Bindik Bir Alamete Gidiyoruz Kıyamete!

64

 

Bu hafta meydana gelen Reyhanlı saldırısı ile beraber ülkemizin durumu hepimiz için endişe verici bir hal almıştır.

Zira “komşularla sıfır sorun” sloganıyla başlatılan dış politika ataklarıyla gelinen nokta giderek ülkemizi kaotik bir yalnızlaşmaya itmektedir.

Kanaatimce komşu ülkeler tarafından da ülkemizin dış politikadaki tavrı güvenilmez bulunmaktadır. Çünkü daha önce “kardeşim” diye demeçler verilen kişilerle kısa bir zaman sonra kanlı bıçaklı bir duruma gelinmesi, tabiatıyla ülkemize karşı bir güvensizlik oluşturmaktadır.

Bugünkü yönetimin dış politikadaki tavrı, bize göre, ABD’nin dış politikasıyla paralellik göstermektedir.

Halbuki ABD’nin kendi geleceği açısından doğru olan birçok konu bizim ülkemizin geleceğini sıkıntıya düşürmektedir.

Büyük Ortadoğu Projesi ve İsrail’in yayılmacı politikası gelecekte ülkemizi sıkıntıya sokacak en önemli iki örnektir.

Biz bunun gibi bir örneği, çok değil, yüzyıl önce de yaşamış bulunmaktayız. O günün yöneticileri olan İttihat ve Terakki Partisi’nin dış politikadaki ekseni Almanya yönündeydi.

Ardından yaşanan Yavuz ve Midilli olayları da bizim I. Dünya Savaşı’na girmemizde önemli bir rol oynamıştır.

Şöyle ki:

Asıl adlarının SMS Goeben VE SMS Breslau olan Alman yapımı iki savaş gemisinin İngilizlerden kaçarak Çanakkale Boğazına sığınması ve bunun üzerine o günün yöneticilerinin bu iki gemiyi satın aldıklarını ilan ederek taraf tutmaları, neticede bizi I. Dünya Savaşı’na sokacak sonuçlar doğurmuştur.

Bugün ülkemizin Suriye politikasına bakıldığında da Yavuz ve Midilli olayı gibi bizleri sonuçta savaşa götürecek bir süreç izlendiğini endişeyle görüyoruz.

Umarım en son yaşanan Reyhanlı olayı bizi komşularımızla savaşa götüren bir neden olmaz.

Ve umarım geçmişin Yavuz ve Midilli’si bugün için Reyhanlı olmaz.

Değerli okuyucular, yakın geçmişe baktığımızda seçtiğimiz taraf sebebiyle hangi savaşa katıldıysak sonuçta “biz de yenilmiş sayıldık” gibi ifadelerle tarih kitaplarına kaydedildiğimiz görülmektedir.

Ülke geleceğimizin hem maddi hem de manevi olarak kaybedeceği tecrübelerle sabit bir olayı tekrar yaşamak, daha doğrusu yaşatmak, geleceğimize dair en büyük gaflet ve delalettir.

Bu vesile ile Reyhanlı’da hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah-ü Teala’dan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı diliyorum…