Libya Güzellemesi ve İktidar Kumbarası

105

Müslümcü muhalif olmanın tarihinde ‘Bunların hiç mi sevabı yok‘ ya da ‘Biraz da iyi şeylerini yaz‘ temennilerinin etkisi Kızılderili dumanıyla muhabereye benzer.

Bozuk saatlerin günde 2 kez doğru vakti zımbalaması ilgi alanlarımdan biridir. Son Libya Tahliye Operasyonu fakir İktidar Kumbarasını kısmen doldurdu.

Devrilen devasa gafları ve satışa çıkarılmış paragrafları saymazsak; Afrika ve Balkan ülkeleriyle vizelerin kaldırılması, AB ülkeleriyle kısmi süreli vizesizlik, bazı Ortadoğu ülkeleriyle sınırların kaldırılmasına teşebbüs, İran‘ın üç kuruşluk uranyuma satılmaması doğru yaklaşımlar.

Türkiye‘yi bina manyağı yapan resmî gecekonducumuz TOKİ’nin ev karşılığı petrol anlaşmasıyla Venezüella ve Chavez‘e selam çakmamız derin suda avlanmış büyük bir balık.

Mısır mevzusunun Amerikonya‘da kotarıldığını çakozlayan Hükümet 3. günden itibaren Mübareği bombalamaya başladı ve tribünlere 3 defa “Oley! Oley! Oley!” çektirdi.

Fakat Libya‘da gıkını çıkartmayarak daha da doğru bir iş yaptı. Allah‘ın delisi, çöl kedisi Kaddafi‘yle dalaşmak Bakırköy’den herhangi bir arkadaşla yarışmak gibidir.

Onbinlerce Türk vatandaşını ve milyarlarca dolarlık yatırımları katlama siyaseti tuttu. Hava, deniz, kara; yol namına ne varsa hepsi en kısa zamanda hizmete amâde kılındı.

Her Amerikalı ve Avrupalı vatandaşlar 1 hafta önceden aldıkları istihbarat gereği tüy vaziyetindeydiler ama olsun kriz masasıyla, konsolosluklarıyla, İDO vapurlarıyla, özel timleriyle, askeri uçaklarıyla adeta kusursuz bir Osmanlı sefer organizasyonu yapıldı. İkmalden ikmale kalınmadı.

3 vakte kadar Tunus‘da, Nahda, Libya‘da Sunusî, Mısır ve Ürdün‘de İhvan-ı Müslimîn Arap Dünyası’nın AK Partileri olarak iktidara gelecektir. Artık Arap Sosyalizmi ve Baasçılık yani CHP geleneği out.

Yeşil Kuşak, Ilımlı İslam, BOP, twitter, facebook bir yana Türk Dışişleri Bakanlığı ‘Sıfır Sorun‘ safsatası haricinde Stratejik Derinlik koymaya çalışan bazı manzaralar sunuyor.

Dış politik kurgularının temel parametrelerini doğru bulmasam da bölgede inisiyatif alan ve cesareti hariciyemizle buluşturan tarzından ötürü müteşekkirim. Bir tuğla bir tuğladır. Yarın kimbilir kimlerin yolunu açar.

Bu yazıyla İktidarın dolan kumbarasını boşaltmış oluyorum. Şimdiden söyleyeyim; bir 9 yıl daha bekleyemem.

Oh be! Yazdım kurtuldum. Tamam mı kardeşler?