AB Delegesi Neden Şaşırdı?

110

Avrupa Birliği ( AB) Birim Merkezi’nin açılışı nedeniyle ilimize gelen AB Türkiye Delegesi Michele Vilani, “Kocaeli’nin bir sanayi kenti” olmasına şaşırıp kalmış!

Çünkü, Kocaeli’yi bir “Tarih Kenti” olarak tanıyormuş!

Bu kentte yaşayan bir avuç “tarihe saygılı insan” dışında, bu kentin tarihsel geçmişini bu kentte yaşayanların büyük çoğunluğu bilmez!

Oysa, zahmet edip, KYÖD Tarih Araştırmaları Grubu’nun, özellikle de sevgili kardeşim Yavuz Ulugün ile değerli ağabeyim Muhittin Bakan’ın emekleriyle ortaya çıkardıkları Kocaeli Tarihini yansıtan kitapları okumuş olsalar, bu kente bu kadar hoyrat davranamazlardı!

Sözüm, özellikle “Tarih ve Kültür Danışmanı” olarak bu kentte hiç yaşamamış “ithal danışmanları” getirenleredir!

Michele Vilani, bir Fransız.

Ama, belli ki, Türkiye’ye ve Kocaeli’ye “Fransız” değil!

Bu kentin benzeri bir kent Fransa’da olsa kim bilir nasıl değerlendirirlerdi.

Örneğin Paris.

Tarihi kimliği ve yapılarıyla Paris’i olduğu gibi korumuş adamlar.

O tarihi alan içinde tek çivi çakamazsınız!

Tek ağacı kesemezsiniz!

Çünkü, Paris’i yönetenlerde ve Paris halkında “Tarih bilinci ve doğa sevgisi var!”

Paris’in o tarihi mekanında kocaman bir “kent ormanı” var.

“Kent merkezinde orman mı olur? Keselim yerine iş merkezi, lüks konutlar, ya da gökdelenler yapalım” diyen olmamış!

Cahillik işte!..

Kocaeli, dünden bugüne, “kent planlaması, tarih ve doğa bilinci” yoksulu yöneticilerinin ve bu yöneticilere boyun eğen kimi “sözde kanaat önderlerinin ” günahlarını yansıtmaktadır!

Örnek mi ?

YARGI’nın “Yürütmeyi durdurma kararına” rağmen, Körfezi daha büyük bir risk alanına çevirecek “Dubai Port” inşaatı sürüyor!

Gecekonduları “uydu takip sistemi” ile izleyen ve yıkan Büyükşehir görmüyor!

Yasaları “Devlet adına” yani “Hukuk Devleti” adına uygulamakla, yasadışı hiçbir eyleme izin vermemekle ödevli Kocaeli Valiliği müdahalede bulunma cesaretini gösteremiyor!

Hukuk çiğneniyor, Yargı kararları hiçe sayılıyor!

Bu kentte yaşayan, “ben aydınım” diyebilen pek çok aydıncığın da sesi soluğu çıkmıyor!

Kentin tarihi kimliğine sahip çıkmaya çalışan kişi ve kurumlar, kişisel husumetlerle engellenmeye çalışılıyor!

Sonra da, sıra nutuk çekmeye gelince, “Uygar bir toplum” olduğumuz masalları anlatılıyor!

Ezcümle;

Kocaeli tarihine elin Fransız’ı bile “Fransız” değil, ama bu kentte yaşayan pek çoğumuz “Fransız” kalıyoruz!

Üstelik, cehaletimizle de gurur duyuyoruz!

Yazıklar olsun!..