Kendine İsyan

119

Nurettin Topçu’nun ifadesi ile insan isyan halinde
olandır. Diğer bir deyişle insan olmanın yolu isyandan geçer. İnsanda isyan
Neden? Niçin? Nasıl? sorularıyla başlayan yol ayrımıdır. Bu soruları sorabilen
kişi kendi ezberlerine karşı direnişe geçen kişidir.

 

 Direnişin
başladığı yerde dirilişte başlamış demektir. İsyan halinde olan insan “BAŞ-ını
KALDIR-ararak” kendisine dayatılan yol yerine yoldan çıkma sürecini
başlatandır. Sorgulamalarla başlayan bu yol insandaki huzursuzluğun sükûnete
erdiği aklın ve gönlün cem olduğu dinginlik halindeki yolculuğudur.

 İsyan etmek;
Geçmişte inşa ettiğini sandığın çok katlı kuleleri yıkmayı gerektirir, başkalarının
pürüzsüz yapılarında oturmak yerine, kusurlarıyla ama tüm gerçekliğiyle
tahtadan bir kulübe inşa etmeyi gerektirir. Kocaman kocaman sözlerle
sloganlarla örtülen gerçeklerin örtüsünü kaldırmayı, kurumsal bilgileri parçalamayı,
güç sahiplerinin dayatmalarını reddederek yoldan çıkmayı gerektirir. İşte bu
noktada slogandaşların sana ‘’yoldan çıktığını’’ söylemeye başlamışsa bil ki
doğru yoldasın.

 

 Yoldan çıkan
yani benliğini özgürlüğe kavuşturan kişi her türlü kölelikten (güç-para-borç-şöhret-itibar
v.b gibi) kurtulur. Seçmek ve sormak, özgürlüğü;

 

Özgür olmak insan olmayı, insan olmak ise isyankâr olmayı
doğurur. Kişisel isyanını başarmış kişi kendine hiçbir kurumu ya da otoriteyi
efendi kabul etmeyeceği gibi kimseye de efendi olmak istemeyecektir.

 

 İslam insana ‘
Kıyam Et ’ diyor bireyin kıyam etmesi muktedirlerin kıyametidir. İnsanın kıyamı
hakikat yolculuğunun başlangıcıdır. Kurulan bütün tuzakların farkına varıp
sahte tanrılardan yüz çevirmektir. Kendi iç dünyasında kıyametini yaşamayan
yaşatamayan insan zaten yaşayan ölüdür. Her canlı kıyameti yaşayacaktır. Bunu
ölmeden yaşamak esas olandır.

 

 İsyancı maddi
anlamda kırma veya parçalama peşinde değildir bilakis kırılmış, parçalanmış,
ters-yüz edilmiş gerçeklerin peşindedir. Çabası insana, hakikate dair
gerçekleri anlamaktır. İsyancının bir mesuliyet ve sorumluluğu varsa o da Hakka
ve hakiki olanadır. İsyankâr genel kabulün dışındaki delidir fakat anarşist
değildir. Anarşizmde “ben” ön plandadır. İsyancı, bencil değildir.

 

 İsyancının
birilerini aydınlatma birilerine ilham olmak birilerine örnek olmak gibi bir
derdi yoktur. Bunu önceleyerek yola çıkmaz fakat yolda kendisine yoldaşlar
bulması da kaçınılmaz olacaktır. Lider olmak gibi bir derdi yoktur isyancının
esas derdi kendisiyledir. İsyancı âleme, dünyaya nizam vermekten ziyade
kendisine nizam vermekle yola çıkar.