Fazıl Say Davası

103

 

Fazıl Say hakkında İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi 10 ay hapis cezası verdi.

Bu karara karşı bilenler bilmeyenler medya mensupları köşe yazarları Say lehine büyük tepkiler gösterdiler.

Ne demiş Fazıl Say:

Rakı Cennette  varsa Cehennemde yoksa o zaman ne olacak? Asıl önemli olan soru bu.

Bilmem fark ettiniz mi, nerede YA….K adi magazinci hırsız, şaklaban varsa hep Allah çı bu bir Paradoks mu?

Ateistim ve bunu bu kadar rahat söyleyebildiğim için gururluyum.

Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun. Cennet meyhanemidir? Her mümine huri vereceğim diyorsun Cennet kerhanemidir?

Bu cümlelerden sadece Fazıl Say’ın Ateist olması ve bunu gururla ifade etmesi bizi ilgilendirmez. Diğer sözler %99 Müslüman olan bir ülkede Müslüman Türk insanının inançlarına saldırı ve alay etmektir. Bu sebeple de suç’un maddi unsurları oluşmuştur.

Fazıl Say’a İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi Türk Ceza Kanununun 216/3 ve 218/1. Maddelerinden ceza vermiştir.

Bu cezayı verirken hâkim sanığa sorar verilen cezanın ertelenmesini istiyor musun?

Eğer sanık istemiyorsa “hayır istemiyorum yargılamama devam edilsin ve beraatımı istiyorum” diye beyanda bulunursa o zaman mahkeme hâkimi erteleme kararı veremez. Ve sanığın suçunu sabit görürse ceza verir veya dosya kapsamına göre suç subute ermemişse beraat kararı verir. Demek ki Fazıl Say mahkeme hâkimimin bu sorusuna olumlu yanıt vermiş ve erteleme talebini kabul etmiştir.

Bazı köşe yazarları “vay efendim Fazıl Say temyiz hakkını kaybetti, AİHM’e gitme hakkını kaybetti diye ahkâm kesiyorlar.

Ne olur bir zahmet edin de hukuk kitaplarını okuyun ondan sonra yazın.

Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz olayı değerlendirirken bunları yazmış bir de kanun maddesinde geçen “halkın benimsediği değerleri aşağılamak” gibi nereye çekersen oraya uzayacak bir gerekçeyle mahkûmiyet kararının verilebildiği bir adalet sistemi fikir özgürlüğüne geçit vermez diyor”

Hâlbuki söz o kadar açık ki kutsal değerleri ve inançları basın yoluyla bu kadar çirkin bir ifadelerle aşağılamak ancak Fazıl Say gibi Ateistlerin işi olabilir.

Orhan Pamuk da hükümete çağrı da bulunuyor ” Hükümet seyirci kalmamalı” diye hani siz kuvvetler ayrılığı kurallarına saygılıydınız.

Başka önemli bir tespitimiz de kararı veren mahkeme hâkiminin ismini köşe yazılarında yazanlar. Bunu niye yazıyorsunuz? Kararı veren hâkim Türk Milleti adına makamının gereğini yapmak için karar verir. Yoksa kendi adına karar veremez.

Hâkimin ismini yazmakla toplumda kendilerine göre Fazıl Say taraflarına “işte bu hâkim böyle bir karar verdi” onu her yerde aşağılayın manası taşır. Ve bu yol çok tehlikeli bir yoldur.

Düşünen insan düşüncelerini açıkça söyleyebilmeli ancak %99 Müslüman olan bir ülkenin kutsal değerlerine de saygılı olmalıdır.

Fazıl Say “bana ceza verirlerse Türkiye’yi terk ederim ” demiştir.

Fazıl Say bir an önce Türkiye’yi terk ederse toplumsal barışa hizmet etmiş olur.