14 Mayıs seçim tarihi kesinleştikten sonra 11 vilayetimizi
etkisi altına alan deprem nedeniyle her ne kadar eski seçimlerde olduğu gibi
şarkılı, türkülü, bayrak ve flamalı mitingler olmasa da gerek iktidardaki Cumhur
İttifakında, gerekse Millet İttifakında belirgin şekilde hareketliliği başladı.
Millet İttifakını oluşturan 6’lı Masa, yaklaşık iki yıldır İyileştirilmiş Parlamenter Sistem’e dönmek için çalışmalarını
sürdürüyor.
Altılı
Masa, Millet İttifakı adı altında ittifak ortaklarını tamamladı, iktidara
geldiklerinde hangi programı uygulayacaklarını belirledi hatta “Ortak Politikalar Mutabakatlar Metni”
adı altında hükümet programını kitaplaştırdı.
Cumhur
İttifakı ise, bugüne kadar geçirdiği seçimlerin aksine ilk defa paniğe kapılırcasına
İttifak ortağı arayışı içerisine girdi.
Gerçekten
de 14 Mayısta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi, 20 yıl içerisinde yapılan
seçimlerde ilk defa Muhalefet partilerine kazanma şansı veriyor, iktidar
partisine ise o şans bu defa oldukça uzak görülüyor.
6’lı
Masa’nın sağında, solunda, altında olmayan HDP’yi arayan, her gün terör
işbirlikçisi bu partiyle 6’lı Masa’nın ittifak halinde olduğunun propagandasını
yapan iktidar, bugün bizzat kendisi en az Türkiye’nin bekası için HDP kadar
tehlikeli olan HÜDAPAR ile ittifak anlaşması yaptı.
Türkiye,
HÜDAPAR’ın terör uzantısı Hizbullahçı terör örgütünün yaptığı vahşi katliamları
henüz unutmadı. 1990’lı yıllarda Diyarbakır ve Batman da çok sayıda cinayet
işleyen bu örgüt cinayetlerini Takarov silahla enseye tek kurşun sıkarak ve
Domuz Bağı ile bağlayıp işkence yaparak gerçekleştiriyordu.
Bu
kurbanlardan İslamcı Feminist yazar Konca Kuriş, 16 Temmuz 1998 yılında
kaçırılarak işkence yapılmış, aynı yerde domuz bağıyla bağlanarak öldürülmüş ve
üzerine beton dökülerek cesedi yok edilmeğe çalışılmıştır.
21 Ocak
201 yılında Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polis görevlisi aynı
örgüt tarafından vahşice öldürülmüştür.
Cumhur İttifakına katılan HÜDAPAR’ın TC. Tarafından asla kabul
edilemeyecek bazı talepleri:
·
“Kur’an-ı
Kerim, Arapça, hadis, ilmihal ve siyer dersleri ilköğretim birinci sınıftan
itibaren ders olarak okutulmalıdır.
·
Zorunlu
karma eğitimden vazgeçilmeli, isteyen aileler çocuklarını yükseköğrenim dâhil
eğitimin her kademesinde erkek veya kız okullarında okutabilmelidir.
·
Eski
medreselerimiz restore edilip onarılmalı, medrese eğitiminde geçen süre zorunlu
eğitim süresinden sayılmalıdır.
·
Eyalet
sistemi, özerklik ve federasyon tartışılabilmelidir.
·
Ne mutlu
Türküm diyene yazısı silinmelidir.
·
Kürtçe
eğitim dili olmalıdır ve resmi dil olarak kabul edilmelidir.
·
Şeyh Said
ve Seyit Rıza’nın yakınlarından özür dilenmelidir.”
Aynı ittifakta yer alan
Yeniden Refah Partisinin talepleri ise, HÜDAPAR’ın talepleri kadar uç noktada
olmasa bile 6284. Madde gibi bu çağda “Kadına
şiddet ve Ailenin Korunması” Kanununun ve “Süresiz nafakanın” kaldırılmasını talep etmek gerçekten akıllara
ziyan talepler olsa gerekir.
Ama
bütün bunlara rağmen Cumhur ittifakının lideri, Cumhurbaşkanı Sayın Recep
Tayyip Erdoğan: “14 Mayıs destanını, bir
süredir beraber yol yürüdüğümüz, aramıza yeni katılan ve katılacak olan
dostlarımızla Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacağız.” Cümlesini kurmakla
istenen bütün bu talepleri kabul etmiş oluyor ancak, bekleyip göreceğiz.
Sağlıklı
kalın.