“Kuzey Irak’taki Özerk Kürdistan Bölgesi Başkanı Barzani 25 Eylül’de yapacağını açıkladığı referandumu yaparsa ve bağımsızlık kabul edilirse Türkiye Cumhuriyeti’nin müdahale hakkı doğar. Çünkü
- ‘Brüksel Sınır Çizgisi’ adı verilen Irak – Türkiye Sınırı 29 Ekim 1924 tarihli Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kararıyla kesinleştirilmiştir.
- 5 Haziran 1926 tarihli (Türkiye- Irak- İngiltere arasında yapılan) Ankara Antlaşmasıyla da bu sınırlar teyit edilmiştir.
- Barzani‘nin Milletler Cemiyeti‘nin kararını ve Ankara Antlaşmasını değiştirmeye hakkı, yetkisi yoktur, haddi de değildir.
- Kuzey Irak’ta böyle bir referandum ile 1924 tarihinde kesinleşen sınır değiştirilmeye kalkılırsa Uluslararası Hukuka göre “statüko ante‘ye yani “antlaşma öncesi duruma” dönülür.
- Bu durumda Musul- Kerkük dâhil Kuzey Irak bölgesi hukuken Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olur.”
Bu çok önemli tespitleri yapan ve açıklayan kişi Milli Savunma Bakanlığı E. Genel Sekreteri, E. Kurmay Albay Ümit Yalım.
Ümit Yalım Ege Denizindeki 18 adamızın Yunanistan tarafından AKP döneminde işgal edilmesini kamuoyuna taşıyan isim.
18 Ada konusundaki konferanslarının ikincisini 29 Ocak 2015’de Kocaeli Aydınlar Ocağı‘nda misafirimiz olarak vermişti.
Yalım, tek başına 18 Adamızın işgali konusunu kamuoyuna duyuran çalışmalara imza attı. Konferanslar, gazetelere haber, yazarları bilgilendirme, TV programları yaptı. Siyasi parti liderlerine brifingler verdi. Bugüne kadar bu iddialarına ne hükümet ve ne de Saray’dan yalanlama gelmedi.
E. Kurmay Albay Ümit Yalım bu defa “Bağımsız Kürdistan için” Barzani’nin yapmak istediği referandum ile ilgili yukarıdaki açıklamaları yaptı.
Yalım, kendisine merkez ve havuz medyası yer vermediği için Yeniçağ, Sözcü Gazeteleri ve Ulusal TV’ de açıklamalar yapmakta. Bu yazıdaki bilgileri 22 Ağustos’ta Ulusal TV’de Gülgûn Feyman’ın programında yaptığı açıklamalardan derledim.
**********************************
Kürdistan Değil 2. İsrail
Barzani’nin 25 Eylül’de K. Irak’ta yapmak istediği referandum hakkında, Ümit Yalım başka önemli açıklamalar da yaptı:
“Yapılmak istenen referandum Bağımsız Kürdistan için yapılıyor gözükse de, gerçekte Irak’ın kuzeyi ve Suriye topraklarında 2. İsrail Devleti kurmak için yapılmaktadır. İsrail’in referanduma açık destek vermesi sebepsiz değildir.
Referandumun gerçekleşmesi ve Bağımsız Devlet kurulmasına karar verilmesi halinde Türkiye ve İran, İkinci İsrail Devleti ile komşu olacak.
ABD ve Türkiye Irak ve Suriye’de izledikleri politikalarla İsrail’in bölgedeki bu hedefine hizmet etmektedir:
- Kuzey Irak petrollerinin Akdeniz’e nakli için iki yol vardı. Ürdün’den Hayfa’ya çıkarmak istediler. Ürdün Kralı izin vermedi. Bunun üzerine Türkiye üzerinden taşınmasını istediler. Hükümet bunu kabul etti. Topraklarımızdan taşınan petrol Barzani’ye hayat öpücüğü oldu. Barzani PKK’yı destekleyen bir örgütün başıdır.
Barzani’nin bu yolla kazandığı petrol paraları PKK’ya yardım olarak gitmekte, oradan Mehmetçiğe kurşun ve bomba olarak dönmektedir.
- ABD ve Türkiye barışı desteklemek yerine çatışmaları destekledi. İç savaş sırasında Suriye’den 5 milyon insan göç etti. Yapılan mıntıka temizliği ile ileride İsrail’in bölgeyi işgaline uygun zemin oluşturuldu.
- Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani’nin Türkiye ziyareti sırasında peşmerge paçavrası Atatürk ve Esenboğa havaalanlarındaki göndere çekildi. Başbakan Binali Yıldırım’ın Barzani’yi kabulü sırasında odada peşmerge paçavrasının yer alması ile de Kuzey Irak’ta bağımsız bir devletin tanınmasının alt yapısı hazırlandı.”
**********************************
Türkiye Referandumu Engellemeli
Ümit Yalım’a göre, şu anda Türkiye açısından yapılması gereken en öncelikli iş, referandumu engellemektir. Bunun için,
- 1926 Ankara Antlaşmasının tarafları olan İngiltere ve Irak nezdinde diplomatik girişimlerde bulunulmalı, tarafları uyarmalı ve referandumun yapılmasına kesinlikle engel olmalıdır.
- Türkiye, İngiltere ve Irak’ın yeterli tepki vermemesi halinde 29 Mart 1946 Türkiye – Irak Dostluk ve İyi Komşuluk Antlaşmasından kaynaklanan hakkını kullanarak (askeri müdahale dahil) uygun tedbirlerle referanduma engel olmalıdır.
- 1926 Ankara Antlaşmasının taraflarına, AB, ABD ve Birleşmiş Milletlere, Kuzey Irak’ta referandum yapılması halinde Türkiye’nin statüko ante‘den kaynaklanan hakkını kullanacağını diplomatik bir dille duyurulmalıdır.
- Kuzey Irak – Ceyhan petrol boru hattı derhal kapatılmalıdır.
- Barzani’nin Türkiye’de bulunan paravan şirketlerine el konulmalıdır.
**********************************
Türkiye’nın Tepkisi Çok Cılız
ABD görünüşte Barzani’nin referandum yapmasına karşı imiş gibi görünse de, cılız bir tepki göstermekte ve sadece “erteleyin” demektedir.
Peki, bizim hükümetin ve AKP Genel Başkanı, “Başkomutan” Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı nasıl?
Türkiye’nin tepkisi de maalesef son derece “cılız” oldu. “Referandum kararı vahim bir hatadır” demekten ibaret.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hükümetin elini güçlendirmek için “referandumun yapılması savaş sebebidir” diye açıklama yaptı. Başbakan Binali Yıldırım, en yakın müttefiki olan Devlet Bahçeli’ye karşı, siyasi nezaketi bile bir yana bırakarak, derhal düzeltme ihtiyacı duydu. “Hayır, referandum savaş sebebi olmaz” dedi.
Sonuç, Türkiye bayram ve tatil havasını henüz üzerinden atamadı. Ama biliniz ki, “göz göre göre sınırımızda 2. İsrail Devleti kuruluyor.”
Hiç olmazsa bayram sonrası belki böyle konularla ilgilenenler olur diye yazdım.