Devlet Dediğin Ne Ola?

57

İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 21. yüzyılın en çılgın projesi Kanal
İstanbul aleyhinde kampanya başlatıp şehrin her tarafını “Ya Kanal Ya İstanbul”
afişleriyle donatınca cevval savcılarımız derhal harekete geçti ve İmamoğlu
hakkında soruşturma başlattılar. Başka bir cevval kişi olan Sayın İçişleri
Bakanımız da soruşturma hakkında Fatih Altaylı’nın “Hükümetin getirdiği
proje devlet projesi midir? Kanal İstanbul niye bir devlet projesi? Devlet
projesi ne manaya geliyor? Bir hükümet, bir Cumhurbaşkanı projesi illa hemen
devlet projesi mi olur?” şeklinde sorduğu soruya “Tabii hükümet
bir projeye adım attığı itibaren bir devlet yatırımıdır. Şu anda bir devlet
yatırımıdır bu. Sadece bir hükümet yatırımı değildir” şeklinde cevap
vererek hem konuyu bambaşka bir boyuta taşıdı hem de gerek siyaset bilimine
gerek anayasa hukukuna gerekse idare hukukuna yepyeni bir anlayış getirdi.
Maşallah, Sübhanallah!

 

            Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat
Kurum geçen gün Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu ve o da Kanal
İstanbul Projesi’nin devlet projesi olduğunu öne sürdü. Ancak projenin devlet
tarafından finanse edilmeyeceğini söyledi.

 

            Bu tip yaklaşımlar yeni değil. Uzun
yıllardır Ak Parti hükümeti ile devleti bir kabul eden, bunları özdeşleştiren
ve yine Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanı’na yöneltilen eleştirileri devlete yönelik
olarak algılayan veya öyle anlamak isteyen bir yapı var. Hükümetle iktidarın
özdeşleştirilmesinden kaynaklanan yanlış düşünce nedeniyle, iktidara yönelik
eleştiride bulunanları vatan hainliğiyle itham edecek kadar saçmalayan
kişilerin ortaya çıktığına çokça şahit olduk. Bugün gelinen noktada devletle
hükümetin, devletle Cumhurbaşkanı’nın, devletle iktidar partisinin aynı şeyler
olmadığını anlatmak lazım. Bu kavramları aynı kabul etmek ve vatandaşa da öyle
kabul ettirmek iktidar mensuplarının işine geliyor olabilir ama bu ülkeyi ve bu
ülkenin insanlarını gerçekten seviyorsak iktidarın bu algı oyununu bozmamız
lazım.

 

Devlet Bir Otomobildir!

 

            Yazının başlığını okuduğunda
Rousseau’nun o meşhur “Devlet bir toplumsal sözleşmedir” sözünü yazarak işin
felsefi boyutuna değineceğimi zannedenler fevkalade bir yanılgı içindeler!
Kanaatimce devlet- hükümet ayrımını en iyi ifade edecek benzetme otomobil-şoför
benzetmesidir. Hatta devlet kavramını açıklayabilecek en iyi örnek otomobil
örneğidir.

 

            Evet, devlet bir otomobildir!
Otomobil dediğimiz alet senkronize bir mekanizmadır. Motor aksamı vardır,
elektrik aksamı vardır, süspansiyonları vardır, kaporta aksamı vardır, rot-balans
aksamı vardır, denge-balans aksamı vardır, fren mekanizması vardır, ABS’si
vardır, ESP’si vardır vs. Bu aksamlar otomobilin hareket etmesini, yönünün
değiştirilmesini, gerektiği zaman yavaşlamasını ve hatta durmasını sağlar. Bir
de otomobilin tüm bunları yapabilmesi için kontağı çevirip onu çalıştıracak,
gaz-debriyaj-fren pedallarına basacak, vites değiştirecek, direksiyonu sağa
sola çevirecek bir şoföre ihtiyaç vardır. (Şimdilik)

 

            İşte devletin de tıpkı bir otomobil
gibi onun hareket etmesini sağlayan dinamik aksamları, otomobili sürekli olarak
denetleyip mekanizmanın sorun çıkarmamasını ve kendini yok etmemesini sağlayan
denetleme sistemleri, gerektiğinde yavaşlamasını ve hatta durmasını sağlayan
fren sistemleri (yargı mesela) vs. sistemleri vardır. Son olarak devletler de
otomobillerin şoföre ihtiyaç duydukları gibi birer hükümete ihtiyaç duyarlar. Evet,
hükümetler de devletlerin şoförleridir.

            Şoför ne kadar ustaysa otomobilin
yol kat edişi o kadar iyidir, usta şoför yolculuğun keyifli ama daha da
önemlisi güvenli geçmesini sağlar. Öte yandan bindiğiniz otomobil ne kadar üst
düzey donanıma sahip olursa olsun eğer şoför acemiyse o yolculuk kelimenin tam
anlamıyla bir kâbusa döner. Acemi şoföre Ferrari bile verseniz o acemi hem
yolculuğu mahveder hem de Ferrari’yi. Aynı durum devletin direksiyonuna geçen
acemi ve beceriksiz hükümetler için de geçerlidir.

 

            Özetle, nasıl ki siz o acemi ve
beceriksiz şoförün şoförlüğünü eleştirdiğinizde eleştirdiğiniz şey Ferrari
değil bizzat şoförün kendisiyse aynı şekilde hükümeti veya siyasal iktidarı veya
Sayın Cumhurbaşkanı’nı eleştirdiğiniz zaman da eleştirinin muhatabı devlet
değildir!

Önceki İçerikİste Sistem İşte Millet İraden Var mı Eyy Hükümet?
Sonraki İçerikGirne’den Doğan Güneş
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.