Kıçındaki Donu Satanlar (Lozan’dan Bölünmeye…)

58

 

24 Temmuz, bir çoğumuz geviş getiren hayvan misali yaşadığı için, günün ne ifade ettiğinin farkında bile değil…
24 Temmuz 1923, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tapusunun Lozan’da alındığı gün. Hani o yanmış yıkılmış, nüfusu tükenmiş, sıfırı tüketmiş olan bu günkü toprakların tapusunun Mustafa Kemal ve arkadaşlarınca geri alındığı gün...Tapunun ne önemi var değil mi?

O günde vatan tapusunun önemsizliğinden bahsedip, İngilizin, Yunanın, Fransızın, ABD’nin, İtalyanın kuyruğu altına girmiş olanları unutmuş değiliz…

Herşeyi bilmesine rağmen menfaati için kıçındaki donu bile satmaya hazır olanların önemsemediği bu 24 Temmuzların birinde tam 17 yıl önce Batı Trakya Türklüğünün ölümsüz lideri Dr. Sadık Ahmet, Yunanistan’da “al sana Lozan, al sana 24 Temmuz” dercesine şehit edildi.

ABD, yıllardır içinde bulunduğumuz coğrafya da ülkelerin sınırlarını değiştireceğim ve “Büyük Kürdistan”ı kuracağım diye oyunu açık kartla oynuyor. İş geldi sınırımıza dayandı. Suriye’nin üçe bölüneceği ve bu çatışmaların ülkemize yansımalarının olacağı konuşuluyor.

Birileri bizimle ilgili hesaplamalar yapabilir, tasarruflarda bulunabilir ama önemli olan bunlara karşı bizim ne yaptığımızdır.

Eğer bizim içimizde birileri, birilerinin bizle ilgili yaktığı ateşe odun taşıyorsa burada bizim itirazımız olur. Çünkü biz ve bizim gibiler, milletin ve devletin yüce menfaati için her şeylerini vermeye hazırdır.

Bu sebeple “Yerel Yönetimler Reformu” adı altında başta ABD olmak üzere küresel güçlerin ekmeğine yağ sürmek isteyenlerin varlığını deşifre ederek Türk kamuoyunun önüne getirmek, her Türk evladının kaçamayacağı bir görevdir.

Belediyelere tanınması düşünülen yetkiler; eyalet sistemini çağrıştırmakta, merkezi idarenin görev ve yetkilerini belediyelere devretmekte ve adeta devletin içinde devletçikler oluşturulmasını sağlamaktadır.

İktidar partisi AKP tarafından oluşturulan ve içinde Denizli eski belediye başkanı Nihat Zeybekçi’nin de arasında bulunduğu, Bursa Mv. Mustafa Kemal Şerbetçioğlu, Van Mv. Mustafa Bilici, Karabük Mv. Osman Kahveci ve Trabzon Mv. Aydın Bıyıklıoğlu’nun imzası olan Komisyonun yerel yönetimlerle ilgili raporunu, bulun ve okuyun, ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.

Bu raporda PKK ile Oslo’da yürütülen görüşmelerde, PKK’ya verilen sözlerin yerine getirildiği görülmektedir. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Yerel Yönetimlere Özerklik” projesinin kendisine ait olduğunu belirtmesi de ne ile karşı karşıya olduğumuzun acı bir göstergesidir.

Maalesef ülkemize dayatılan, bölünme projesinin hepimiz farkındayız. Osmanlı – Türk İmparatorluğu’nu nasıl yok ettilerse, bu günde Türkiye Cumhuriyeti’ni önce ufalamak sonra da yok etmek istiyorlar.

Asıl üzücü olan dün menfaati için Yunan, İngiliz, ABD, Fransız bayrağı sallayanlar gibi bu gün menfaati için kıçındaki donu bile satacak olanların, ülkemizdeki sayısal çokluğudur.

Vatan topraklarının işgali üzerine büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize gösterdiği hedef “Ya İstiklal Ya Ölüm”dür. Lozan’da 89. Yıl önce bedelini kanla ödeyerek aldığımız tapuyu, menfaati için kıçındaki donu bile satanların varlığına ve bunca gaflete, delalete, ihanete rağmen yine bu şiarla korumaya kararlıyız.