Dünya’nın Ortak Bir Akl-I Selime İhtiyacı Vardır

116

(Yaşama saygı uygarlığın özüdür. A. Schwatzer)

Batı uygarlığı sebep olduğu felaketlerden sonra 21. yüzyılın başında insanı yeniden keşfetmiş ve insani değerleri toplumsal dönüşümün dinamiği olarak görmeye başlamıştır. Maddi sermaye yanında, manevi sermaye insanın mutluluğu için daha çok önem kazanmıştır.

İslam uygarlığında Allah’ın yarattığı insan, yaratıkların en şereflisi olarak saygıya layıktır. Hz. Ali: “Müslüman senin din kardeşindir, diğer insanlar ise  senin hılkatte (yaradılışta) kardeşindir.” buyuruyor.

Artık gelişen dünyamızda milletler arasında sınırlar yerine köprüler gündemdedir. İletişim araçlarının olağanüstü gelişmesi bağları sıklaştırmıştır..   Ünlü Polonyalı vatansever Adam Mitskiyeviç: “Milletler bütün insanlığa hizmet ettikleri, büyük bir fikri, yüksek bir duyguyu savundukları nispette büyüktürler.” diyor.

Demokrasi, insan haklarına saygı, seçme ve seçilme liyakatı, ruhsal terbiyenin getirdiği toplumsal bir olgunluk ortamında gelişip meyvalarını verebilir. Her toplum layık olduğu idarecileri bulur.

Bütün Dünyanın bir ülke, bütün insanların da kardeş olduğu bilinci içinde büyük belalar ve felaketlere uğramadan önce Süper güçler akıllarını başlarına toplamalıdırlar. Her gücün gücü oranında ahlaki sorumluluğu vardır. İnsanlar tercih ettikleri eylemin ve eylemsizliğin sonuçlarından sorumludur. Bu devletlerin siyasi tercihlerini de içine alan bir sorumluluktur. İnsanlık dışı uygulamaları Dünya çapında sona erdirmeyi amaçlayan yeni Dünya İdeali budur. Ahlaki ilkelere aldırmayan Süper güçler ise Haydut Süper Devletler olarak Dünya milletleri tarafından lanetlenirler.

Büyük akılcı filozof Kant’ın deyişi ile: “Ebedi Barış ya insanlığın akıl yolunda birleşmesi ile gelecek, ya da çok büyük felaketler sonunda kapıyı çalacaktır..”

Dünya’da ekolojik dengenin bozulması, devamlı savaşlar ve terörün bütün ülkeleri tehdit etmesi, maddi ve manevi hastalıkların yaygınlaşması, süper güçlerin suret-i haktan görünerek zayıfları ezmeye ve sömürmeye devam etmesi küresel bir felaket halinde ilerlemektedir.

Yüce Allah uyarıyor ki: “İnsanların kazandıkları günahlar, yaptıkları yanlışlar yüzünden karada ve denizde fesat (bozulma) ortaya çıkmıştır. Allah yaptıklarının vebalini onlara tattıracaktır, ta ki içinde bulundukları isyandan dönsünler.” (Rum suresi  41)