Kurban ve Cumhuriyet Bayramında Kınalı Kuzularımız

164

 

“Yavrum, Hasan’ım, Kınalı Kuzum. Kumandanın saçındaki kınayı sormuş. Bunda bilmeyecek ne varmış ki yavrum? Bizim burada Allah için kurban seçilen koçların başını kına ile süslerler. Ben de dört kardeşin içerisinde en çok seni sevdiğim için seni Hz. İsmail’e kardeş seçtim. O da kurban edilmek istendiğinde kınalanmamış mıydı? Yavrum, kıyamet günü, mahşer yerinde, o kına senin işaretin olacak, o kalabalıkta seni kolayca bulacağım. Aha işte benim kınalı kuzum da burada deyip seni bağrına basacağım. Anan Hatçe”

Bu cümleler Çanakkale’de şehit olan Yozgatlı Hasan’ın hikâyesinden alındı. Başı kınalı er Hasan, komutanının sorusu üzerine anasına mektubunda kınanın sebebini sorar. Ana Hatçe’nin cevabını verdiği bu cümleleri okumak / dinlemek Hasan’a nasip olmaz. Çünkü mektup gelmeden şehit olmuştur.

Hasan’ın anasının başına kına yakarak vatan savunması için cepheye göndermesine teslimiyeti ile ananın evladını cepheye gönderişindeki müthiş imanı, tam da Hazreti İsmail ile babası Hazreti İbrahim’in tavrıdır.

*****

Allah’a yakınlaşmak için bir vesile olan Kurban Bayramına bu sene de “kınalı kuzularımızın” şehadet haberleriyle giriyoruz. Evlatlarını kutsal değerleri (Allah ve vatan) için, kalleş savaşın belirsiz bir cephesine, gönderen ana babalar yine endişe ve yine acı içinde.

http://img152.imageshack.us/img152/7605/uuu20071115105949bx8.jpg

Bu kalleş savaşta şehit olan Mehmetçiklerin şehit olup olmadığı tartışmasını yapanlara, halen de eli kınalı olarak askere uğurlanan gençlerin resmi yeterli cevabı vermiş olmalıdır.

İl Müftümüz Kurban Bayramı ile alakalı yazdığı yazıda, Kurban’ın bize Hak uğruna katlandığımız fedakârlıkların muhasebesini yapmamıza ve “O’nun rızasını kazanmak uğruna nelerden fedakârlık yapabiliyoruz? Canımızı, evladımızı ve malımızı Allah yoluna adayabiliyor muyuz?” sorularına cevap aramamıza vesile olması gerektiğini hatırlatıyor.

*****

Allah için, vatan için, millet için canını ortaya koymuş vatan evlatlarını şehit edenlerin; bu kalleş savaşın maşalarının bir halkın haklarını, bizden korumak maksadıyla hareket ettiğine inanmamızı istiyorlar. Hangi halkın? İnançlarımız, geleneklerimiz, aile yapımız, tarihimiz, kutsallarımız, bayramlarımız, yaslarımız bir olan ve kendini Kürt olarak tanımlayan insanlarımızın.

Bu Kurban Bayramında, Türkiye’nin her bölgesinde olduğu gibi, evlerinde kurban kesilen veya kesilmiş kurbanların infakı ile karınları doyacak olan insanlarımızın.

*****

Bayram’a girerken TV kanallarında yine “Öcalan’a önce ev hapsi, daha sonra özgürlük verilsin” diyen köşe yazarlarını dinlemekteyiz. Yine Başbakan “İmralı ile görüşülebilir” derken, “Devletin PKK ve Öcalan ile müzakereleri yeniden başlatmış olduğu” tahminleri ve bu olaydan duydukları sevinç ve mutluluğu açıklayan “kanaat oluşturucuları” dinlemekten bunalmış vaziyetteyiz.

On binlerce kişinin katilinden, Türkiye sınırları içinde kurulacak bir federe Kürt devletinin devlet başkanı çıkarılmaya çalışılmakta. Bu işin yöntemi de hiç gizlenmiyor: “Alıştıra alıştıra.”

Türk Devletinin terör örgütü karşısında yenilmiş olduğunu kabul ettirmek veya büyük devletlerin desteklediği örgütü yenmemizin mümkün olmadığı inancını yayarak teröriste psikolojik üstünlük sağlamaya çalışanlar her gün TV kanallarında baş tacı edilmekte.

Bunlar hiç olmazsa “Cumhuriyet Bayramı” öncesinde susabilseler veya susturulsalar. Devletimizin yedi düvele ve zamanın en büyük devletlerinin desteklediği güçlere karşı kazanılan zafer sonucu kurulduğunu hatırlasalar veya bunlara hatırlatılsa.

Bu malum zevat genelde Başbakan aleyhine bir kelam etmeye çok korktukları halde, Başbakanın seçim dönemlerinde yoğunlaşan “milliyetçi söylemlerini” yorumlarken garip bir usul kullanmaktalar. Bu milliyetçi söylemlerin geçici olduğunu, esasen çözüm için açılımları devam ettireceğine inandıklarını” anlatmakta, utanmaksızın milletin dangalak, ahmak; Başbakan’ın da halkı aldatan bir siyasetçi olduğunu ima etmekteler.

*****

Özünde dinsiz bir ideolojinin ideallerini taşıyan fakat zaman içinde Hıristiyan / Yahudi emperyalist devletlerin Ortadoğu planlarının bir maşası haline gelen terör örgütünü, dini inançları kuvvetli bölge insanı içinde bir “kurtarıcı” olarak kabul edenlerin oranı neden yükseldi?

1974’te Kıbrıs Harekâtı başladığında Diyarbakır’da, Siirt’te, Batman’da vd illerde askerlik şubesi önünde kuyruklar oluşturarak askere alınmalarını isteyen Kürt gençleri, bir nesil sonra Türk askerini öldürmek için nasıl kullanılır hale geldi?

Bana göre eli silahlı teröristler kadar bu kötü gidişten öncelikle TV kanallarının baş tacı ettiği bu malum şahıslar sorumludur. Başta “kınalı kuzuların” aileleri olmak üzere, Türk Milletinin büyük kısmı bu gaflet/ delalet / hıyanet içindeki bu zevattan iğrenmektedir.

İktidar bunların kendisine hizmet ettiğini sanıyorsa aldanıyor.

*****

Bütün okuyucularımın ve aziz Türk Milletinin Mübarek Kurban Bayramını ve Cumhuriyetimizin kuruluş tarihi olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlar, Türk-İslam dünyasına ve insanlık âlemine sağlık, huzur, barış, bereket ve mutluluk getirmesini dilerim.

 

 

Önceki İçerikDoğruları Yaşamak ve Yaşatmak
Sonraki İçerikÖğrenciye Hitap
Ruhittin sönmez
Ruhittin Sönmez 1956 Bucak/ Burdur doğumludur. 1980’den itibaren Kocaeli’de yaşamaktadır. EĞİTİM: İlkokul, orta okul ve lise eğitimlerini Bucak’ta yaptı. 1973’te İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliğinden ve 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İŞ HAYATI: 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuvar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001’de 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 03.03.2010’den itibaren Serbest Avukat 2018’den itibaren Arabulucu Sosyal Faaliyetler: Yaklaşık 16 yıl Türk Sanat Müziği korolarında korist olarak çalıştı. (İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubu) 250 Mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve 7 yıl Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Ocak 2023’ten itibaren aynı programı noktaTV’de devam ettirmektedir. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada 2 gün köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.