Her Çok Meşgul Kişi Başarılı veya Kaliteli Değildir

119

 

Bazı çalışanlar vardır. Durmak, dinlenmek bilmeden çalışırlar. Hep çalışıyor görünürler. Her an meşguldürler. Başlarını dahi kaşıyacak vakitleri yoktur. Birtakım asli sorumluluklarını ve önemli işlerini birilerinin omzuna zoraki ve istemeyerek yüklemişlerdir. Güya onların bu cansiperane çalışmaları olmaz ise şirket batacaktır. Şirketin bütün işleri bunun omuzlarında götürülüyordur. Bu çalışanlar gerçekte etkin, verimli, rasyonel, dinamik, esnek ve stratejik değillerdir. Vizyon ve misyon belgelerinin listeleri yetersizdir. Meşgul görünmeyi, alışkanlık haline getirmişlerdir. Zira , “HER AKITILAN TER MÜBAREK DEĞİLDİR.”

Bu insanların özelliklerini şöyle belirleyebiliriz:

– Aşırı işkoliktirler.

– Önemli işler ile acil işleri birbirinden ayırmakta güçlük çekerler.

– Görev merkezli çalışırlar, sistem merkezli çalışamazlar.

– Sinerji yaratmak, işbirliği yapmak, dayanışmak, paylaşmak, güç birliği yapmak, grup dinamizmine katkı vermek, takım ruhu geliştirmek vb. gibi kaliteli faktörlerden ya haberleri yoktur, ya da işlerine gelmiyordur.

– Görevleriyle ilgili mevcut durumu yönetirler, hatta yönetemezler yönetiyor gibi yaparlar.

– Diğer rolleri (baba, eş, kardeş, arkadaş, dost, komşu, hobiler, vatandaş, üyelikler vb.) arasındaki dengeyi çalışan rolü ile dengeleyememektedirler.

– Meşguliyetlerinin çoğu, kendileri kökenlidir. (Çözüm yerine soruna sarılırlar. Sürekli meşgul görünmek için, düzgünü bozar bir daha yaparlar. Yorulduklarında hakkıyla dinlenmeyi bilmedikleri veya uygulamadıkları için, sürekli hata yaparlar ve hatalarını düzeltmekle meşguliyetleri artar ve sürekli yorgundurlar. Grup veya takımlarıyla kaliteli iletişimleri ve paylaşımları olmadığı için, sinerji ve takım ruhu ve gücünden kendilerini soyutlarlar)

– Ayrıntıda boğulmuşlardır. Sistemin bütününün amaç ve hedeflerini, vizyon ve politikalarını öğrenmeye ve uygulamaya vakitleri yoktur.

– Sağlık kontrolleri, dengeli ve sağlıklı beslenme, sevdiklerine kaliteli zaman ayırma, değişim ve gelişmeleri yönetme, esnek ve dinamik olma, uzaktaki tehlike ve krizleri sezme ve algılayabilme yetenekleri körelmiştir. (Çünkü yapılmayan ve tekrarlanmayan her türlü eylem, hızla unutularak gündemden çıkar.)

– Yaptıkları meşguliyette aşırıya kaçmak (ifrat) ve olması gereken denge ve uyumu göz ardı etmektir.

– Kolay kolay eleştiri, düzeltme, müdahale ve değişimi kabullenmek istemezler.

– Rotasyonu sevmezler. Çünkü mevcut işlerine çok emek vermişler ve uzmanlaşmışlardır. Yenilik ve değişiklikler meşguliyetlerini daha da arttıracak ve işleri yetiştiremeyeceklerdir.

 

PEKİ, OLMASI GEREKEN NEDİR?

– İşyerinde çevre ile uyumlu dinamik, esnek, misyon ve vizyona uygun, yaratıcılığa ve gelişmelere açık, kaliteli ve pozitif iletişime açık, sevgi ve saygı ağırlıklı, dost ve arkadaşlığın pik yaptığı, hoşgörülü, yardımlaşmacı, dayanışmacı, paylaşmacı özellikleri taşıyan, yüksek kaliteli bir atmosfer oluşturulmalıdır.-

– Baskı yapma ve zorlama özelliği olmayan önemli işler, baskılayan ve zorlayan acil gibi görülen ve kar helvası gibi, niteliksiz olan işlerin insafına terk edilmemelidir.

– Çalışma ortamının tamamen içinde değil, sistemin dışında ve üzerinde de gerekli çalışmalara önem verilmelidir.

– Çalışanların, hakkıyla dinlenme, eğlenme, çalışma ve ibadet zamanları arasındaki optimal denge iyi kurulmalıdır.

– Konfor sınırlarından çıkmak istemeyenler, uygun yöntemlerle sistemin diğer öğeleri ile sinerji yaratmaları için, gerekli eğitim ve uyum çalışmaları yapılarak, etki ve ilgi alanları genişletilerek, dışa dönük olmaları sağlanmalıdır.

– Korkuya, endişeye, disipline, cezalandırmaya, düzeltmeye, rencide etmeye, küçük düşürmeye, had bildirmeye dayalı bir sistem yerine; gönül gücünü yükseltmeye, adam yerine konulmaya, takdir ve onore edilmeye, vicdan muhasebesi yapmaya, grup etkinliği yaratmaya, açık ve kaliteli iletişim kurmaya, tatlı ve nezaketli beden dili kullanmaya dayalı, bir süper sistem oluşturulmalıdır.

– Yöneticiler, liderlik ve bilgelik vasıflarına haiz olmalıdır. –

– Yetki ve sorumluluklar, anlamlı bir şekilde, dinamik, vizyona, amaç ve hedeflere uygun, tutarlı, istikrarlı ve kararlı bir şekilde dizayn edilmeli ve değişen şartlara uyumlu bir şekilde güncellenmelidir. (Bu durum aşırı işkoliklerin pek işine gelmeyecektir.)

– Özel hayatın, sağlığın, beşeri ilişkilerin ve çevre faktörlerinin, çalışma hayatını doğrudan etkilediği hiç göz ardı edilmeksizin, unsurlar arasındaki, denge, uyum, ahenk, öncelikler gibi faktörlerin gerekleri yapılmalıdır.

– Gerekli tedbir ve önlemler zamanında alınarak, her an dikkat ve özen gösterilerek, sıfır hataya doğru gidilmeli, iki ileri bir geri yapılarak meşguliyet arttırılmamalıdır.

– Önleyici maliyetlerin, düzeltme ve yeniden organize etme maliyetlerinden çok daha düşük olacağı unutulmamalıdır.

O HALDE; çok çalışmak, kaliteli hayatın ve çalışma ortamının yalnızca önemli maddelerinden biridir. Toplam kalite yaklaşımı göz önünde tutularak, sistemi etkileyen ve etkileyecek olan bütün ögelerin kendilerinin ve birbirleri arasındaki ilişki ve etkileşimlerin de yüksek kaliteli olma zorunluluğu vardır. Ayrıntıda boğulmak ve belirsizlikte kaybolmak yerine, önemliler arasındaki sıralamayı iyi yapmak ve dengeli ve uyumlu olarak eylemleri bitmek tükenmek bilmeyen bir azim, coşku, heyecan ve istekle kaliteli yaşamı koşmaya devam etmek en önemli misyonumuzdur diye düşünüyorum.

Selam, sevgi ve dualarımla. Allah’a emanet olunuz