İyi Parti’nin İttifak Yapmama Kararı Doğru ama Geç Kaldılar

306

İyi Parti bugün (4 Aralık) genel idare kurulunu topladı ve 2024 yerel seçimlerine CHP ve diğer partilerle ittifak kurarak mı yoksa yalnız mı katılmaları konusunda hem kendileri hem de siyasi dengeler bakımından önemli bir karar aldı. İyi Parti, aldığı karar sonrası 2024 yerel seçimlerine ittifak kurmadan, müstakil olarak katılacak. Peşinen ifade edeyim bu karar doğru ama çok geç alınmış bir karar. Sebeplerini şöyle izah edeyim;

İyi Parti, kurulduğu günden beri CHP ile ittifak halinde olduğu için ne seçmen nezdinde ne de kendi tabanı nezdinde hiçbir zaman rüştünü ispatlamış bir parti olamadı. Seçmende hep CHP’nin küçük kardeşi, CHP’nin bir kopyası olarak algılandı. CHP’nin siyasal iktidar tarafından yıllardır sistematik olarak şeytanlaştırılmasından İyi Parti de payını aldı. İyi Parti’nin Ak Parti ve MHP’den kopartacağı potansiyel oyların büyük kısmı Ak Parti ve MHP’de kaldı. İyi Parti, bu iki partiden ciddi manada bir seçmen kitlesi kopartamadı. Ak Parti’nin ve genel anlamda “sağ” seçmenin bir alternatifi olamadı. Kendi içinde her ne kadar gerek teşkilat yapısı gerekse zihniyet ve söylem olarak MHP’nin kopyası haline gelse de, İyi Parti daima CHP’nin benzeri olarak gösterildi ve algılandı. Bu da İyi Parti’nin güdük kalmasına sebep oldu.

İyi Parti, kurulur kurulmaz kendisini erken seçimin yani 2018 genel seçimlerinin ortasında buldu. Daha yeni kurulduğu için kimliği ve karakteri oturmadan kendisini palas pandalas CHP ile kurulmuş bir ittifakın içinde buldu. İttifak 2019 yerel seçimlerinde de devam etti ve İstanbul ile Ankara başta olmak üzere bir iki büyük şehrin alınması muhalif ittifakın öz güvenini feci şekilde yükseltti. Hâlbuki biz daha o gün muhalefetin ayaklarının yere basması gerektiğini çünkü iktidarın ülke genelinde %52 oy aldığını ve şayet genel seçim yapılmış olsaydı Ak Parti – MHP İttifakı’nın ülke genelinde hem Cumhurbaşkanlığını hem de meclis çoğunluğunu kazanacağını ifade ettik. Bizi dinleyen olmadı elbette.

Türkiye’de 2017 referandumunda ortaya çıkan, 2018 genel seçimleri, 2019 yerel seçimleri ve son olarak 2023 genel seçimlerinde sürekli tekrarlanan bir realite var. O realite de ülkenin seçmen yapısının Ak Parti – MHP lehine %52 – %48 bandından kemikleştiğidir. Ancak özellikle muhalefet kendi aleyhine olan bu dengesizliği göremiyor veya daha kötüsü görerek bilerek ve yenilmeyi isteyerek hareket ediyor. Çünkü İyi Parti başta olmak üzere, Saadet, Gelecek, Deva gibi partilerin –İyi Parti’nin düştüğü hataya düşerek- daha kimlikleri oturmadan, seçmen nazarında belli bir konuma gelmeden CHP ile ittifak kurmaları bu partilerin de güdük kalmalarına sebep oldu.

İyi Parti ve daha doğrusu Meral Akşener, ilk defa Kılıçdaroğlu’nun adaylığı 6’lı Masada kararlaştırıldığı zaman yaptıkları çıkışla siyasette bir karakter ortaya koydular. Meral Akşener’in masayı terk etmesi ve “Kazanacak aday!” vurgusu yapması aslında hem İyi Parti’nin hem de Türkiye’nin genel olarak kaderini değiştirecek bir hamleydi. Ancak Akşener, hayatının hatasını yaptı ve ilk defa seçmen nazarında müstakil, karakter sahibi bir parti algısı yaratma fırsatını elinin tersiyle itti. Akşener, masaya geri döndü ve o saatten sonrada seçmen nazarında kredisi ciddi şekilde tükendi.

Bugün gelinen noktada İyi Parti’nin seçimlere müstakil girme kararı son derece doğru bir karar. Ama son derece geç kalınmış ve İyi Parti, seçmen nazarında kredisini tükettikten sonra alınmış bir karar. İyi Parti, kurulduğu günden bu yana ilk defa risk alıyor ve ortaya bir karakter koyuyor. Bu karar nedeniyle belki de İstanbul, Ankara, Mersin, Adana gibi şehirler Ak Parti – MHP İttifakına kaptırılacak. Ancak bütün bunlara rağmen, İyi Parti ilk defa seçimlerde Ak Parti ve MHP’den gerçekten oy koparma fırsatını eline geçirdi. İyi Parti, seçim sürecinde müstakil hareket tarzını devam ettirirse Ak Parti ve MHP’ye oy veren seçmende ciddi bir karşılık bulabilir. Her şeyden önemlisi, İyi Parti seçimlere müstakil girerse %52-48’lik seçmen dengesi artık bozulabilir. Terazinin kefelerindeki ağırlık yer değiştirebilir.

Türkiye’de muhaliflerin büyük kısmı maalesef seçimin ve siyasetin matematiğinden pek anlamıyorlar. Hala 2+2=4 kafasındalar. Hâlbuki seçimin ve siyasetin matematiği bu kadar düz değil. Mevcut ittifaklar devam ettiği sürece Türkiye’deki %52-48 dengesinin bozulmasının imkânı yok. Türk siyasetinde artık bazı taşların yerinden oynaması lazım ve İyi Parti bu taşları yerinden oynatma konusunda ilk defa ciddi bir adım atıyor. Türk seçmen bunun değerini 2024 yerel seçimlerinden sonra anlamaya başlayacaktır.

Önceki İçerikKutadgu Bilig’i Yanlış Anlamak[1]
Sonraki İçerikDünya Kadın Hakları Gününüz Kutlu Olsun!
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.