Doğruları Yaşamak ve Yaşatmak

66

 


Ben müslümanım deyip diğer insanları hakir görmek İslam’la bağdaşmaz. Kıldığın namazı diğer insanların gözüne sokarcasına kılmak, yaptığın ibadetlerin lafını yapmak, ahlakla, İslamın gerçekçiliği ile bağdaşmaz. Gerçekçi olmak lazım. Bugün varız yarın yokuz. Gurur ve kibir bizleri Allah yolundan uzaklaştırır.

Allah için namaz kılmak ve tüm ibadetleri yapmak en doğru olan yaşam biçimidir. Allah için iyilik yapmak, doğru olan davranış budur. Yapmacık tavırlar, siyasi din istismarcılığı yapmak artık günümüzde moda olmuş. Kime inanacağımızı, kime güveneceğimizi maalesef ayırt edemez hale gelmişiz. Allah’ın verdiği aklı kullanarak (Bazılarının yerine başkaları düşünüyor açıkça gözüküyor.), gösterişten uzak, yapabildiğimiz kadarıyla Kur’an da yazılan ne ise nokta ve virgülüne kadar iman ettim, diyeceksin ve yapacaksın, yapacağız. Mesele budur, gerisi laf, boşa zaman sarf etmektir.

Allah’ın yap dediklerini yapıp, yapma dediklerini yapmayacaksın. Bu kadar basit. Çevremizde o kadar sahte, yalan, riya var ki; onların tümünü elinin tersiyle iteceksin. Kimseyi incitmeden, kimsenin hakkını gasp etmeden, elinden geldiğince etrafındaki ihtiyacı olanlara yardım ederek, adam gibi yaşayacaksın. Yapmacık tavırlar, sahte yüzler ve gülücükler, adamın adamı olmalar yoruyor toplumu be gardaş…

En az hata yapanlarla, dik duranlarla, tenezzülsüz olanlarla, çalışkan, temiz düzenli, dürüst insanlarla oturup kalkmayı bizlerden esirgemez inşallah yüce yaradanım. Bu vesileyle bir milletvekili arkadaşıma, bir öğrencimin işi için ricada bulundum, yıllardır beraber oturup kalktığımız bu arkadaş gözümün içine baka baka, kanunsuz olmayan, haksız herhangi bir durum olmayan bu meselede, bize yalan söylüyor. Oysa biraz önce İslamın adaletinden bahsediyordu. Bu öğrencim mağdurdu, ailesi sahip çıkacak durumda değildi, sadece ilgili fabrikanın müdürüne bir telefon açılacaktı o kadar. İnanın çok üzüldüm.

Kalkıp kendim gittim, kimseyi araya koymadan. Durumumu izah ettim, öğrencimin durumunu izah ettim, Allah’a sığınarak içimden Allah’tan yardım istedim. Sayın Müdür Bey: Hocam ben sizin isminizi duydum, sizi kıracak değilim, delikanlı evraklarını getirsin işe başlasın, dedi. Allah’ım çok şükür dedim içimden. Bu tür insanlardan Allah razı olsun. Teşekkür ederek usulü dairesinden ayrıldık, geldik.

Öğrencim şu an çalışıyor. İnşallah iyi olur, çalışır gider. Milletvekili olan arkadaşı düşündükçe, içimden demek ki bu işler bize göre değil dedim, ama, yalansız riyasız insanların da o makamlarda olmasının, ülkem ve milletim açısından çok önemli olduğunun bilincindeyim.

Dürüst yaşayan, Mevlana’ca hayata bakan, hoşgörülü arkadaşlarım var. Böyle yaşamaya özen göstermek çok önemli. Bu tür arkadaşlarımın yanında kendimi güvende hissediyorum. Bana yaşama sevinci veriyor. İslamı yaşamak Allah’la kul arasında olursa ne güzel. Allah bilsin yeter, gösteri yapmanın şirke kapı aralayacağını bilmek, ona göre yaşamak ve temkinli olmak en doğrusu. Alçak gönüllü olmak, gülen yüzle insanları selamlamak, yardımcı olmak insanı yüceltir, yaşama gücümüzü artırır. Kötü davranışları kullarda sevmez, Allah’da sevmez. Hem kime ne faydası var ki! Allah selamet versin bir velim vardı, ne zaman karşılaşsak lafı oraya getirirdi. Hocam şimdi camiden çıktım, şimdi namazdan geliyorum, sürekli bu yapıda…

Bir gün trenle İstanbul’a gidiyoruz, onu trene binerken gördük, o bizi görmedi. Şuna bir telefon açalım, dedik. Üç kişiyiz telefonun sesini de açtık dinliyoruz. Alo ………neredesin, ne yapıyorsun? dedim, bizim ki yine Hocam şimdi namazdan çıktım diyor. Yahu arkadaş İzmit’ten trene bindik Haydarpaşa’ya vardık neredeyse…Ne gerek var bu tür davranışlara . Onun için Allah’la kul arasında kalsa bu özel inançlar manzumesi, şahsi ve siyasi çıkarlara indirgenmese çok güzel olur…

Bu yazıyı neden mi yazdım? Durum o kadar vahim ki! Büyük- küçük, kadın -erkek, saygı -sevgi, haya, ar -namus, hainlik, müsriflik, yalan -dolan, riya, siyasi istismar, hırsızlık, şerefsizlik, adam harcamak, adaletsizlikler, soygunlar, adam öldürmeler diz boyu. Daha sayacağımız birçok melanet birbirine karışmış.

Bu nasıl bir dünya, hakikaten çivisi çıkmış bu dünyanın. Gelecek nesillerimizin işi zor ki ne zor! İnsanlar ve hepimiz kendimizi toparlamalıyız, aksi takdirde insanlık yok olmakla karşı karşıya. Haberleri izlemekten korkuyoruz, acaba kim kimi boğazladı? Bugün kaç şehidimiz var? Dünyadaki insanlar, özellikle müslümanların olduğu bölgelerdeki içler acısı durumlar bizleri etkiliyor. Allah tüm insanlara akıl, izan, terbiye versin.

Allah’ım bizleri ve tüm insanları, Kul hakkına riayet eden, Allah’a el açan, Kur-an ve Peygamber Efendimizin sünnetine uygun yaşayan kullarından eylesin herkesi… Amin.