Op Op Op Op Gangnam Style

103

 

Müzik aleminin yeni hit parçası. Dünyayı olağanüstü etkileyen, kısa sürede izleyici rekorları kıran bir gösteri.

Gerçek adı  Park Jae-sank (1977) olan ve PSY olarak bilinen Güney Koreli bir söz yazarı ve şarkıcı parçayı seslendiriyor. Aslında etrafında kendisine eşlik eden genç ve alımlı kızlarla beraber bir şov yapıyor. Komik, sempatik bir adam. Dansın figürleri ritmik, at binmiş kişilerin, at koşturanların hareketlerini taklit ediyorlar.

Gangnam, Güney Kore’nin başkenti Seul kentinin bir semti. Bu isim nehrin güney kıyısı anlamını taşıyor.

Bu mahallenin zenginlerin, soyluların ve şöhretlilerin oturduğu çok pahalı ve eğlence ağırlıklı bir semt olduğu ifade edilmektedir. Burada yaşayanların ortak merakı ise at binerek gezmekmiş.

Şarkıcı Park Jae-sang gösterisiyle onları, şatafatlı yaşamlarını ve at binişlerini taklit edip “Op op op op oppan Gangnam style” diye zıplayarak şovunu sunuyor.

Şarkı müthiş bir moda rüzgarı yaratmış, günümüze kadar bilinen tüm izlenme rekorlarını alt üst etmiştir. Halen  dünyada yedi milyar kişinin bu şovu izlediği ve izlemeye devam ettiği söylenmektedir.

Örneğin http://www.youtube.com/watch?v=9bZkp7q19f0 adresiyle youtube video paylaşım sitesine 15.07.2012 kaydolmuş olan şarkı, bu yazının yazıldığı sıralarda neredeyse 1.500.000.000 kez tıklanarak halihazırda en çok izlenen video olma özelliğini çok açık farkla korumaktaydı.

Ayrıca bu şarkının etkisiyle Seul kentine, Gangnam semtini görmek için hava ve deniz yoluyla turist akını başlamış. Güney Kore’ye dışarıdan gelenlerin sayısı yüzbinlere ulaşmış. Turizm firmalarının yoğun turları halen de devam etmektedir.

Moda acayip bir güç, kapsamına almadığı hiçbir konu yok. Harekete geçtiği zaman sınır tanımaksızın, dünyaya egemen oluyor.

Ticari çıkar dünyası, reklam ve tüketim politikalarıyla modanın en büyük itici gücünü meydana getiriyor.

Modanın ne zaman ve nereden geleceği de belli olmuyor.

Çok defa bir rastlantı sonucu meydana gelen bir olay veya bir davranış,  aniden tüm dünyayı etkileyen moda sürecini başlatıyor.

İngiltere Prensi (Prens de Gall) küçük bir kız çocuğunun kendisine verdiği minik bir çiçekten çok mutlu olur. Ona  memnuniyetinin ve teşekkürünün ifadesi olarak ceketinin sol yakasına süs çakısıyla küçük bir delik açar. Çiçeği özenle buraya iliştirir. O günden beri ceketlerin sol yakasında bir çizgi halinde ilik bulunmaktadır.

Modacı Mary Quant 1960’larda, Londra’daki butiğinde etekliğini ütülerken ucunu yakar, yanan kısmı keser, eteğinin boyunun kısalmasına aldırmadan giyer. Yeni kısa etek görenlerin çok hoşuna gider. Siparişler çoğalır. 1960’lı yıllarda başlayan mini etek günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır.

II. Dünya Savaşı’nda, Kuzey Afrika İtilâf Kuvvetleri Komutanı Mareşal Montgomery’nin giysisi, Mont olarak dünyaya yayılmıştır. Halende kullanılmaya devam edilmektedir.

III. Napoleon’un düzenlediği av partisinde atından düşen soylu matmazel Fontage, dağılan saçlarını çorabının lastiğiyle toplar, saçları bandajla toplama modası işte böyle başlamıştır.

Madam Chanel, Paris’te moda, şapka ve parfüm üzerine çalışan butiğinde, şapka kalıplaması esnasında parlayan gaz alevi nedeniyle saçlarının bir bölümünü yakar. Hemen berberini çağırır, yanan saçlarını temizletir. Görüntüsü yeni tıraş olmuş erkeğe benzemişti, gece davetli olduğu operaya başına uygun bir şapka takarak gider. Ertesi günü hanımlar arasında kısa saç modası başlamıştı.

Moda pek çok ünlü kişiye de konu olmuştur.

” Moda çok zor katlanılan bir çirkinliktir. Altı ayda bir değiştirilir.” Oscar Wilde

” Hanımların kalite, zarafet ve cazibeleri  üzerlerindeki giysilerden daha ziyade konuşma üsluplarındadır.” Jean Paul Gautier

Moda böyle bir şey bazen batıdan doğuya, bazen de doğudan batıya özgürce dolaşıp durur.

Kadınları da erkekleri de etkiler. Bazen yıllar sonra gene gelir.

Bakalım Gangnam Style yerini kime veya neye bırakacak.