koca sersem

X

Yoksa deli için

Ne ifade eder cennet ya cehennem

Deli için ne cennet ne cehennem

Onun için ne cennet taşıyor bir anlam

Onun için ne cehennem oluyor bir kavram

Hiç biri değil onun için

Sorulmaz ona artık niçin

Çünkü deli için cennet

Ha var ha yok ne gam

Çünkü deli için cehennem

Ha var ha yok ne gam

Çünkü benzer deli habersiz bir taşa

Öyleyse sen aklınla bin yaşa

Çünkü kâr eylemez hiçbir şey akılsız başa

Çünkü deli için her şey mânasız

Görüp duyduğu her şey anlamsız

Mâna denen nimeti kaybedeli

İnsanlığa paydos demiştir ebedî

Kör sağır dilsiz birinin dünyada

Hattâ cennette bile

Olmaz hayrı ne başkasına ne kendine

Dünya ve âhirette azizim

Mes’ele bu

Çıkarmayan mâna

Anlamaz yaşı kuruyu

Çünkü düştüğü

İçinden çıkılmaz dipsiz bir kuyu

 

 

Önceki İçerikKitle partisi: Her şey olayım derken hiç bir şey olamadı
Sonraki İçerikDoğu Akdeniz de Sular Isınıyor!
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.