Köfteci Salman’a mektup

56

Sevgili Salman; Hacca gidiyormuşsun. Ne mutlu sana.

İnandığın yolda imanınla yürüyorsun.

Seni yakından tanıdığımı sanıyorum.

Sen, alnın teri ile çalıştın, aileni insanca yaşatma sorumluluğunu yerine getirdin.

İşini, dürüstçe yaptın.

Gece gündüz demeden işini yaptın.

Yaptığın güzelim köfteler, piyazlar ve tatlılarla karnımızı doyurdun.

Lezzetli ve hilesizdi ürünlerin.

Senin mekanında karnını doyurduğun insanların senden şikayetçi olduklarını sanmıyorum.

Ben, senin bir müşterin ve dostun olarak senden razıyım.

Ödediğim, senin alın terinin karşılığıydı.

Sende bir hakkım olduğunu sanmıyorum.

Varsa da, binlerce kez helal ediyorum.

Sadece ürünlerinle değil; güler yüzün ve insani sevecenliğinle de beni mutlu ettin.

Senin mekanına her geldiğimde mutlu oldum.

Sadece karnım değil, ruhum da doydu.

Bu arada seni tanıma ve kişiliğine tanık olma olanağım da oldu.

Sen, yüzü de ruhu da tertemiz bir insan, örnek bir esnaftın.

Kimsenin kazandığında gözün yoktu.

Dedikodu bilmezdin.

Kimseye iftira attığına tanık olmadım.

Sen, inancına “halisane” bağlıydın.

“İyi bir insan” topluma yararlı bir yurttaş olmaya özen gösterdin.

İyi bir aile babası olduğunu da biliyorum.

Üstelik sen, o yüce imanınla birlikte, bu ülkede “özgür bir yurttaş” olarak yaşama olanağını borçlu olduğun Mustafa Kemal Atatürk’e de nankörlük ve ihanet içinde olmadın.

O’nun bu ülke insanlarına bahşettiği “insanca yaşama” olanağının da bilincindeydin.

Bu ülkede, “Atatürk’e küfür etmeden” de inançlı bir insan olabileceğinin somut bir kanıtıydın.

Senin insani güzelliğin için daha yazabileceğim çok şey var.

Ama, bu kadar az sözle de seni tanımlayabildiğime inanıyorum.

İnanıyorum ki, Hac görevini de “saf ve temiz bir kalp ve imanla” yerine getireceksin.

Sen, bir imtihan alanı olan bu dünyada “imanlı bir insan” olarak yaşadın.

Bundan sonra da böyle yaşayacağına hiç kuşum yok.

Seni, uğurlayamadım.

Ama, döndüğünde büyük bir mutlulukla karşılayacağım.

Allah’ın yolunda yürürken, Allah’ın bu ulusa lütfettiği Mustafa Kemal’i de gönlünden çıkarmayacağına inanıyorum.

Güle güle git, sağlık içinde huzur ve mutlulukla dön kardeşim.

Seni, saygı ve sevgiyle selamlıyorum…